Beden SağlığıUzmanından önemli uyarı: Covid -19 ve İnfluenza henüz sona ermedi! Belirtiler bahar alerjisiyle karıştırılabiliyor...

HABERİ PAYLAŞ

Uzmanından önemli uyarı: Covid -19 ve İnfluenza henüz sona ermedi! Belirtiler bahar alerjisiyle karıştırılabiliyor...

Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatma Nurhayat Saydam, bahar alerjisi üst solunum yolu enfeksiyonlarının farklı olduğunu, aslında bazı açılardan birbirlerine benzediğini ve bu sebeple karıştırılabildiğine dikkat çekiyor.

Uzmanından önemli uyarı: Covid -19 ve İnfluenza henüz sona ermedi Belirtiler bahar alerjisiyle karıştırılabiliyor...
Serpil Dokurel- Posta.com.tr Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatma Nurhayat Saydam, bahar alerjisi ve üst solunum yolu enfeksiyonları hakkında merak edilenleri sizler için yanıtlıyor.

Haberin Devamı

 

Örneğin en sık üst solunum yolu enfeksiyonu olarak gördüğümüz nezle hastalığında burun akıntısı, hapşırma çok sık görülüyor. Benzer semptomları bahar alerjisinde de görülüyor. Bahar alerjisi olan bir kişi, bahar mevsimi geldiğinde benzer şekilde hapşırmaya başlıyor, gözleri kızarıyor ve gözleri akmaya başlıyor.

 GZÖLERDE KIZARIKLIK VE AKINTI GÖRÜLÜYOR
Çok ağır nezle olmadığı sürece genellikle gözlerde kızarıklık ve akıntı görülüyor. Bahar alerjisinin burun akıntısı; su gibi hiç düzelmeyen, hızlı bir akıntı şeklinde oluyor ve bahar alerjisindeki hapşırmada genellikle üst üste oluyor. Yani alerjik olan hapşırmalar tek bir kez hapşırma şeklinde olmuyor, üst üste hapşırıklar görülüyor.

Bahar alerjisinin adı üzerinde mevsimsel özellikler taşıdığını, özellikle bahar mevsiminde çiçeklerin açması ve havada polen, toz ve çiçek tozlarının uçuşmaya başlamasıyla tetiklendiğini belirten Prof. Dr. Saydam, bu durumun her yıl aynı dönemlerde tekrarlanmasının, alerjik reaksiyonların tanısında önemli bir ipucu olduğunu vurguladı. Alerjide hastanın öyküsünün, yani semptomların ne zaman başladığı ve nasıl seyrettiği bilgisinin, tanı koymada kritik bir rol oynadığını vurguluyor.

KAN TESTLERİNDEN BELLİ OLUYOR
Bahar alerjisinin adı üzerinde mevsimsel özellikler taşıdığını, özellikle bahar mevsiminde çiçeklerin açması ve havada polen, toz ve çiçek tozlarının uçuşmaya başlamasıyla tetiklendiğini belirten Prof. Dr. Saydam, bu durumun her yıl aynı dönemlerde tekrarlanmasının, alerjik reaksiyonların tanısında önemli bir ipucu olduğunu vurguladı. Alerjide hastanın öyküsünün, yani semptomların ne zaman başladığı ve nasıl seyrettiği bilgisinin, tanı koymada kritik bir rol oynadığını vurguluyor.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Saydam, alerjik reaksiyonların tanısında kullanılan "immünoglobulin E" (IgE) seviyelerine dikkat çekiyor ve bahar alerjisinde bu antikorların seviyesinin yükseldiğini, bu yükselmenin alerjiyi işaret ettiğini belirtiyor. Ancak, üst solunum yolu enfeksiyonlarında, özellikle viral olanlarda, IgE seviyesinde bir artış görülmüyor.

 NEZLE BAHAR ELERJİSİYLE BENZER SEMPTOMLAR GÖSTERİYOR
Prof. Dr. Saydam, üst solunum yolu enfeksiyonları içinde en sık karıştırılanın nezle olduğunu vurguluyor. Nezle, bahar alerjisiyle benzer semptomlar gösterebiliyor; burun ve gözlerde akıntı, hapşırma gibi belirtiler nezlede de görülebiliyor. Ancak, Covid-19 veya influenza gibi diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarında bu semptomlar daha nadiren ortaya çıkıyor. Bu durum, bu hastalıkları nezleden ve alerjiden ayırt etmeyi kolaylaştırıyor. Ancak, nezle ile bahar alerjisini ayırt etmek daha zor olabiliyor çünkü her ikisi de benzer üst solunum yolu semptomlarına neden oluyor.

Haberin Devamı

Bahar alerjisi ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının teşhisinde hasta öyküsü büyük önem taşıyor. Hastaların önceki yıllarda aynı mevsimde benzer semptomlar gösterip göstermediği bilgisi, alerji veya enfeksiyon tanısında kritik bir rol oynuyor. Diğer kan testlerinde bu durumlarda genellikle belirgin bir bozukluk görülmüyor, bu nedenle tanı koymada sınırlı bir yardım sağlıyor. Ancak, bahar alerjisinde özgü bir durum olarak, immünoglobulin E (IgE) seviyesinin yükseldiği görülüyor, bu da alerjik reaksiyonların varlığını işaret ediyor.

COVİD -19 VE INFLUENZA HENÜZ SONA ERMEDİ
Prof. Dr. Saydam, COVID-19 ve influenza gibi hastalıkların henüz sona ermediğini, ancak ilk pandemi günlerindeki gibi sıkı bir sürveyans ve günlük raporlama yapılmadığını belirtiyor. Hastanelerde COVID-19 testlerinin rutin olarak yapılmaması nedeniyle, enfeksiyonların yayılımının istatistiklere tam olarak yansımadığını ifade ederken, virüsün sürekli değişen yapısı ve yeni varyantların ortaya çıkmasına rağmen, bu varyantların öncekiler kadar ağır hastalıklara yol açmadığını vurguluyor. Ancak, yaşlılar ve altta yatan ciddi sağlık sorunları olan kişiler için halen büyük risk taşıyor. Prof. Dr. Saydam, bu gruplardaki kişilerin hafif formda dahi olsa üst solunum yolu enfeksiyonlarından ciddi sonuçlarla etkilenebileceğini belirtiyor.

Bu nedenle halen devam eden üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı dikkatli olunması ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor özellikle risk grupları için bu durum hayati önem taşıyor.

Prof. Dr. Saydam, öksürük, kas-eklem ağrısı veya ateş gibi belirtiler gösteren kişilerin, kendilerini ve çevrelerini korumak için nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyor:

 

“Covid-19 tamamen bitti diye düşünmeyelim, hem kendimiz hem de çevremizdeki kişilerde öksüren, kas-eklem ağrısı yaşayan ve ateşi olanlar varsa ya da biz kendimiz bu şikayetleri yaşarsak mutlaka en azından 3-5 gün iyi dinlenelim, maske takalım, etrafımızdaki insanlara bulaştırmayalım ve test yaptıralım. Şunu bilelim ki; eğer Covid-19 testi yaptırırsanız ve pozitif gelirse hala İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bunun takibi yapılmakta, o kişi aranmakta telefonla ve bir hafta rapor verilmektedir. Yani işin bu kısmı hala daha devam etmekte. O nedenle Covid-19 açısından hala tamamen bitmediğini ve hastalığın etrafımızda kol gezdiğini bilelim.”

 

Benzer şekilde influenza (halk arasında grip olarak bilinen hastalık) da Covid-19 benzeri sonuçlara yol açabiliyor.

 

 

İnfluenza A ve influenza B denilen iki alt tipi bulunuyor, her iki tip de hala görülüyor ve bunlar çok ağır ve kas-eklem ağrılarıyla seyrediyor.

 

Dışarıda özellikle bahsettiğimiz gibi kişiler hasta olduğu zaman dikkat edip birkaç gün maske takmadığı sürece, duyarlılığımız olmadığı sürece, üst solunum yolu enfeksiyonlarından, bunun içinde Covid-19 ve influenza da dahil, nezleden, farklı diğer virüslerden kurtulmaya imkan olmuyor. Zaman zaman göreceli olarak artış var gibi görülebiliyor.

 

“Havalar soğuk seyrettiği zamanlar, kapalı ortamlarda kalınması, bu anlamda okullar ve AVM gibi kapalı alanlarda insanlar öksürerek etrafına damlacık saçtıklarında maalesef ara ara artışlar görülüyor.

Böyle durumlarda en azından etrafınızda öksüren kişiler varsa kendinizi korumak için, o kapalı ortamdan açık ortama çıkana kadar, daha geniş daha ferah bir ortama çıkana kadar kendimiz maske takalım. Hasta isek en az 3-4 gün maske takalım. Ancak bu şekilde üstesinden gelebiliriz. Yoksa üst solunum yolu enfeksiyonları başta Covid-19, influenza ve işte arada nezle hastalığı olmak üzere hala devam etmektedir.”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder