Sinem Paksoy

02 Aralık 2024, Pazartesi 17:10

Özlem, ölüm ve yas

Günün köşe yazısı konusuna bugün sabah mutfağı toparlarken dedemi ne kadar çok özlediğimi fark ettiğimde karar verdim. Dedim ki evet Sinem, bugün özlem, ölüm ve yas hakkında konuşman gerekiyor.

Özlem, ölüm ve yas. Birbirini tamamlayan bir üçlü gibi geliyor bana çoğu zaman. Birinin yüzü çok soğuk diğeri sıcak diğeri ise ılık. Birine dokunduğumda kendim dahil yanakacakmış gibi hissediyorum. Diğer içimi soğutuyor bir diğeri ise ne yere ne de göğe sığmamı sağlıyor.

Birinin varlığını bilmek ve nerede olursa olsun nefes aldığının bilincinde olmak insana yaşadığını hissettiriyor. Uzakta da olsa iyi olduğunu biliyorsun ve o insanı hiçbir zaman kaybetmeyecekmiş gibi yaşayabiliyorsun. Ona dair anıları gün içinde sık sık hatırlamıyorsun. Sesini duymak bile yeterli geliyor çoğu zaman yüzünü göremiyorsan. Kaybının ise seni hiç yaralamayacağını düşünüyorsun. En azından ben böyle düşünüyordum.

Ta ki dedemi kaybedene kadar bu durum böyleydi.

Kaybın her türlüsünün zor olduğunu biliyordum ama bir insanın dünyadan tamamen kopuşuyla yüzleşmek gerçekten ağır geldi.

İçimde hiçbir zaman kapanmayacak bir yara varmış da her gün kanıyormuş gibi hissettim ama bilirsiniz ki her zaman kanayandan daha fazla kanayan birileri vardır. İnsana zor anlarda bir güç yükleniyor. Bana da o an bir güç yüklendi ama size şunu söylemek istiyorum. Çokça sevdiğim bir şarkıdan alıntı yaparak ‘Her acı zamanla geçmez, her giden mutlaka dönmez.’

Acılarımızla yaşamalı yaşam boyu birçok yası tutmayı öğrenmeliyiz.

25 Kasım 2024, Pazartesi 17:27

Anksiyete belirtileri nelerdir? Anksiyeteye neden olan tetikleyiciler

Anksiyetenin etkileri, sadece zihinsel değil, fiziksel açıdan da hissedilir. Vücutta ortaya çıkan gerginlik, hızlı kalp atışı, terleme ve titreme gibi semptomlar, bu durumun bedensel yansımalarıdır. Bu köşe yazısında anksiyeteye dair pek çok bilgiye ulaşacaksınız...

ANKSİYETE BELİRTİLERİ NELERDİR?

Anksiyeteyi deneyimleyen bir kişi, çoğu zaman normalden daha fazla endişe ve korku hissi yaşar. Bu durum, kişiyi hem zihinsel hem de fiziksel olarak etkileyebilir. En yaygın belirtiler arasında, sürekli kaygı hali, dikkat dağınıklığı, huzursuzluk, uyku sorunları ve aşırı düşünme sayılabilir. Kişinin günlük yaşamına müdahale eden bu belirtiler, zamanla daha karmaşık hale gelebilir. Bu nedenle, anksiyete yaşayan bireylerin, yaşadıkları semptomları anlaması ve bu konuda profesyonel yardım alması büyük önem taşır.

Fiziksel belirtiler de genellikle anksiyeteyle ilişkilidir. Baş ağrıları, mide bulantısı, terleme, titreme, çarpıntı ve kas gerilmesi gibi semptomlar, anksiyeteyi fizyolojik açıdan gösteren işaretlerdir. Bu tür belirtiler, kişiyi ciddi şekilde zorlayabilir ve yaşam kalitesini etkileyebilir.

Nefes darlığı ve baş dönmesi gibi semptomlar, anksiyeteyi daha da yoğun bir hale getirebilir. Kişinin bedeninde bu tür değişiklikler, ruhsal durumun yansıması olarak ortaya çıkabilir ve bu belirtiler, tedavi edilmediği takdirde daha da şiddetli hale gelebilir.

ANKSİYETEYE NEDEN OLAN TETİKLEYİCİLER NELERDİR?

Anksiyeteyi tetikleyen faktörler, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Genel olarak, stresli yaşam olayları, kişisel travmalar veya genetik yatkınlıklar, anksiyetenin gelişmesine zemin hazırlayabilir. Özellikle büyük yaşam değişiklikleri, iş kaybı, boşanma veya sevilen birinin kaybı gibi durumlar, bir kişinin ruh halini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu tür olaylar, kişiyi belirsizlik ve kontrol kaybı hissine itebilir, bu da anksiyeteyi tetikleyebilir.

Sosyal etkileşimler de anksiyetenin bir başka önemli tetikleyicisidir. Sosyal kaygı bozukluğu yaşayan bireyler, kalabalık ortamlarda veya başkalarının önünde kendilerini huzursuz hissedebilirler.