Malum son zamanlarda tüm dünyayı kasıp kavuran bir konu var: Koronavirüs. Nasıl korunmak gerekiyor? Alınacak önlemler nelerdir? Kaç kişide görüldü? Öldürücülüğü yüzde kaç? Kimlerde daha riskli… Tüm bu soruların cevapları insanların kafasını meşgul ederken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ülkemizde de koronavirüse rastlandığını açıkladı. Sonrası malum... Dezenfektan fiyatları 5 katına çıktı, iki hafta önce 25 TL'ye aldığım maske oldu 92 TL, marketler yağmalandı, bağışıklığı güçlendiriyor denilen sebze fiyatları bile uçtu. Ülkem yine krizi fırsata çevirdi. Bu ülke alışkın bunlara. Çok uzak bir tarihe gitmemize gerek yok. Elazığ depreminde konut kiraları iki katına, battaniye fiyatları beş katına çıkmıştı. İşte bir kriz daha! Koronavirüs tam para kazanmalık bir sektör!
Hijyen konusunda dünyada ikinciyiz
Herkes son derece gergin. Haklıyız tabii; bu son derece ciddiye alınması gereken bir hastalık. Koronavirüsün ülkemizde az görülme sebebi el yıkama oranlarımızmış. Ne yalan söyleyeyim; her şeyde en son sıralarda yer alan ülkemizin hijyen konusunda dünyada ikinci oluşu beni gururlandırdı. Uzmanlar uyarıyor; “Ellerinizi sık sık yıkayın, özellikle dışarıdayken ellerinizi yüzünüze sürmeyin, bağışıklık sisteminizi güçlendirin” diyorlar. İnsanlar her uyarıyı dikkate alıyor, korunma için bütün yolları deniyorlar.
Şimdi söyleyeceğim şey sizi koronavirüs konusunda rahatlatır mı bilmiyorum. 2017 verilerine göre Türkiye’de 3 bin 529 kişi silahlı saldırılarda ağır yaralandı ve 2 bin 187 kişi de hayatını kaybetti. Üstelik bu olaylar genellikle trafikte meydana geldi. Bu oran her yıl yüzde 28 oranında artış gösteriyor. Senede yaklaşık 3 bin kişi koronavirüsten ölseydi muhtemelen hepimiz şu an evlerimize kapanmış, hastalık korkusuyla erzak depolamıştık. Ama bireysel silahlanma bizi koronavirüs kadar korkutmuyor. Türkiye'de koronavirüsten ölme olasılığınız bir maganda kurşunuyla ölme olasılığınızdan daha düşük. Bunu ben değil, veriler söylüyor.
Bu yüzden önlemlerinizi alın fakat bilgi kirliliği ve panikten uzak durun.