Kristof Kolomb, Amerika yolculuğuna çıkmadan önce seyahatini finanse edebilmek için birçok hükümdardan maddi yardım istedi. İspanya haricinde bütün ülkelerden olumsuz yanıt aldı. İtalyan denizci, 1484’te önce Portekiz Kralı’na başvurdu, Doğu’ya ulaşmak için gemi istedi ancak reddedildi. Kolomb, Avrupa’da kendisini destekleyecek hükümdar bulamadığı için II. Bayezid’e müracaat etti. Kolomb, II. Bayezid’den onun adına yeni ülkeler keşfedebilmek için emrine gemiler vermesini istedi. Kardeşi Cem Sultan ile uğraşan II. Bayezid, bu isteğe olumlu yanıt veremedi. Şayet II. Bayezid bu isteğe olumlu yanıt verseydi, Amerika tarihi şimdikinden çok farklı olacaktı!
III. Selim’in hükümdarlığı döneminde, Cezayir Beylerbeyi Hasan Paşa, ABD ile 5 Eylül 1795’te bir antlaşma imzaladı. Akdeniz’de ticaret yapabilmek için imzalanan bu antlaşmayla ABD, 29 yıl boyunca Osmanlı’ya vergi ödedi. ABD’nin tarihinde, vergi vermeyi kabul ettiği tek devlet Osmanlı’ydı.
Osmanlı İmparatorluğu, ilk zamanlarda sancak denilen yönetim birimlerine ayrılmıştı. I. Murad zamanında eyalet sistemine geçildi. Eyalet ya da beylerbeyliği denilen bu yönetim birimleri, sancakların birleşiminden oluşuyordu. 1591’den itibaren Osmanlı’da beylerbeyliği yerine eyalet tabiri kullanılmaya başlandı. Eyalet sistemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun temel devlet yapısı olarak yüzyıllar boyunca kullanıldı. Osmanlı İmparatorluğu’nda 250’den fazla eyalet bulunuyordu.
ABD’nin yönetim yapısı, Osmanlı’nın yönetim yapısıyla benzerlik gösterir. ABD’nin eyalet sisteminin doğrudan Osmanlı’dan alındığını ileri sürmek doğru olmaz ancak ABD’nin Osmanlı’nın yönetim ve idari yapısından etkilendiği rahatlıkla söylenebilir. Eyalet sistemi, ABD’de hâlâ uygulanan bir yönetim biçimidir. Osmanlı ile benzer şekilde, ABD’nin eyaletleri de kendi yönetim merkezlerine sahiptir. ABD, 50 eyaletten oluşan federal bir birliktir ve her eyaletin ayrı bir hükümeti var. Ayrıca her eyaletin yargı ve yasama organları ayrıdır, her eyaletin kendine özgü bir anayasası bulunur. Osmanlı İmparatorluğu ve ABD’nin eyalet yönetim sistemlerinin, kesin çizgilerle örtüştüğünü ileri sürmenin fazla gerçekçi olmayacağı ancak iki sistem arasında bazı benzerliklerin mevcut olduğu ve diğer taraftan, özellikle 18. yüzyılın son çeyreğinden itibaren başlayan ikili ilişkiler nedeniyle, iki devlet arasında bazı özel etkileşim alanlarının ortaya çıktığı söylenebilir.
ABD başkanlarından Ronald Reagan, bir röportajında, Osmanlı’nın adliye sistemini devlet yapılarında örnek aldıklarını belirtmişti. Osmanlı’da eyalet mahkemeleri vardı. Her bölgenin kendine özgü kültürel farklılığı vardı. Bu farklılıklar, insanları değişik suçlara yöneltiyordu. Merkezden hazırlanan ‘tek tip yasa’ insanlara eşit ancak adaletsiz cezalar getirebilirdi. Bu durum, büyük sıkıntılara yol açacaktı. O nedenle, Osmanlı eyalet mahkemeleri hukuku daha adaletli dağıtıyordu. Bundan dolayı ABD’nin her eyaletinde ayrı mahkemeler vardır. Amerika’nın keşfini elimizden kaçırmışız ancak idari ve adli sisteminde her zaman söz sahibi olmuşuz!