Beş zenginin 111 yıl önce batan Titanik gemisi enkazını görmek isterken öldüğü Titan denizaltı kazası, bir hafta boyunca bizler dahil tüm dünyanın gündeminin merkezine oturdu. Bu kaza, çok daha önemli olan birçok ‘tatsız’ gelişmenin geri planda kalmasına ‘yaradı.’ 19 Haziran pazar günü yola çıkan denizaltının 1 saat 45 dakika sonra patladığı, dört gün sonra açıklandı.
Oysa ABD Donanması, denizaltının patladığını ilk günden itibaren büyük oranda biliyordu. CNN’e konuşan bir kaynak, Donanma’nın denizaltının rotasıyla tutarlı bir patlama duyduğunu ve arama kurtarmacılara pazar günü haber verdiğini açıkladı. Dört gün boyunca neden yok ‘96 saatlik oksijenleri var’, yok ‘vurma sesleri geldi’ diye umutlar diri tutuldu? O süreçte çok da ilgi çekmesi istenmeyen olaylar yaşandı... Biz Titan’ın akıbetiyle ilgilenirken hak ettikleri ilgiyi göstermediğimiz konu başlıkları şunlar...
SAPIK MİLYARDERE BANKA DESTEĞİ
Hücresinde 2019’da şüpheli şekilde ölü bulunan ABD’li sapık milyarder Jeffrey Epstein’ın, ABD’li yatırım bankası JP Morgan Chase’e 1998-2013 yıllarında para yatırdığı ortaya çıkmıştı. Epstein’ın fuhuşa sürüklediği kadınlar bu şebekenin banka desteği olmadan yürümeyeceğini savunuyordu. 2008’de hüküm giymesine ve insan kaçakçılığı faaliyetlerinde bulunmasına rağmen Epstein’ı müşteri olarak tutan banka, mağdur kadınlara 290 milyon dolar ödeme için anlaştı... Ödeme 27 Haziran’da onaylandı.
JP Morgan Chase bankası, 2019’da ‘yanlışlıkla’ 47 milyon e-postayı sildiği için 22 Haziran 2023’te 4 milyon dolar cezaya çarptırıldı. Bunlar arasında mahkeme celbi olarak talep edilen en az bir düzine soruşturmaya tabi yazışma var..
BİR TUHAF HESAP HATASI
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 20 Haziran’da ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı 2 senelik silah ve teçhizat yardımlarının değerini olduğundan 6.2 milyar dolar daha fazla hesapladığını açıkladı. Ukrayna’ya gönderilen ekipmanın mali değeri 2022’de 2.6 milyar dolar, 2023’te 3.6 milyar dolar fazla hesaplanmış. Meali şu: Pentagon’un kasasında Ukrayna’yı desteklemek için kullanabileceği ek para var...
Trump’ın başkan olduğu 2016 seçimlerine Rusya’nın müdahale ettiğine dair iddiaları soruşturan eski özel savcı John Durham, 21 Haziran’da ABD Temsilciler Meclisi’nde ifadeye çağrıldı. Sen misin FBI’yı soruşturan? Durham, FBI ve ABD Adalet Bakanlığı’nın Rusya müdahalesi konusunu ele alırken tarafsız ve dürüst davranmadığını, Trump’ın rakibi Hilary Clinton lehine davrandıklarını raporlamıştı...
TAŞIYICI ANNE SÖMÜRÜSÜ
Naomi Campbell, taşıyıcı anne yardımıyla ikinci kez bebek sahibi oldu. ‘Anne oldu’ demeye dilim varmıyor, doğrusu. Bebek sahibi olunuyor zira... Kim Kardashian, Paris Hilton, Cristiano Ronaldo, Priyanka Chopra, Amber Heard, Chrissy Teigen, Hilaria Baldwin... Hepsi taşıyıcı anne yardımıyla çocuk sahibi oldu. Neden? Dünyalara sahipler. Paraya ihtiyacı olan başka kadınların bedenlerini malları gibi sömürmenin nesi etik? Nesi ahlaki? Bu isimlerin bazısı kendi çocuğunu doğurduğu halde çok çocuğu olsun diye taşıyıcı anneliğe başvuranlar. Evlat edinmek, koruyucu ailelik gibi yollar da varken...
ETERİK BAĞDAN YOKSUNLAR
Daha kötüsü de taşıyıcı anneden doğan çocukların hiçbirinin onlara ebeveynlik yapanlarla eterik bağının gelişemeyecek olması... Eterik bağ, bebeği taşıyan anne ve çocuk arasında kuruluyor. Anne ve çocuk arasındaki koşulsuz sevgi akışı bu bağla gelişiyor. Bu sayede anne, çocuğun ihtiyaçlarını içgüdüsel olarak biliyor. İşte ortada anne ölümü yokken bu bağdan mahrum bırakılan günahsız yavrulara da yazık değil mi? Milyonlar içinde yaşayacak olmaları bile hayatın bu hediyesinden mahrumiyetlerini telafi etmeye yetmiyor... Ne tuhaf değil mi?