Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Avrupa’da Roma Cermen İmparatoru Şarlken ile Fransa Kralı I. François arasında büyük bir mücadele vardı. 1525 yılında Pavia Savaşı’nda I. François esir düştü. I. François’in annesi Louise de Savoie, Kanuni’den yardım istedi. Kanuni, Şarlken’in gücünü kırmak için bu yardım teklifini olumlu karşıladı. Aslında Kanuni, Macar Kralı II. Layoş’a ders vermek için bahane arıyordu, bu teklif işine geldi.
Tutuşan Macar Kralı II. Layoş, Şarlken’den ve Avusturya Kralı Ferdinand’dan yardım istedi. Ancak Layoş’un isteğine kimse olumlu yanıt vermedi. 29 Ağustos 1526’da Mohaç Ovası’nda Osmanlı İmparatorluğu ve Macar Krallığı karşı karşıya geldi. Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı Ordusu’nun zaferiyle sonuçlanan Mohaç Meydan Muharebesi, Macar Krallığı’nın sonunu getirdi. Belgrad’ın Osmanlılar tarafından ele geçirilmesi, Macar Krallığı için büyük bir darbe oldu. Osmanlı Devleti bu savaşla, Hristiyanlığın en güçlü müdafa hattını kırdı. Kanuni, zaferden sonra Macaristan’ı doğrudan Osmanlı topraklarına katmadı, kendine bağlı bir krallık olarak yeniden yapılandırdı. Halkın isteği doğrultusunda Macar tahtına Yanoş Zapolya’yı geçirdi.
Macaristan’ın yeni Kralı Zapolya, Lehistan Kralı Sigsmund’un kızı Prenses İzabella ile evliydi. Zapolya, Osmanlı Devleti’ne karşı bağlılık ve sadakatini uzun süre koruduktan sonra fırsatını bulunca bağımsızlığını ilan etmeye karar verdi ve Avusturya ile gizli bir ittifak yaptı. Fakat Avusturya Kralı I. Ferdinand, Kanuni’nin Zapolya’yı desteklediği sürece bölgede rahat edemeyeceğini bildiği için başka hesaplar peşindeydi. Zapolya ile yapmış olduğu ittifaktan Kanuni’yi haberdar etmeye karar verdi. Gelişmelere çok öfkelenen Kanuni, haberi kendisine ileten Avusturya elçisi Laski’ye hitaben söylediği, “Bu iki kral taç taşımaya layık değildir. Ne Allah, ne de insan korkusu, imzaladıkları ahitnameyi bozmalarını önleyememiştir” sözleri ile öfkesini açıkça dile getirir.
Avusturya Kralı I. Ferdinand, Osmanlı Devleti’ne kafa tutarken kayınbiraderi olan Kutsal Roma Cermen İmparatoru Şarklen’e güveniyordu. 1540 yılında Macar Kralı Zapolya aniden öldü. Onun beklenmedik ölümü yeni siyasi durumların ve polemiklerin doğmasına neden oldu. Avusturya Kralı I. Ferdinand, ölen Macar Kralı II. Layoş kendi kız kardeşi ile evli olduğu için Macar tahtında hak iddia ediyordu. Amacına ulaşabilmek için her fırsatı lehine çevirmeye çalışıyordu. Sigsmund, büyüyene kadar ülkeyi annesi İzabella yönetti.
Bebek Kral’ın annesinin İzabella olmadığını iddia eden Avusturya Kralı I. Ferdinand, çocuğun Zapolya’nın metresinden doğduğunu, İzabella’nın hamileliğinin ise aldatmaca olduğunu söyleyerek kraliçenin hakkına itiraz etti. Çabaları sonuçsuz kalan I. Ferdinand, durumu lehine çevirmek için askeri güç kullanmaya karar verdi. Kayınbiraderi Şarlken’in yardımı ile Budin’i kuşattı. Macarlar Budin’i teslim etmeye niyetli değildi. Yetişen Osmanlı öncü kuvvetleri Avusturya ordusunu Budin önlerinde büyük bir bozguna uğrattı.
I. Ferdinand, çareyi kaçmakta buldu. Zapolya’nın yeni doğmuş 15 günlük bebeği Jan Sigsmund, Macar tahtının tek varisiydi. 15 günlük bebek Jan Sigsmund, Kanuni tarafından Macar tahtına oturtuldu. Osmanlı protokol geleneği bir kadının padişah huzuruna alınmasına izin vermediğinden, bebeği Kanuni’nin huzuruna çıkarma görevini Rahip Martinuzzi üstlendi. Bebek yasal olarak Macar Kralı sayıldığından, Kanuni’nin huzuruna girince Osmanlı devlet adamları ve askerler kralı selamladı. Herkesin şaşkın bakışları arasında Bebek Kral ağlamaya başladı, protokol karıştı. Bakıcılar devreye girdi ve Bebek Kral, Kanuni’nin huzurundan çıkarıldı…