Egzersiz - DiyetEzber bozan kahve araştırması: İki pişirme yöntemi arasındaki ölümcül fark!

HABERİ PAYLAŞ

Ezber bozan kahve araştırması: İki pişirme yöntemi arasındaki ölümcül fark!

Günümüzde pek çok kişi için vazgeçilmez bir ritüel olan kahve tüketimi, sadece enerji verici bir içecek olmanın ötesinde, sağlık üzerindeki etkileriyle de dikkat çekiyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kahvenin kalp sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğuna dair ilginç bulgular ortaya çıkıyor. Kardiyoloji Uzm. Dr. Gülsüm Bingöl, kahve tüketiminin kalp sağlığını nasıl etkilediğini, hangi sağlık problemlerine neden olabileceğini posta.com.tr için anlatıyor.

Serpil Dokurel - Posta.com.tr | Dünyanın en popüler içeceklerinden biri olan kahve, zihinsel uyanıklık, dikkat süresini artırma, üretkenlik gibi etkileri nedeniyle her toplumdan bireyler tarafından yaygın olarak tüketiliyor. Kolay erişilebilirliği ve yaygın tüketilmesi sebebiyle de sağlık üzerindeki genel etkisi büyük ilgi uyandıran kahvenin özellikle kalpte ritim bozukluklarını tetikleme ve kan basıncını artırmasıyla ilgili endişeler dile getiriliyor ve hatta 1960'larda kahve tüketimi koroner kalp hastalığı ile ilişkili bir kalp damar hastalığı risk faktörü olarak etiketlenmiştir.

Haberin Devamı

 

Kardiyoloji Uzm. Dr. Gülsüm Bingöl, kahvenin, kan basıncını geçici olarak yükseltme gibi fizyolojik bir etkiye sahip olduğunu ancak kalıcı ve açık bir hipertansiyon durumu geliştirme eğilimini etkilemediğini belirtiyor. Yine bazı araştırmalar orta düzeyde kahve tüketiminin daha az hipertansiyon riski ile ilişkili olduğunu ancak bu durumun esas olarak sigara içmeyenlerde ve kafeini hızlı metabolize eden kişilerde olduğunu gösteriyor.

KAHVE TÜKETİMİ VE KALP HASTALIĞI ARASINDA BİR İLİŞKİ BULUNMUYOR!

Dr. Bingöl, kalp damar hastalığı geliştirme riski açısından, kahve tüketimi ve koroner kalp hastalığı riski ile ilgili çalışmaların sonuçları birbiri ile uyumu değil olmadığını ve cinsiyet, genetik faktörler ve sigara içme durumuna bağlı olarak farklılıklar gösterdiğini söylüyor.

 Çalışmaların çoğunluğunun, orta düzeyde kahve tüketiminin ağır kahve tüketimine göre daha düşük koroner kalp hastalığı riskiyle ilişkili olduğunu gösteriyor. Kahve tüketiminin önemli bir koroner kalp hastalığı risk faktörü olduğuna dair önceki endişelere rağmen, güncel çalışmaların analizlerinin çoğu kahve tüketimi ile koroner kalp hastalığı arasında bir ilişki bulamamıştır.

Haberin Devamı

Sonuçlar çalışmalar arasında tutarsız olmakla beraber en olumlu sonuçlar orta düzeyde kahve tüketimi ile ortaya çıkıyor. Orta düzeyde kahve tüketiminin tanımı konusunda tam bir fikir birliği olmasa da genelde 3-4 fincan olarak kabul ediliyor.

 

AŞIRI MİKTARDA KAHVE TÜKETİMİNE DİKKAT!

Dr. Bingöl, orta düzeyde kahve tüketiminin atriyal fibrilasyon denilen özellikle ileri yaşta sık görülen ve kalpte düzensiz atışlara yol açan ritim bozukluğu riskini azalttığını gösteren çalışmalar bulunduğunu ifade ediyor. Bu durum muhtemelen kahvenin içeriğindeki kafestol, polifenol, trigonellin, klorojenik asit ve kinid gibi güçlü anti-enflamatuar bileşenler sayesinde olabiliyor.

Yine bazı çalışmalar, orta düzeyde kahve tüketiminin tüm nedenlere bağlı ve kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerde azalma ile ilişkili olduğunu, daha yüksek miktarlarda kahve tüketiminin ise sağlığa zararlı olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

 

KAYNATILMIŞ VE FİLTRELENMİŞ KAHVELER DAMAR SERTLİĞİ YAPIYOR

Kahve türlerinin de kalp damar sağlığı üzerine etkisinde farklılıklar bulunuyor. Dr. Bingöl, özellikle kolesterol seviyelerinin kahvenin hazırlanma şeklinden (kaynatılmış ve filtrelenmiş) etkilendiğine dikkat çekiyor. Kaynatılmış kahvelerin safra asidi sentezini baskılayan ve sonuçta kolesterol metabolizmasını olumsuz etkileyen kafestol ve kahveol içerikleri nedeniyle aterojenik yani damar sertliğine yol açan etkileri olduğu düşünülüyor. Bu kahveler kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol seviyesini artırıyor. Bu maddeleri içermeyen filtrelenmiş kahveler ise iyi kolesterol seviyesini artırarak tam tersi etkiler gösteriyor.

Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin kalp damar hastalıklarından korunma için hazırladığı kılavuzda filtrelenmemiş kahvenin LDL kolesterol yükseltici etkisine değinilmekte ve günde dokuz veya daha fazla tüketilmesinin kalp damar hastalıkları ile ilgili ölüm oranını yüzde 25 artırabileceği belirtilmiştir. Filtrelenmemiş kahveler arasında Yunan ve Türk kahveleri ile bazı espresso kahveler yer alıyor. Orta düzeyde kahve tüketiminin ise (günde 3-4 fincan) muhtemelen zararlı olmadığı hatta belki de orta düzeyde faydası olduğu vurgulanıyor.

 

Dr. Bingöl, kahvenin yalnızca keyif alınacak bir içecek olarak değil, aynı zamanda koruyucu sağlık yararları olan bir içecek olarak tüketilmesi için ideal yöntemin ve miktarın ne olduğu ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunun altını çiziyor. Yine bazı kişilerin kahvenin kalp hızı ve kan basıncı üzerine geçici olan etkilerinden daha fazla etkilendiği ve bu kişilere özel tavsiyelerde bulunulması gerektiği unutulmaması gerekiyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder