Hekimlik için yanıp tutuşan James Barry, liseyi bitirir bitirmez, 1809 yılında elinde birkaç referans mektubu ile Edinburg Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne başvurur ve kabul edilir. Barry, okul yaşamı boyunca kısa boyu, ergenliğe ulaşmamış bir erkek çocuğu görünümü ve ince sesi ile hep ilgi odağı olmuştur. Her ne kadar çalışkanlığı ve inatçılığı ile göze girmiş olsa da bu çocuksu görünümü sebebiyle hekimlik yapacak olgunlukta olmadığı görüşünde olan birkaç hocası tarafından mezuniyetinin birkaç yıl ertelenmesi önerilir.
Devreye giren o dönemin Buchan bölgesi Kont’u David Stuart Erskine tarafından desteklenen Barry, sonunda mezun olur. Doktor olarak önce kısa bir süre Playmouth’daki askeri hastaneye, ardından da Cape Town, Güney Afrika’ya gönderilir. Barry, kısa bir sürede bölgenin en önemli sağlık personeli haline gelir.
Çalışkanlığı ve halk sağlığına verdiği önemden dolayı müfettiş yapılır. Ünlü işadamı Thomas Munnik’in eşi, doğum sırasında problem yaşar ve doğum bir türlü gerçekleşemez. O döneme kadar Avrupa’da 6 adet sezaryen doğum denenmiş, fakat anne ve bebeğin sağ kaldığı sezaryen olmamıştır. Barry, hemen karar verir ve sezaryen yapar. Güney Afrika’nın ilk sezaryen doğumu ve anne ile bebeğin sağ kaldığı dünyadaki ilk birkaç sezaryenden biri olur. Sağlıklı bir erkek çocuğu dünyaya gelir ve adı James Barry Munnik konur.
Aile bir yüzyıl kadar çocuklarına ön isim olarak James Barry adını koyar. Barry, sarı hummaya yakalanır ve İngiltere’ye döner. İyileşince 1846’da Malta’ya gönderilir. Malta’da çıkan kolera salgınında çok önemli çalışmalarda bulunur. 1851’de korgeneral rütbesi ile Korfu Adası’na gönderilir. Ardından Kırım Savaşı patlak verir. Bu savaş sırasında istanbul’da ingiliz askerlerine tahsis edilip hastane olarak kullanılan Selimiye Kışlası’nda Florence Nightingale ile tanışır. Nightingale, kendisi için “Tanıştığım en sert doktordu” demiş…
1858 yılında İngiliz ordusunda doktor olarak gelinebilecek en üst seviye olan tüm askeri hastanelerin yöneticisi unvanını alır ve Kanada’ya gönderilir. Fakat yaşamının çoğunluğunu sıcak iklimlerde yaşamış olan Barry için Kanada soğuğu sağlığına iyi gelmez. Sarı humma atakları yeniden başlar, sık sık bronşit olur. Bir yıl sonra Londra’ya geri döner ve isteği dışında emekliye sevk edilir. 6 yıl sonra 1865 yılında dizanteri sonucu ölür. Ölmeden önce üzerindeki giysileri ile defnedilmesini, kesinlikle soyulmamasını vasiyet eder. Ancak evde çalışan hizmetçisinin bu isteğe uymaması müthiş bir sırrı açığa çıkartır.
Dr. James Barry bir kadındır! James Barry, 1789 yılında İrlanda’da doğmuş ve asıl adı Margaret Ann Bulkley olan bir kız bebektir. Liseyi bitirene kadar hayatına kadın olarak devam eder. Bulkley’nin tek amacı doktor olmaktır. Ancak o yıllarda kadınların tıp fakültesine girmesi yasaktır. Hekimliği kafasına koyan Margaret, isim olarak annesinin ressam olan erkek kardeşinin adını, James Barry’yi alır.
James Barry’nin kadın olduğunu öğrenen İngiliz hükümeti, bundan ‘utanç’ duyarak, Barry ile alakalı bütün kayıtları mühürler. Bu bilgiler 100 yıl boyunca gizlenir. Barry, ne yazık ki tıp fakültesini bitiren ilk kadın olarak kayda geçmez! Kadınların toplumsal yaşam içinde yer alması, meslek sahibi olarak ayrımcılığa uğramadan statü elde etmesi çok büyük mücadeleler sonucunda oldu...