Sadık Gültekin’le Doğru TercihMilli direnişin adı: “Kaç Kaç” olayları

HABERİ PAYLAŞ

Milli direnişin adı: “Kaç Kaç” olayları

Ermenilerin yaptığı katliamlar neticesinde ailesinden 20 kişiyi kaybeden, bu katliamların en yakın şahidi olan İstiklal Madalyası sahibi Abdülgani Girici, yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor: “Ermeniler, Adana’daki Hacı Bayram Camii'nin minaresineköpek çıkardılar ve havlattılar. Bundan sonra, ‘Türkler ezanınız okunuyor, namaz kılmaya gidin dediler.’ Ermeniler, Türk dükkanlarını 10 Şubat 1919 tarihinden itibaren yağmalamaya başladı. 25 Şubat’ta ise sarraf Vanlı Ahmet Efendi’nin evi talan edildi ve kendisi süngülenerek, delik deşik bir vaziyette şehit edildi. Böylece Fransızlar, haksız işgallerinden sonra, halka karşı çok fena hareketlerde bulundu ve bunları Fransız üniforması altında Ermenilere yaptırdılar.

Haberin Devamı

”Yavaş yavaş Adana’yı terk eden Türk aileleri 10 Temmuz 1920’de tamamen genel bir kaçışa başladı. Bu olay Adana ilesınırlı kalmamış, Mersin, Tarsus, Ceyhan, Dörtyol, Kozan, Osmaniye ve bütün bölgedeyaşanmıştır. 10 Temmuz’daki katliam söylentisi hemen hemen bütün şehirdeki Türkleri kaçmaya mecbur bıraktı. Ermenilerinkasıtlı olarak yaptıkları katliamlar, halkın kaçmasına zemin hazırladı. Bu durumu anlayan halk, Toroslara sığınmak için harekete geçti. Ancak Adana’dan çıkış zordu. Her tarafta bulunan Ermeni çeteleri, can güvenliğini tehdit ediyordu. Bu büyük bir tehlike idi. Toroslara sığınmaktaki amaç, kaçıp kurtulmaktan daha çok, orada teşkilatlanıp, Adana’yı düşman istilasından kurtarmaktı.

“Kaç Kaç” olayları, Ermeni çetelerinin Anadolu’da yaptığı katliamlara karşı Türk halkının direnişini anlatan bir terimdir. “Kaç Kaç”, Ermenice “Git Git” anlamına gelir. “Kaç Kaç” olayları, 1915-1920 yıllarıarasında Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde yaşandı. Bu olaylar, Ermeni çetelerinin Türk köylerine saldırması, katliam yapması, yağmalaması ve yakması sonucunda ortaya çıktı.

10 Temmuz sabahı silahların Türk mahalleleri üzerine sıkılmasından sonra Adana halkı, koltuklarının altında birer bohça ile Toroslara doğru kaçmaya başladı. Çarşıdaki Türkler dükkanlarını kapamadan, evde kadınlar eşyalarını ve giyecek bir şey almadan Toroslara doğru kaçmaya başladı. Fransız uçakları, sabahın erken saatlerinden, öğlene kadar bu “Kaç Kaç” kafilesine katılanların üzerine bomba ve sivri çivi attı. İşte bu ana-baba yurdunu ve evini mahşeri bir vaziyette terk ederek kocası karısını; çocuğu anasını bulamayan, bu acı günün adına işgal tarihinde “Kaç Kaç” denilmiştir. “Kaç Kaç” gerçek anlamda milli bir direnişin adıdır. Adanalılar canlarını kurtarmak için kaçmadı, Toroslarda Milli Teşkilat’a dahil olmak amacıyla kaçtı.

Haberin Devamı

Ermenileri böyle davranmaya sürükleyenen büyük neden, Fransızların Çukurova’da onlara müstakil bir devlet kurma sözü vermesidir. Fransa, Çukurova’da kurulucakolan tampon bir Ermeni devleti ile Türkiye’ninSuriye’ye doğrudan müdahalesini önleyecek ve bu sayede Suriye’deki Fransız hakimiyetine güvence sağlayacaktı.

Ermeniler, Çukurova’da ömrü 2 saat 15 dakika süren bir devlet kurdu. Ancak Fransızlar, bu durumdan hoşnut kalmadı çünkü Türklerin katli için dağıttıkları silahların kendilerine doğrultulmasından endişe ettiler ve Ermeni çetecileribu bölgeden sürgüne gönderdiler.

Haberin Devamı

Türk insanının bu olanlara müsaade etmesi düşünülemezdi. Nitekim kısa sürede ferdi teşebbüsler şeklinde ve daha çok intikam amacına dayalı mukavemet hareketlerinin ortaya çıkması engellenemedi. Mustafa Kemal Paşa,5 Ağustos 1920 günü Pozantı’da bir kongretoplayarak, bu bölgenin milli kurtuluş hareketlerini tek bir çatı altında topladı.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder