Nisan 1941 tarihinde Nazi Almanyası, Yunanistan’ı işgal eder. Sivil halk işgalin getirdiği ekonomik sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalır. Yunanistan, işgal süresince açlıktan kırılır. Yunan halkı birçok zorlukla karşılaşır. 300 bin sivil açlık ve salgın hastalıklardan dolayı yaşamını yitirir, ülke ekonomisi tamamen çöker.
***
Aynı tarihlerde Türkiye de aynı sıkıntıları yaşar. Tarımda çalışacak nüfusun büyük bölümü savaşın başlarında askere alınmış, yiyecek stokları olası bir savaş ihtimaline karşı orduyu beslemek üzere ayrılmıştır. Türkiye, tüm bu sıkıntılara rağmen Yunan halkı için bir şeyler yapmak ister!
***
Milli Şef İsmet İnönü, 20 yıl önce topraklarından attığı düşman ordusunun halkına yardım etmek için alınan karara imza atar. Yunanistan’a dostluk elini uzatan ilk ülke Türkiye olur! Yurt çapında başlatılan kampanya ile komşuya yiyecek ve ilaç gönderilir. Herkes dişinden tırnağından artırdığı birkaç lokmayı Yunan halkı ile paylaşır. 1941-1942 yılları arasında Yunanistan’a maddi değeri 28 milyon 861 bin 80 lira tutarında kurutulmuş sebze ve meyve, 4 bin 154 sandık yumurta ve gıda malzemesi gönderilir, 75 milyon lira insani yardım yapılır, 700 bin dolayında savaş mağduruna sıcak yemek verilir, 1500 ton gıda malzemesi gönderilir, 5 ton sabun ve 2 ton şeker ulaştırılır. Türk Kızılayı, Yunanistan Kızılhaçı’na 864 bin 294 dolar hibede bulunur.
***
Kurtuluş, bu yardım malzemelerini Yunanistan’a götüren kuru yük gemisidir. Kurtuluş, 21 Şubat 1942 tarihinde çıktığı altıncı seferinde Marmara’da tipiye yakalanır. Saat 04.00 sularında görüş mesafesini yitirir. Marmara Adası açıklarında büyük bir gürültüyle kayalıklara bindirir. Bu, Kurtuluş’un yaptığı son seferdir! Can kaybı olmaz, mal kaybı olur. Yoksullukla savaşan ülkenin gemisi tonlarca gıda, ilaç ve yardım malzemesiyle birlikte sulara gömülür. Karaya çıkan ekip, telgrafla durumu İstanbul’a bildirir. Kaza haberini alan kurtarma gemileri derhal harekete geçer, ancak Kurtuluş’un su yüzeyinde sadece direkleri kalmıştır!
***
Kurtuluş’un gecikmesinden şüphelenen karşılama komitesi, endişe dolu saatlerin ardından kötü haberi alır. Aldıkları habere inanamazlar. O gece, Atina’da Kurtuluş için yas tutulur. Kiliselerde çanlar çalınır, ağıtlar yakılır. Bu olay, yardım faaliyetini engellemez! Dumlupınar, Güneysu, Aksu, Tunç ve Konya vapurları ile yardım ulaştırmaya devam eder. Ancak Yunan halkının gözünde, gelen her geminin adı ‘Kurtuluş’tur! Savaş sonunda Yunanistan’da bir caddeye ‘Kurtuluş’ adı verilir.