Jane Elliott, sadece beyazlardan oluşan tutucu ve ırkçı bir Iowa kasabasında ilkokul öğretmeniydi. Her ay öğrencilerine büyük işler başaran insanları tanıtıyordu. Bir önceki ay, Luther King’i tanıtmış, öğrenciler de King’i “Ayın Kahramanı” seçmişlerdi. Elliott, Nisan 1968 perşembe akşamı televizyonu açtığında, Luther King’e yapılan suikast görüntüleri karşısında donup kalır.
Öğrencilerin hiçbiri hayatlarında siyahi bir insanla yüz yüze gelmemişti. Kendisi de hayatında ilk kez siyahi bir insanı 19 yaşındayken görmüştü. İdealist bir öğretmen olan Elliot, kural dışı bir deney planlar: Çocuklara bir oyun oynayacaklarını söyler ve sınıfındaki çocukları göz renklerine göre iki gruba ayırır.
Mavi gözlülerin koluna bir bant takar. Sonra çocuklara kahverengi gözlü insanların mavi gözlü insanlardan daha akıllı ve daha iyi olduğunu anlatmaya başlar. Çocuklara, göz rengini oluşturan pigment hücrelerinin zekayı etkilediğini sözde bilimsel veriler eşliğinde açıklar. Elliott daha sonra önce kahverengi gözlü grubun öğle yemeğine gitmesine ve daha uzun bir teneffüsün keyfini çıkarmasına izin verir.
Grubu kayırma işlevi devam ettikçe, kahverengi gözlü çocuklar daha özgüvenli ve mavi gözlü çocuklara karşı daha küçümseyici olmaya, hatta hakaret etmeye başlar. Mavi gözlü çocuklar daha çok hata yapar, çekingen ve depresif olurlar. Elliot bile çocukların bu kadar kısa zamanda bu kadar ileri gidebileceklerini tahmin edemez! Öğrencilerde yaşanan değişim şaşırtıcıdır.
Zeki mavi gözlü bir kız, daha önce çarpım tablosunu su gibi bildiği halde, şimdi bir sürü hata yapmaya başlar. Kahverengi gözlülerin ise okuma zorluğu çeken ve en yavaş öğreneni bile yüzünde kocaman bir gülümseme ile hiç teklemeden okumaya başlar.
Daha sonra Jane Elliott, verdiği bilgilerde bir hata yaptığını, aslında mavi gözlü öğrencilerin daha üstün olduğunu “bilimsel” olarak anlatır. Kol bantları yer değiştirir. Ancak üstünlüğü ele geçiren mavi gözlüler arkadaşlarına kötü davranmaz. Çünkü kendi yaşadıklarını onlara yaşatmak istemezler!
Elliot, tüm yaşanan bu olayların aslında bir kurgu olduğunu, beyazların zencilere yaptığı ırk ayrımcılığını; bunun zenciler tarafından nasıl hissedildiğini anlamaları için bu deneyi düzenlediğini anlatır. Öğrencilerinden King’in eşi Coretta King’e ulaştırılmak üzere duygularını paylaşan bir kompozisyon yazmalarını ister. Çocukların yazdıkları “Ayrımcılık İnsana Neler Hissettiriyor?” başlığıyla yerel gazetede yayımlanır.
1971 yılında ABC’de yayımlanan ve deneyi anlatan “Eye Of The Storm” belgeseli, Peabody Ödülü'nü kazanır. Jane Elliott, “Amerikan Eğitim Tarihi Ansiklopedisi”nde Konfüçyüs, Aristoteles, Eflatun, Maria Montessori gibi isimlerin yanında yer alır. Ancak Elliot, tüm bu başarılarına rağmen kasaba halkından gördüğü baskı ve hakaret nedeniyle 1980 yılında okulunu, işini ve kasabasını terk etmek zorunda kalır.
Jane Elliott bu deneyle, ayrımcılığın kendiliğinden var olmadığını, insanları ayrıştırmak ve bölmek için yine insanlar tarafından üretildiğini göstermek ister. “Mavi Gözler/Kahverengi Gözler Deneyi” sosyal psikoloji tarihinde önemli bir yere sahiptir.