Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre, dünya nüfusunun yüzde 5’inden fazlası, yani yaklaşık 466 milyon kişi işitme kaybı ile mücadele ediyor. Bu hastaların yaklaşık 432 milyonunu yetişkinler oluşturuyor.Yaşlandıkça işitme kaybı, günlük yaşam kalitesini etkileyen yaygın bir durum haline gelebiliyor Peki, bu durum aynı zamanda bilişsel sağlığı da tehdit edebilir mi? Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Ulusoy, konu hakkında merak edilenleri posta.com.tr okuyucuları için anlatıyor.
Serpil Dokurel- Posta.com.tr| Son yıllarda yapılan araştırmalar, işitme kaybı ile bilişsel bozulma arasındaki olası ilişkiye dikkat çekiyor. Bilim insanları, işitme kaybı yaşayan bireylerde bilişsel fonksiyonlarda azalma riskinin arttığını ve demans gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişme olasılığının daha yüksek olduğunu belirtiyor. Bu durum, işitme kaybının yalnızca fiziksel bir engel olmadığını, aynı zamanda bireylerin zihinsel sağlığını da etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, işitme kaybının erken teşhisi ve tedavisinin bilişsel sağlığın korunmasında önemli bir rol oynadığını vurguluyor.
DSÖden endişe verici rapor Dünyada 466 milyon kişi bu hastalıkla mücadele ediyor: Uzmanı uyardı Tedavi edilmezse demans riski var...
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Ulusoy, hafif bilişsel bozulmanın (MCİ), demansın erken evresine geçiş dönemi olduğunu ve hafif bunamaya kadar olan bilişsel eksiklikleri ifade ettiğini belirtiyor.
HAFİF BİLİŞSEL BOZULMA BELİRTİLERİ
Hafıza yetersizliği: Özellikle epizodik hafıza (geçmiş olayları hatırlama) zayıflamış olabiliyor.
Dil bozuklukları: İstenilen kelimeyi bulmada zorluklar yaşanabiliyor.
Dikkat bozuklukları: Konuşmaya odaklanmada zorluklar ve konuşma sırasında güçlükler görülebiliyor.
Görsel yetiler: Tanıdık yerlerde yön bulmada güçlük yaşanabiliyor.
Psikolojik ve davranışsal belirtiler: Halüsinasyonlar, ajitasyon, saldırganlık ve depresif ruh hali de yaygın belirtiler arasında yer alıyor.
İŞİTME SÜRECİ KULAKTA BAŞLIYOR BEYİNDE SONA ERİYOR
İşitme kaybının beyin üzerindeki etkileri büyük önem taşıyor. Çevreyle iletişimi sağlayan önemli bir duyu olan işitme süreci kulakta başlıyor ve beyinde sona eriyor. Yaş ilerledikçe yaşa bağlı işitme kaybı (presbiakuzi) görülme sıklığı artıyor. Op. Dr. Hakan Ulusoy, işitme kaybının, bireyin bilişsel ve psikolojik durumunu etkilediğine dikkat çekiyor.
DSÖden endişe verici rapor Dünyada 466 milyon kişi bu hastalıkla mücadele ediyor: Uzmanı uyardı Tedavi edilmezse demans riski var...
Yapılan çalışmalar, işitme kaybı olan bireylerde bilişsel testler kullanılarak işitme kaybı ile depresyon ve anksiyete arasında ilişki bulunduğunu gösteriyor. İşitme kaybı yaşayan kişiler zamanla sohbetlere katılmakta güçlük çekiyor ve toplumdan uzaklaşabiliyor. Bu durum anksiyete, depresyon, iletişim becerilerinde zorluk ve hafıza kaybına neden olabiliyor.
DSÖden endişe verici rapor Dünyada 466 milyon kişi bu hastalıkla mücadele ediyor: Uzmanı uyardı Tedavi edilmezse demans riski var...
Yaşlılarda işitme kaybı iki türde sınıflandırılabiliyor: Periferik ve merkezi. Merkezi işitme kaybı, beyinde sesleri işleme becerisinin zayıflaması olarak biliniyor ve merkezi işitme kaybı olan hastalarda bilişsel bozukluk riski daha yüksek oluyor.
İŞİTME CİHAZI KULLANMAK NEDEN ÖNEMLİ?
Op. Dr. Hakan Ulusoy, dünya genelinde insanların ortalama yüzde 10’unda işitme kaybı bulunduğunu ve yalnızca yüzde 3’ünün işitme cihazı kullandığının altını çiziyor. Araştırmalar, işitme kaybı olup işitme cihazı kullanmayan bireylerde yalnızlık, depresyon, endişe ve tatminsizlik duygularının daha yüksek olduğunu gösteriyor. İşitme cihazı kullanılmaması bir güvenlik riski oluşturuyor, zira alarm, kapı sesi, telefon sesi gibi uyarıları duymakta güçlük yaşanabiliyor.
DSÖden endişe verici rapor Dünyada 466 milyon kişi bu hastalıkla mücadele ediyor: Uzmanı uyardı Tedavi edilmezse demans riski var...
Tedavi edilmeyen işitme kaybı, konuşma, anlama ve iletişim becerilerinde azalmaya neden olabiliyor ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.