- Çinliler yüzlerini güneşten korumak için ‘Facekini’ adlı bir maske kullanmaya başlamış. Zaten her şey bu Çinliler’den çıkıyor! Neyse, ne yalan söyleyeyim sevindim. Beni ancak yüzünde güneş lekesi olanlar anlar. Hele şu sıcaklarda şahane buluş!
- Bir dünya starını giydirmek nerden baksan şahane iş. Türk modacılar Raisa&Vanessa kardeşler de Beyonce’yi giydirmiş. Hem de milyonlarca kişinin izlediği konserlerinden birinde onların kıyafetini giymiş ünlü star. Şahane değil de ne!
- Mabel Matiz Times Meydanı’nda… Bugüne kadar kadın sanatçıların dev fotoğrafları süsledi meydandaki dev ekranı çünkü Spotify, müzik sektöründeki kadın sanatçıları desteklemek adına ‘Equal’ isimli projeyi başlatmıştı. Bu kez, son günlerin en çok dinlenen ismi Mabel Matiz ‘Fatih’ isimli son albümü ile meydanda parlamış. Şahane değil mi?
- Cumhurbaşkanı Erdoğan. “Fahiş kiraya ceza keseceğiz. Vatandaşı ezdirmeyiz” demiş. Son günlerde duyduğum en şahane demeç! Şu ülkede dev bir barınma sorunu var. Buna el atmanın vakti geldi de geçti bence.
- Türkiye’den yapılan vize başvuruları önemli oranda reddedilirken, ücretler sigorta kapsamına alındı. Başvuru ücretleri yüzde 60-70 oranında geri alınabilecek. Yetmez ama bu da şahane!
Aylarca sıra bekleyen İngiliz hastalar Türkiye’ye..
İngiltere’de doktorlar grevde… Ülke genelinde, neredeyse tüm hastanelerde grev yapan doktorlar, ücret artışı ve iş yükünün azaltılmasını talep ediyor. 63 bin uzman doktorun olduğu İngiltere’de binlerce randevu 48 saatlik grev nedeniyle iptal edildi… G G G Bu satırları dün sabah gazetede okudum. Ne tesadüf ki, üç gün önce de Londra’da bir masada oturmuş, İngiltere sağlık sektöründeki sorunları bir bilenden dinliyordum.
“Doktor az, çalışma saatleri az, hastalar perişan, aylarca sıra bekliyorlar..” diyerek sorunu aktaran kişi de Dentakay diş kliniklerinin sahibi Onur Akay’dı. Akıllı bir girişimci olarak bu ülkedeki krizi fırsata çevirmiş. Diş tedavisi için aylarca bekleyen hastaları İstanbul’a yönlendirerek hem hastaların sorunlarını çözüyor, hem kendi kazanıyor, hem de Türk turizmine kazandırıyor. Müthiş bir sistem! Londra’da tanıştığımızda bunu nasıl yaptığını sordum, o da anlattı. Aslında Onur Akay’ın eşi diş hekimi; Dr. Gülay Akay.
Kendisi ise kurumsal hayattan. Eşinin ofis işlerini kendisi üstlenmiş. Pandemi başlayınca, dijital marketing’le tanışıyorlar. Çok işe yarıyor. Dışarı çıkma yasağı biraz gevşeyince de ülkedeki Arapları, İranlıları özel araçlarla kliniğe getirip tedavi ediyorlar. “İnsanlar tedavilerini ertelemiş, paraları birikmiş, dolayısıyla patlama oldu. Şirket büyürken fedakarlık yapmak gerekti tabii, ben işimi bıraktım ve tamamen bu işe kanalize oldum” diyerek değişen hayatlarını anlatıyor. 2021’de İngiltere bizi kırmızı listeden çıkardığında da yeni bir patlama!
AYAKKABI BAĞCIĞIYLA DİŞİNİ ÇEKEN BİLE VAR!
Patlama nasıl oldu, şöyle anlatıyor Akay: “Pandemide insanlar tedavi alamamış, herkes bekleme kuyruklarında perişan.. Benim avukatımın kolu kırıldı mesela, 8 saat hastanede bekledi. Acil bir tedavi ama buna bile ulaşamıyorlar. Bize gelen hastaları görseniz; ayakkabı bağcığıyla dişini çeken mi istersin, alkol basıp ağrı dindiren mi istersin, o kadar fena durumlar vardı ki… Acil tedaviye ulaşamamak çok acı. Özel doktorlar ise çok çok pahalı. Biz durumun vahametini biliyorduk; dedik ki burası bizim için uygun pazar...”
Başlıyorlar yine dijtal reklama. İrlanda ve İskoçya’dan bile hasta geliyor. Call center elemanları ile hasta şikayetleri, yollanan filmler ve ağız içi fotoğraflar doktorlara iletiliyor. Hastaların sayısı arttıkça, ön tanı koymak üzere bir ofis açmak gerekiyor. O ofis de haftaya açılıyor. Hastalara kabul ettikleri tedavi karşılığında uçak bileti, 7 günlük 5 yıldızlı otel konaklaması hediye ediliyor.
Pahalıya patlamıyor mu peki? “Londra’da, diyelim ki full ağız kaplama ve implant 35 bin pound’a yapılıyorsa, bizde 10 bin pound. Bundan biz de kazanıyoruz. Düşünün farkı!” diyor. Diyelim kanal tedavisi, o ne kadar? “Londra’da 700 pound, bizde 100 pound. Fark 7 kat! Bir de ulaşamıyor, zaten sorun bu! Bir kanal tedavisi için 7-8 ay beklemek zorunda.”
Sağlık turizmi ülkeye de yarıyor
Londra’daki otobüslerin üzerinde reklamları var, resmen ülke tanıtımı. Türkiye ve Türk sağlık sektörü konuşulmuş oluyor bir taraftan. Evet, klinik para kazanıyor ama vergisini ödüyor. Gelenler ise yemek yiyor, taksiye biniyor, alışverip yapıp İstanbul’u geziyor. Yani turizmi de besleyen bir sistem söz konusu. Diş turizminde ciro ve hasta sayısı olarak birinci olduklarını söylüyor Akay.
Türkiye’de 3 klinikleri var; ikisi İstanbul’da, biri Antalya’da ve sadece yabancılara hizmet veriyor bu klinikler. Klinikleri artırmayı ama bunu da franchise sistemi üzerinden götürmek istiyorlar. Yani onların isim ve tabelasını kullanacak doktorlarla. Yerelde bir tepki yok mu peki? “Var tabii. Biz de şunu diyoruz onlara, bize laf edeceğinize sisteminizi düzeltin!” En çok hasta yüzde 50 ile İngiltere’den. Sonra Fransa ve ABD’den. Sistemde 52 doktorları var ve ayda 900 hasta tedavi ediyorlar.