Hiçbir şey normal değil aslında. Sıkılgan insanlar, kırılgan ekonomiler var sadece. Nasıl normal olsun ki zaten? Tedavi yok, aşı yok…
Kimilerine kızamıyorum. Her gün işe gitmesi gerekirken, toplu taşıma suratı cama preslenirken “Evde kal” diyemiyorum…
Ama buna acilen bir çözüm bulunması gerektiğini de düşünmeden edemiyorum. Mesela kademeli işe gidiş... Herkes aynı anda gitmese, yarım saat bile olsa değiştirilse saatler... Yoğunluk biraz olsun azaltılsa… Toplu taşıma sefer sayıları arttırılsa... Yetmiyor insanlara. Otobüslerin içinde sosyal mesafe falan hak getire…
Kızmadığım kitle, çalışmak zorunda olan gerçek emekçiler…
Kızdığım kitle ise, o en sevdiği kahveyi içmeden duramayanlar, maskesini koluna takanlar, arkadaşıyla sarmaş dolaş olanlar, dışarıda yemek yemeyi özlemiş ama ne yazık ki maskesi kombinini bozanlar, örnek olamayan ünlüler, ağzımıza kadar girip satış yapan maskesiz beşler…
Bir de fırsatçılığı iliklerine kadar işlemiş bir kitle var. 2 ay çalışmadınız güzel kardeşim, fiyatları 5 katına çıkarmak da ne?
Kredi faizleri düştü diye 2 ay önce 350 bine sattığın evi 600 bin yapman normal mi gerçekten? Evin önünden deniz mi geçirdin bu süreçte?
Uçak ucuz kaldı otobüs biletlerinin yanında…
Bir de çıkan fiyat asla inmez bizim ülkede. Bir dönem dolar 7.40 olmuştu. 5.60 olduğunda o fiyatlar hep 7.40’ta kaldı, düşmedi nedense. Şimdi bu fırsatçılık değil de nedir?
Gerçek normale döndüğümüzde düşürecek misiniz yoksa devam mı edeceksiniz bu fahiş fiyatlara?
Her şeye zam geldi, herkes zararını karşılıyor bir şekilde. Peki ya maaşlı çalışanlar? Onlar bu fırsatçılıklara nasıl yetişecek? Onlar nasıl telafi edecekler hayatlarını?
Sosyal hayat normale döndü ama aslında hiçbir şey normal değil.
Maskeni tak, mesafeni koru, hijyene dikkat et, fırsatçılara da fırsat verme!