Ben romantik komedi dizileri izlemeyi severim... Klişelerden uzak, zeki diyaloglara ve iyi bir mizaha sahip olanlar tadından yenmez. Çünkü keyif vericidir; bir saatliğine sorunlarını düşünmezsin, yüzüne gülümseme gelir konar, bünyeyi pozitiflik basar, iyi hissedersin az biraz. Gel gör ki; ekrandaki yaz dizilerini bir saat izleyince zekanda gerileme oluyor resmen! Ama biri var ki; ‘bravo’ diyerek, alkışlayarak izliyorum. Kanal D’de yayınlanan gençlik dizisi ‘Dönence’. Fonda yine yaz, deniz, romantizm var fakat asıl meselesi Asperger Sendromu. Yani otizm. Anlayacağınız, yaz günü zoru seçmişler ama başarmışlar da! Otizmli bir bireyin anne babası olmak, kardeşi olmak nasıl bir şeydir, demogoji yapmadan, çok sağlam yerden farkındalık yaratıyorlar.
Mesela başroldeki ‘Gece’ karakteri üniversiteye girme planları yaparken, bunu askıya almak zorunda kalıyor. Çünkü ‘özel çocuk’ olan kız kardeşi; kalabalıktan, gürültüden rahatsız olan, kendisine dokunulduğu an kriz geçiren biri. Dolayısıyla küçük yere gitmeleri gerekiyor, aile Foça’ya taşınıyor. Otizmli çocuk yüzünden hayatı kararan diğer çocuk! Kolay mı? Ki genç oyuncu Sümeyye Aydoğan ‘Gece’ rolünün hakkını çok doğal, sade bir oyunculukla veriyor. Sonuç? Foça’da Asperger sendromlu kardeşi olan ‘Özgür’ ile tanışıyor. Caner Topçu’nun oynadığı diğer başrol ‘Özgür’ de, bu özel çocuklara yelken dersi veriyor. ‘Özgür’le yakınlaştıkça kardeşine nasıl davranması gerektiğini öğreniyor, hayata daha olgun bir yerden bakmaya başlıyor ‘Gece’. Anne baba için de başka zorluklar var tabii... Sarılamamak, çocuğuna dokunamamak onlar için çok acı. Aslında bir evliliği yıkabilecek kadar zor bir hikayenin içindeler ama birlikte nasıl başardıklarını anlatıyorlar bize. Bir otizmli annesi olan İrem Afşin’in geçen hafta Oksijen’de dizi hakkında yazdığı yazıdan öğrendim ki; dizide her şey gayet sağlam. Otistik kardeşin sorumluluğunu üstlenmesi gereken ‘diğer çocuklar’ın bocalamaları, ailelerin nasıl davranması gerektiğine kadar pek çok şey onu tatmin etmiş. Otizmli annesini oynayan Didem İnselel, baba Emre Kınay da, genç oyuncular da çok başarılı. Yönetmen Serdar Gözelekli’yi kutlarım, bu kadar abartısız ve doğal oyunculuklar yarattığı için. Bence kış ekranında da olması gereken, faydalı bir dizi ‘Dönence’. İzleyin, izlettirin.
Her öpücük aynı değil...
Gündemde iki öpücük mevzusu var malum.. Kaçıranlar için hatırlatayım:
* Biri Sabiha Gökçen Havalimanı’nda iki gencin öpüşmesini görüp “Bir döndüm ki öpüşüyorlar. Nevrim döndü. Adi seni! Allah cezanı versin” diyerek tepki gösteren kadın. Ki kendisi, bu görüntüler için yayın yasağı kararı aldırdı.
* Diğer mevzu ise Dünya Kupası’nı kazanan İspanya Milli Kadın Futbol Takımı’nın oyuncularından birini seremoni sırasında dudağından öpen İspanya Futbol Federasyonu Başkanı Luis Rubiales... Başkan istifa etmeyeceğini açıklasa da, tepkiler çığ gibi büyüdü ve görevden alındı.
* * *
Şimdi her öpücük aynı değil tabii... Biri aşkla, sevgiyle öpüyor partnerini. Karşılıklı rıza var. Ki bu ilk olayda sevgisizlik/değersizlik üzerinden çok yorum ve psikolojik değerlendirme yapıldı, oralara girmeden diyorum ki; bu kadar abartmaya gerek yoktu be ablacım! Olması gereken şu değil miydi acaba? Öpüşen bir çift gördün, çok da hoşuna gitmedi; çevir kafanı bakma! İkinci olay tam kriz! Belki heyecandan, belki ‘hakkı olduğunu’ düşündüğünden fazlaca ileri giden bir erkek var. Eğer kamuoyunun sert tepkisi olmasa, erkek egemen toplum aynı şeyi yapmaya devam edecekti belki de. İşte o yüzden buna tepki şart! Ama biz toplum olarak tepki göstereceğimiz yerleri karıştırıyoruz sanırım, ne dersiniz?
Hangi cover daha iyi?
Bu ara cover modası var. Yeni şarkı yapmak yerine, eskileri yeniden yorumlamak iş yapıyor bir süredir. Sebep de eski şarkıların aslında eskimemesi, 90’lar popunun modasının geçmemesi. Üstelik yeni sound’larla ve yorumlarla sonuç çok da iyi olabiliyor bazen. Şu ara Serdar Ortaç şarkıları gündemde mesela... Zira 1 Eylül’de çıkması beklenen ‘Serdar Ortaç Şarkıları Vol 2’de yer alan iki şarkı epey konuşuluyor.
* İlki Aleyna Tilki’nin söylediği ‘Ayrı Gitme’. Tek kelimeyle muazzam bir cover olmuş. Hemen ilk versiyonu da dinledim, Aleyna şarkıyı başkalaştırmış, çok daha iyi bir yere çıkarmış bence. Dinlediğin an diline yapışıp kalıyor.
* Aynı albümden yayınlanan ikinci şarkı ise ‘Sor’. Edis ve Gülşen ikilisinin enerjisi şarkıya yansımış evet ama risk almamışlar, eskisine fazla şey katmamışlar gibi. Gerçi klip yayınlandıktan kısa süre sonra Türkiye’de Youtube ‘Trendler Listesi’nde bir numara; Youtube Trending Worldwide listesinde de 29. sırada yer aldı ama akıllarda yer eder mi bilemedim.
Bunları da dinleyin
Bu ara başka hangi cover’lar konuşuluyor derseniz...
* Aleyna Tilki; Mor ve Ötesi grubu ile ‘Yaz Yaz Yaz’ı yorumladı malum, daha önce de yazmıştım; etkisiz, silik bir şarkı olmuş.
* Funda Arar; İbrahim Erkal tribute albümü için ‘Aklımdasın’ şarkısını söyledi. Ama ne söylemek! Esip gürlüyor şarkı, fırtınalar koparıyor resmen.
* Ebru Gündeş; yeni albümü için İkilem grubunun ‘Bir Sebebi Var’ şarkısını cover’ladı. Şarkının hem daha eğlenceli, hem de arabesk versiyonu diyebiliriz. Gideri de var bence.
* Dedublüman’ın ‘Firuze’ yorumu için ise tek söyleyeceğim; bir ‘büyük’ açmak gerek. Damardan ve çok iyi.