Metaverse’ten çok emin değilim ama yapay zeka sağlam geliyor. Onun sayesinde 80 yıllık sır çözüldü. Amsterdam’da saklandıkları evde 1944’te yakalanan Anne Frank ve ailesinin, kim tarafından ihbar edildiği, II. Dünya Savaşı’nın aydınlatılamayan en büyük sırlarından biriydi. Yahudi soykırımının simgelerinden biri haline gelen Anne Frank ve ailesine, Nazilerin nasıl ulaştığı hiçbir zaman öğrenilemedi.
Anne Frank ve ailesini kimin ihbar ettiği, günümüzde yapay zeka kullanılarak çözüldü. Bildiğiniz gibi Anne Frank, Holokost’un en bilinen mağdurlarından biridir. Anne, Nazi yönetiminin baskısı nedeniyle 1934 yılında ailesiyle birlikte Amsterdam’a taşındı. 8 yıl sonra Nazi baskısının artması üzerine Frank ailesi saklanmaya başladı. Kitaplıkla kapatılan bir odada uzun süre gizlenen aile, Ağustos 1944’te kimliği belirsiz bir Hollandalının ihbarı üzerine Gestapo tarafından tutuklandı. Anne Frank, Ekim 1944’te kız kardeşi Margo ile birlikte Bergen-Belsen toplama kampına götürüldü. 1945 yılı başlarında tifo yüzünden hayatını kaybetti. Frank Ailesi’nden, Nazi kamplarından sağ olarak kurtulan tek isim baba Otto oldu.
Anne Frank yazmaya, saklandıkları küçük yaşam alanında başladı. 13. yaş gününde ona hediye edilen ajandayı günlük olarak tutmaya başladı. Anne Frank ve ailesinin hapis hayatı iki yıl sürdü. Anne, saklandıkları süre boyunca yaşadıkları her şeyi yazdı. Ailenin tutuklanmasının ardından bulunan bu günlük, Frank ailesinin gizlenmesine yardım edenlerden biri tarafından saklandı ve savaştan sonra babası Otto’ya ulaştırıldı. Günlük, “Anne Frank’in Hatıra Defteri” adıyla 1947’de basıldı. Modern teknolojileri kullanarak 6 yıl boyunca araştırma yapan 23 kişilik uluslararası ekibe göre Anne Frank ve ailesini, Yahudi Konseyi üyesi olan Amsterdam’ın önde gelen noteri Van den Bergh ihbar etti. Uluslararası ekip, yapay zeka ve modern araştırma tekniklerini kullanarak, röportajlar ve günlüklerden arşivlerdeki dizinlere ve savaş dosyalarına kadar 66 gigabaytlık veriyi 6 yıl süresince araştırdı.
Araştırmacılar, Yahudi Konseyi üyesi ve Amsterdam’ın önde gelen noteri Van den Bergh’in, kendi ailesinin güvenliğini garanti altına almak için gizlenen Yahudilerin adreslerini Almanlara ilettiği sonucuna vardı. Araştırma ekibi, bu sonucun yüzde 85 doğru olduğunu belirtiyor. Araştırmacıları böyle düşünmeye iten nedenlerden biri, Van den Bergh’in hiç toplama kampında bulunmadığını öğrenmeleri oldu. Van den Bergh, ailesini kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptı ve ailesinin sürgüne gitmesini geçici olarak durdurdu.
Tüm önlemlere rağmen, Van den Bergh’in toplama kampına gönderilmemesi için verilen geçici erteleme belgesinin süresi doldu. Süreyi uzatmaya çalışan Van den Bergh, elinde bulunan adresleri Nazilere verdi. Yahudi Konseyi, Almanlara iyi işbirliği yaptıklarını kanıtlamak amacıyla gizlenen kişilerin adreslerinin listelerini hazırlamıştı. Muhtemelen Frank ailesinin saklandığı adres de listede bulunuyordu ve Yahudi Konseyi’nin önde gelen bir üyesi olan Van den Bergh, bu adres dosyasına sahipti. Ailesini kurtarmak için bu bilgileri Nazilere ulaştırdı. Ancak ‘gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır’ ve bu gerçek, yapay zeka sayesinde gün ışığına çıkarıldı.