Yüz yüze eğitim sürecinde çocuklar nasıl beslenmeli?
Bağışıklık sisteminin sağlıklı olması için doğru beslenilmesi gerektiğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz, “Covid-19 salgını nedeniyle evde kalınan sürede hamur işleri, şekerli ve paketli gıda yenmesi, bağışıklık sistemini destekleyen vitamin ve minerallerin yetersiz alımına yol açar. Ayrıca bu süreçte porsiyonların büyümesi ve daha az hareket edilmesi fazla kilo veya obeziteye neden olabilir. Evlerde geçirilen süreç çocuğunuzun farklı beslenme alışkanlıkları kazanmasına neden olduysa, yüz yüze eğitim dönemini avantaja çevrilebilirsiniz. Çocukların doğru beslenmesi hem bağışıklık sistemlerinin desteklenmesi hem de gelecek yıllarda karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarının önlenmesi açısından oldukça önemlidir” dedi.
Dyt. Ayşe Sena Binöz yüz yüze eğitimde çocuklar nasıl beslenmeli sorusunu ise şöyle yanıtladı; “Çocuklar, bağışıklık sistemlerinin desteklenebilmesi ve vücutlarının ihtiyacı olan enerjinin karşılanabilmesi için okul sabahına mutlaka kahvaltı yaparak başlamalıdır. Her gün kahvaltıda yiyecekleri 1 yumurta, içeriğindeki demir ve A vitamini ile bağışıklık sistemlerinin desteklenmesine yardımcı olur. Yanına eklenen C vitamini (yeşillikler, biber, portakal, kivi vb.) ise yumurtadaki demirin vücut tarafından emilimine destek olur. Aynı zamanda bu öğünde peynir, süt, tam tahıllı ekmekler, mevsim sebzeleri ve kavrulmamış (tuzsuz) kuruyemişler de yer almalıdır. Kahvaltı öğünün atlanması aç kalınan süre zarfında vücut direncinin düşmesine neden olabilir.”
Öğünlerinin içeriklerinin demir ve çinko içeren et, tavuk, balık, yumurta gibi proteinlerden oluşması gerektiğine değinen Dyt. Ayşe Sena Binöz ayrıca “Lif ve B grubu vitamin içeriği yüksek tam tahıl ürünler ve kuru baklagiller, antioksidan içeriği yüksek meyve ve sebzeler, omega-3 ve omega-6 kaynağı olan ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar da öğünlerde yer almalı. Beslenme çantalarında paketli gıdalar, kek, şekerleme, hamur işleri gibi içeriğinde lif (posa) bulunmayan basit karbonhidratların yeri yoktur. Bunların yerine tam tahıllı sandviç ekmeğinin içinde peynir çeşitleri, domates, salatalık veya yeşil/kırmızı biber dilimleri ile farklı tatlar oluşturulabilir. İçecek olarak, ayran veya kefir, kutu süt kullanılabilir. Beslenme çantasında yer alabilecek diğer besinlerden bazıları mevsim meyveleri (mandalina, portakal, elma, ayva, kivi, muz vb.), yağlı tohumlar (fındık, fıstık, ceviz vb.), kuru meyveler (kuru kayısı, kuru incir, kuru erik vb.) gibi sağlıklı gıdalardır. Hazır meyve suları, gazlı içecekler, şeker içeren yiyecek ve içeceklerin tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Ayrıca gün içerisinde çocukların susamayı beklemeden su içmeleri teşvik edilmeli, gerekirse yanlarında su mataraları bulundurulmalıdır.”
İlk günler uyum sorunları yaşanabilir!
Uzman Psikolog Sena Sivri ise yüz yüze eğitimin psikolojik olarak çocuklarda yaratacağı etkiye dikkat çekerek aileleri uyardı, “Yüz yüze eğitim sürecinin tekrar başlayacak olması hem ebeveynler hem de uzun süredir fiziksel okul ortamından uzak kalan çocuklar için birçok açıdan önem taşımakta ve soru işaretleri barındırmakta. Ev ortamının rahatlığında kimi zaman ufak esnemelerle okula alışan çocukların gelişimi için fiziksel okul ortamına dönmek, arkadaşları ve öğretmenleriyle yüz yüze iletişime geçmek çok önemli. Fakat, ebeveynler de bir yandan devam eden Covid 19 salgını yüzünden endişeli. Bu endişe onları çocuklarıyla ilgili aşırı kaygılı ve ekstra abartılı önlemler almaya itebilir, bundan kaçınmak lazım. Yaş gruplarına göre yapılacak uygun açıklamalarla çocuğa, sağlığını nasıl koruyacağı anlatılmalı, abartılı kısıtlamalardan kaçınılmalı. Uzun süredir alışık oldukları düzen değişeceğinden uyum sorunları, ders çalışma, okula gitmeyle ilgili ilk başta sorun yaratabilecekleri göz önünde bulundurulmalı. Bu gibi durumlarda anlayışlı dinleyici olunmalı. Çocukların yetişkinlerden daha güçlü adaptasyon yetenekleri olduğu unutulmamalı. En önemlisi de tüm bu süreçle ilgili ebeveynlerin kendi kaygılarının farkında olup, onları yönetebilmeleri. Unutmamak lazım ki anne baba ne kadar kaygılı olursa çocukta yeni şartlara adapte olmakta o kadar zorlanacak ve sorun yaşayacaktır.”