Giriş
Dilan Polat’tan sonra Engin Polat da içerden çıkınca, kafamda dönen tek soru bu! Sahiden biz ne yaşıyoruz? Bu sanıklar hakkında 40 yıla yakın hapis istemi var... İçinde kara para aklama, vergi kaçırma, bahis, örgüt kurma da dahil ne suç ararsan var ama tüm sanıklar serbest!
Dava sürüyor tamam da bu kadar ciddi suçlamanın geldiği yer bu mu? Sadece konuştuğu için içerde tutulanlara yazık değil mi o zaman? Ya da çocuklarının gözü önünde kendisini bıçaklayan eski kocasına, sırf çocuklarını göstermedi diye bir kadının hapse girmesi yazık değil mi? Daha geçen gün POSTA’nın manşetindeydi haber, açın okuyun. Sinem T. isimli kadının haberi. Bıçaklanan o, hapse giren o! Gerçekten ‘yok artık’ demekten bıktık. Yahu ‘kişiye göre uygulanan adalet’ten, verilen kararlardan utanır olduk artık. Ama utanması gerekenler asla utanmıyor! Görgüsüzlüğün kitabını yazan aile, içeriden çıkar çıkmaz şov yapmaya devam, ‘Enercii’ dolu paylaşımlara devam. ‘Unutmayın ki bize hiçbir şey olmaz’ demeye getiriyorlar. Ama bizim ‘enercii’mizi ve umudumuzu tüketiyorlar. Onları da geçtim; Polatgiller serbest kalınca sevinenler, selfie yarışına girenler, karşılamaya gidenler, nasıl insanlar? Bize ne kadar çürüdüğümüzü öyle güzel gösteriyorlar ki, çok teşekkür ederiz.
Taylor Swift - Travis Kelce
REKLAM AŞKI MI BU?
Bizde Serenay Sarıkaya- Mert Demir ilişkisi neyse... Amerika’da Taylor Swift- Travis Kelce ilişkisi de o. İki çift için de ‘reklam aşkı’ yakıştırmaları yapılıyor. Ben bilemem tabii işin gerçeğini ama bu haberleri okurken kendi kendime şunu soruyorum: Diyelim ki öyle... Bu işin motivasyonu ne peki? Yani ya para için böyle bir işe ‘evet’ dersin ya da popüler olmak için. Taylor Swift 1.3 milyar dolarlık serveti ile milyarderler listesinde zaten. Kaç paraya ikna edersiniz bu kadını? Ayrıca konserleri ülke ekonomisini değiştirecek kadar güçlü bir kadına, daha ne kadar popülerlik vaad edeceksin? Geçenlerde okudum bu ‘reklam ilişkisi’ne dair haberi. Efendim neymiş, bir halkla ilişkiler şirketinin logosunu taşıyan kağıt internet sitelerinde dolaşıyormuş; belgede ‘Swift ve Kelce arasındaki reklam ilişkisinin 28 Eylül 2024’te biteceği ifadeleri yer alıyormuş. Gerekçe olarak da çiftin kariyerlerine odaklanmak için ayrıldıkları söylenecekmiş. Firma kağıdın kendine ait olmadığını söylemiş ama anlaşılan o ki inanan olmamış. Yapay zekanın ve sahte bir belgenin kolaylıkla yapılabileceği şu çağda, bu mudur yani ‘belgelerle konuşmak’? Normal bir insan zekası nasıl inanabilir buna? Yani nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça!
Serenay Sarıkaya - Mert Demir
İnsan insana iyi gelebilir...
Devam edelim... Aynı şey bizimkiler için de geçerli... Serenay Sarıkaya ve Mert Demir’in de reklam aşkı yaşadığı sürekli dillerde. Onu da bilemem tabii, kimseye kefil de olmam ama ikisi de yaptığı işlerde para bastığına göre, bu reklam aşkındaki motivasyon nedir biri bana da söylesin Allah aşkına? Yani daha popüler olmak mı amaç? İsteseler, her adımları olay değil mi zaten? O zaman ne? Valla ben bu lafları çıkaranları, bu tür haberleri anlamadığım için soruyorum yanlış anlamayın. Heyecanlı mı olmuyor biri birinden dümdüz hoşlanınca? Yakıştıramadığınız için mi kabul görmüyor bu hoşlanma? Ya bir insanın bir insanın arkadaşlığından hoşlanması bile yeterlidir bazen bir ilişki için. Hele ki bunca toksik ilişkinin yaşandığı şu çağda! Yıllar önce çok ünlü biriyle yaptığım röportajda; çok eleştirilen eski ilişkisini de sormuştum ve şunu demişti bana: “Bir insanın bir insandan neden etkilendiğini, o insanın diğerinin hangi duygusuna hitap ettiğini üçüncü bir kişi asla bilemez, anlayamaz...” Bazen mesele bu kadar basit olabilir, onu diyorum ben.
İstanbul’da sanat zamanı
Eylül başlar başlamaz ortalık hareketlendi, tüm projeler, açılışlar, etkinlikler için gaza basıldı. İlk startı veren de sanat camiası oldu...
* Uzak diyarların sanatçılarını Türkiye ile buluşturan İstanbul Modern; bu kez Japon sanatçı Chiharu Shiota’nın ‘Dünyalar Arasında’ sergisi ile açtı sezonu. Eşyaları örümcek ağını andırır şekilde ipliklerle devasa yapılara saran sanatçı, hafıza ve bilinç kavramlarını tartışmaya açıyor.
* Sabancı Müzesi ise sezonu Alman ressam, heykeltıraş Georg Baselitz’le açıyor. 13 Eylül’de Akbank Sanat’ın desteğiyle açılacak sergide yer alan 100’e yakın resim ve heykel SSM’nin tüm alanlarına ve bahçesine yayılacak.
* Borusan Contemporary de 14 Eylül’den itibaren çağdaş sanatın önde gelen isimlerinden Doug Aitken’i ağırlayacak. Amerikalı multidisipliner sanatçı, eserlerinde günümüz dünyasını, modern yaşamı ve insanlık hallerini anlatıyor.
* Pera Müzesi’nde 19 Eylül’den itibaren algoritma sanatının önde gelen isimlerinin eserleri bir araya gelecek.
* İstanbul dışında ama ekleyeyim; Eskişehir Odunpazarı Modern Müze (OMM) beşinci yılını kutluyor. Dün açılan ‘Ehlikeyf’ sergisi de; resim, heykel, yerleştirme ve mobilya tasarımı disiplinlerinden eserleri kapsıyor. Yaratıcılıkları sınırları aşan tasarımcıların eserleri görülmeye değe
