Cehalet korkunç bir şey

Yazı günüm gelene kadar üzerinden zaman geçti ama konu önemli, zamana yenilmesin isterim… Konu yine kadınların regl meselesi maalesef. Kimileri için utanç verici nedense, kimileri için de hayatın gerçeği. Ama hayatın gerçekleri bazılarının canını acıtıyor, ben de bunu anlamakta zorlanıyorum işte! Sosyal medyadan takip edenler biliyordur…

İBB, kız yurdunda kalan öğrencilere kadın pedi dağıtımı yapmış. Ki bence şahane bir hizmet. Hangi belediye yapsa alkışlarım, desteklerim, duyururum, bunu da bir görev olarak görürüm. Çünkü, regl dönemi maddi durumu elverişli olmadığı için kadın pedi alamayan, bu yüzden okuluna gidemeyen, sosyal hayata karışamayan o kadar çok genç kız ve kadın var ki… Bu dağıtımı yapan, düşünen kimse, Allah ondan razı olsun demek varken…

Bazı ‘malum’ çevreler olayı saptırmaya çalışıyorlar. ‘Defter, kitap, kalem, ayakkabı, kıyafet gibi birçok ihtiyaç dururken ped dağıtımı da nedir, dağıtacak başka şey bulamadınız mı?’ diyorlar. Hatta belediye başkanını sırf bu yüzden ‘cinsel taciz’le suçlayacak kadar kendilerini kaybetmişler, pes!!! Şimdi bunlara ‘yobaz’ desen, ‘örümcek kafalı’ vs desen, sen suçlu oluyorsun ne hikmetse. O yüzden demiyorum! Sadece çok üzülüyorum, ‘biz ne yaşıyoruz ya’ diye şaşırıyorum.

Dünyanın başka köşelerinde birileri hayatın sırrını çözmeye çalışırken, uzayı, bilimi, kanseri konuşurken; bizim hala kadınların biyolojik gerçeği ‘regl’in normal olduğunu anlatmaya çalışmamız ne zavallıca, ne acı ve yorucu. Oğlunun pipisini kestirip düğün dernekle kutlayanlar, reglden utanıyor, ne acayip. Cehalet gerçekten de korkunç bir şey.

Güvenli sürüş eğitimi şart!

“Öndeki sürücü kesin kadın!” Bu lafı trafiğe çıkan her kadın mutlaka duymuştur. Oysa trafikte kadın sürücü, erkek sürücü ayrımı yok; iyi şoför/kötü şoför ayrımı var. Güvenli sürüş eğitiminde ilk duyduğum şey bu oldu ve moral verdi. WDN yani ‘Women Drivers Network’ sayesinde bir güvenli sürüş eğitimine katıldım hafta sonu.

Senem Mutlu ve Elif Özyıldırım’ın kurduğu, otomobil kullanmayı seven, daha iyi ve güvenli şekilde otomobil kullanmak isteyen kadınların ‘en iyisi’ni yapması için kurulan bir girişim bu. Bunun için Intercity Sürüş Akademisi’nde, aralarında erkeklerin de bulunduğu ama kadınların çoğunlukta olduğu sürüş eğitimleri düzenliyorlar.

Eğitim sahası ve eğitici personeli Milli Eğitim Bakanlığı ve TOSFED (Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu) tarafından onaylı bir akademiden söz ediyoruz.. Bir kere şahane bir tesis. 150 bin metrekare eğitim sahasına, 3 bin metrekare kaygan zemin piste sahip. Yılda ortalama 30 bin kişiye eğitim vererek trafik bilincine katkı sağlıyorlar. Bir günlük derste öğretilenler bile o kadar değerli ki, tüm ezberleriniz bozuluyor resmen...

Trafikte rahat olmayın lütfen!

‘Ezberler nasıl bozuluyor?’ derseniz… Bir kere görüyorsunuz ki, trafik işaretlerinin çoğuna hakim değiliz. Aracımızın lastik basıncından bihaberiz, kış lastiğini hiç önemsemiyoruz. En önemlisi de şu; sanılanın aksine trafikte nasıl rahat olacağınızı öğretmiyorlar bu eğitimlerde; ‘trafikte mümkünse rahat olmayın’ diyorlar. Kaygan zeminde sürüşler, dubalar arasında slalomlar yaptırıyorlar. Direksiyonu kavrama şekliniz, koltuğunuzun direksiyona mesafesi bile işin rengini nasıl değiştiriyor gösteriyorlar.

Mesela, fren pedalının altına sıkışan su şişesi yüzünden yapılan kazaları dinleyince, araç içinde her şeyi sabitlemek gerektiğine ikna oluyorsunuz anında. Cep telefonu mu? Ölüm demek! Kafanızı çevirdiğiniz bir an yetiyor bunun için. Malum, 1995 yılından beri arkada oturanların da emniyet kemeri takması şart. Ama uyan var mı? Yok! O zaman videolar eşliğinde izleyin başınıza neler gelebileceğini... Kazalarda kimin haklı kimin haksız olduğunun da bir önemi yok. “Bizim asıl meselemiz kazayı önlemek” diyor eğitmenler.

Çünkü 2009-2020 kaza istatistiklerine bakınca, kazaların yüzde 88’inin sürücü hatasından kaynaklandığı net görülüyor. Trafikte 25 milyon araç var şu anda. Ve bunların 15 milyonu trafik kazası yapmış. Demek ki bu araçların çoğu kazaya karışmış. Özetle, kimse kusursuz değil. O yüzden kendinize bir iyilik yapın, ne kadar iyi sürücü olursanız olun, bu eğitimlere katılın. Bildiğimiz yanlışları bile düzeltsek, kaza ihtimallerini azaltmış olacağız.

‘Maskesiz Yüzler’ ve üreten kadınlar

Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, hem başarılı bir işkadını, hem de seramik sanatçısı. Sapanca’daki otellerinin duvarlarını da kendi yaptığı resimlerin süslediğini biliyorum. Epeydir ‘Maskesiz Yüzler’ isimli koleksiyonu için çalışıyordu. Geri dönüştürülmüş atıklarla hazırladığı, kadın ve erkek yüz formlarından oluşan seramik maske koleksiyonu, ‘Gelecek Birlikte Mümkün’ sergisiyle birlikte NG Enjoy Sapanca’da görücüye çıktı. Hem sürdürülebilirlik adına, hem de hayatın içinde taktığımız maskelere mesaj olabilecek eserler; 4 ayda 31.4 ton çelik, 8.4 ton alimünyum ve 320 kg plastik türevi atığı geri dönüşüme gönderen NG Makine’den temin edilen atıklarla oluşturulmuş. Üreten kadınlara alkış.

Fevkaladenin fevkinde işler

• ‘Yargı’ yaptı yine yapacağını… Dizinin yayınlanan son bölümünde, Pınar Deniz’in canlandırdığı ‘Ceylin’ karakteri sokakta mini etekli bir kadının takip edildiğini fark etti ve onu takip eden adamı durdurup adres sorarak onu oyaladı ve hedefinden uzaklaştırdı. Diziler vasıtasıyla bunu insanlara öğretmek ve farkındalık yaratmak şahane. Yazana, çizene, çekene ve düşünene bravo.
• Oturduğu mahallede ezanın yanlış okunduğunu fark eden Bülent Ersoy’un müezzini eve çağırması ve ezanı nasıl okuyacağı konusunda bilgi vermesi fevkaladenin fevkinde bir hareket değil mi? Öyle kulak tırmalayan tonda ezan okuyanlar var ki, Bülent Hanım keşke her semte uğrasa! Yeri gelmişken… Hayatımda duyduğum en etkileyici ezanı İranlı müzisyen Mehdi Yarrahi okumuş olabilir. İnternette bulun ve izleyin, her sabah bu sese uyanmak isterseniz.
• İstanbul Komedi Festivali için geri sayım başladı. Festival 5. yılında da şehri kahkahaya boğmaya hazırlanıyor. 11 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında komedinin yıldız isimlerini ağırlayacak olan festival, İstanbul’un 30’u aşkın mekanına yayılıyor. Gülmeye bu kadar ihtiyacımız var madem, takipte kalalım.