Imperial College London’daki Beyin Kimyası ve Beslenme Bölümü’nün direktörü Prof. Michael Crawford, kötü beslenme ve alışkanlıklar sebebiyle beynin kütlesinde ve IQ seviyelerinde ciddi bir kayıp olduğunu söylüyor.
Crawford, “IQ seviyeleri 1970’den beri düşüyor, eğer bu durum devam ederse insan türünün sonu gelebilir” diyor. Beyin sağlığı için beslenmenin öneminin gözden kaçırıldığına dikkat çeken Crawford, modern insan beyninin, erken dönem atalarımızın beyinlerine göre yüzde 17 oranında daha küçük olduğunu belirtiyor. Crowford, çocukların ve onların çocuklarının geleceğinin risk altında olduğunu söylüyor.
ABD’li nörobiyolog Jeff Morgan Stible, modern insanlarda beyin boyutunun vücudun geri kalanına oranı düzeyinde düşüş tespit etti. Stible, gerçekleşen bu küçülmenin en büyük nedenlerinden birinin obezitedeki artışla ilişkili olduğunu düşünüyor. Stibel’ın tahminine göre beynin boyutundaki son azalmalar, modern insanın değişen fizyolojisine uyum sağlama hamlesi olabilir. Yüksek vücut ağırlığı ile zeka puanı ve bilişsel fonksiyonu ilişkilendiren çalışmalar mevcut. Bazı çalışmalar obezitenin IQ’da düşüşe neden olabileceğini gösterirken bazıları ise düşük IQ’nun obeziteye neden olabileceğini gösteriyor. Wisconsin Üniversitesi’nden antropolog Dr. John Hawks, son 20 bin yıl içinde erkek beyin hacminin 1500 santimetreküpten 1350 santimetreküpe gerilediğini, bu kaybın da yaklaşık bir tenis topu hacmine eşit olduğunu ifade ediyor.
Araştırmacı, dişiler için de aynı durumun söz konusu olduğunu belirtirken, bu küçülmenin mutlak suretle zekada bir gerilemeye yol açmış olabileceği anlamına gelmeyeceğini belirtiyor. Peki, bu durum insan zekasının gerilediği anlamına mı geliyor? Dr. John Hawks, beynin sahip olduğumuz enerjinin yüzde 20’sini tükettiğini ve bu enerji miktarını düşürebilmek için beynin de küçülmeye gittiğini fakat bunun zekada azalma yerine tam tersine bir etki yarattığını öne sürüyor.
Beynin neden küçüldüğüne ilişkin birçok teori mevcut. Bunlardan bir tanesi büyük beyin hacminin Üst Paleolitik Dönem’de hayatta kalabilmek için gerekli olan soğuk dış ortam aktiviteleri için yaşamsal öneme sahip olduğu ve sonrasında buna ihtiyacın kalmadığı yönünde. Bir diğer görüşe göre de tavşanlar, geyikler, tilkiler ve atlarla besin rekabetine girmiş olan insanın sürekli çiğnemeye yönelik olarak kafatasının büyüdüğü ve daha kolay yenebilir besinlere yöneldikçe bu ihtiyacın da ortadan kalktığı şeklinde. Biyologlar insan uygarlığının yarattığı karmaşık toplum düzeninin, beyin hacminin küçülmesine yol açtığını düşünüyor. Bu görüşe göre artık herkesin yaşamak için her şeyi yapmasına gerek yok. İş bölümü diye bir şey var.
Mesleki seçimler, uzmanlaşma ve işbölümü karmaşık beyne olan gereksinimi oldukça azaltıyor. Yine de bu, insan beyninin basitleştiği ve insan zekasının gerilediği anlamına gelmiyor. Araştırmacılar bulgulara ilişkin olarak karmaşık toplumların oluşumuyla birlikte hayatta kalabilmek için zeki olma ihtiyacı da ortadan kalkmış olduğundan beynin de küçülmeye başladığını düşünüyor.