Şirin SeverEy Google, söyle bana… Normal miyiz biz şimdi?

HABERİ PAYLAŞ

Ey Google, söyle bana… Normal miyiz biz şimdi?

İnternette merak ettiğimiz her şeyi sorduğumuz Google, yıl boyunca en çok aranan kelimeleri açıkladı. Bunu her sene yapıyorlar malum, çok da iyi oluyor… Neler yaşamışız, nerelerden geçmişiz, neleri merak etmişiz hatırlıyoruz ve kendimize dışarıdan bakabiliyoruz böylece. Tabii anlayana.

***

Yılın en çok aranan kelimelerine gelirsek…

  • 2022’de Türkiye’de en çok aranan kelimelerin başında elbette dolar var. Şaşırdık mı? Asla! Koca bir ülkenin sabah rutini, yüz yıkamadan önce doların anlık durumuna bakmaktı ne de olsa. Şu sıra kendi haline bıraktık neyse ki. Peki ikinci merak ettiğimiz ne olmuş? ‘Bayram tatili kaç gün?’ Buyrun, birkaç ipucuyla bir ülkeyi anlayınız.
  • Bakın en ilginci geliyor... En çok aranan meslek ‘özel güvenlik’ten sonra ‘gassal’ imiş. Yani ölü yıkayıcı! Neden derseniz; gassal maaşı asgari ücretin iki katıymış çünkü! Tövbe estağfurullah diyorum, konuyu kapatıyorum.
  • En çok aranan isimlere gelirsek… Galatasaray’a transfer olan Mauro Icardi’nin eşi Wanda Nara aranmış. Burayı anladım; aldatmalara, aşk üçgenlerine bayılıyoruz da... Müge Anlı’nın eşi Şinasi Yüzbaşıoğlu neden listenin ilk üçünde, o kısmı anlamıyorum asıl!
  • ‘İncir nasıl oluşur’ sorusu da ilginç ama onu geçiyorum... Kendimizle ilgili en çok sorduğumuz sorular önemli. ‘Ben neden sevilmiyorum’ sorusu ilk sırada yer alıyor. Ardından ‘Ben neden çirkinim?’, ‘Ben neden doğdum?’, ‘Ben neden eziğim?’ gibi sorular gelmiş... Şimdi bu genel fotoğrafa bakıp Google’a şunu sormak istiyorum: Eeeyy Google söyle bana, biz normal miyiz bu durumda?

İnsanlar salaksa ünlüler ne yapsın?

Biz normal değiliz de, dünya çok mu normal sanıyorsunuz? Kimse iyi değil ben size söyleyeyim! Geçen gün POSTA’nın arka sayfasında okudum haberi… Colleen Hoover isimli Amerikalı bir yazar, ‘It Ends With Us’ isimli bir kitap çıkarıyor. Konusu, istismarın da yer aldığı bir aşk hikayesi. Kitabı okuyan 31 yaşındaki Brittni Lourenco isimli bir okur da, ağlamaktan şişmiş yüzüyle kitabı paylaşıyor Intagram’da. Olanlar oluyor tabii…

Haberin Devamı

Kitabı okuyup ağlayanlar bir bir TikTok’ta paylaşım yapmaya başlıyor, izlenme rakamları 3 milyara ulaşıyor, kitap çok satanlar listesine oturuyor falan. Akıl alır gibi değil. Vallahi anlamıyorum… Sosyal medya hesabınızda saçma sapan bir şey yapıyorsunuz, diyelim ki ağlıyorsunuz, herkes sorgulamadan ve düşünmeden, otomatik olarak sizin yaptığınızı yapmaya başlıyor ve bu bir akıma dönüşüyor! Gerçekten salak mısınız diye sormak istiyor insan! Mehmet Ali Erbil’in TikTok’taki eylemleri eleştirildiğinde, Berdan Mardini demişti ya hani, “İnsanlar salaksa ünlüler ne yapsın?” diye..

Gel de sorgulama şimdi! Düşünüyorum ve sorguluyorum… Kafa yormadan, emek vermeden, gayet çabasız şekilde yapılan anlamsız, hatta saçma sapan bir eylemin peşine takılmak salaklık değil mi? Peki bu noktada yaptıranı mı, yapanı mı eleştirmek doğru? Net söylüyorum; ikisini de! Bazı insanlar salak diye herkes bundan çıkar mı sağlamalı yani? İşte buradaki seçimin, senin insanlığını, erdemini, onurunu, gururunu ve hayattaki duruşunu belirliyor. Yani yapmak mı, yapmamak mı? İşte bütün mesele bu!

Bazı şahane anlar var ki…

  • Haluk Levent geçenlerde bir konser verirken çok üşümüş ve konser alanının yanındaki kahveye girmiş. Şarkılarını söylemeye devam ederken, kahvedeki amcalarla da iki el kağıt oynamış. Görüntüleri izlerken dedim ki; böyle tatlılık, böyle muziplik olabilir mi ya?
  • Bursa’da 9 yaşındaki Tuana Ulusoy, sınıf başkanı seçilirse, okula Sefo’yu getirme vaadi vermiş. Seçilince de dediğini yapmış. Sefo o yalancı çıkmasın diye okula gitmeyi kabul etmiş. Sınıf başkanının seçim vaadi de, Sefo’nun hiç gocunmadan o okula gitmesi de aşırı tatlı değil miydi? Yemin ediyorum politikacıların Tuana’dan öğreneceği çok şey var!
  • Kısa süre önce eşinden ayrılan Fazıl Say, bu kez sosyal medyadan ayrıldı! “İyi değilim, iyi olmak için zamana ihtiyacım var” diyerek, uzun süre sosyal medyaya ara vereceğini söyledi. Bu kadar ünlü bir sanatçının hayal kırıklıklarını, yorgunluk ve tükenmişliğini hiç gocunmadan söyleyebilmesi şahane bence. Çünkü insanız, çünkü arada düşebiliriz, yorulabiliriz. Herkesin her an mükemmel olma, ‘acımadı ki, acımadı ki’ deme çabasına karşılık ne kadar gerçek. Çok sevdim bu sahiciliği.
  • Ahmet Kaya, 13 Aralık Salı günü AKM’de anılıyor. 22 yıl önce hayatını kaybeden sanatçının sevilen parçaları, İstanbul Devlet Folk Müziği Topluluğu eşliğinde, farklı sanatçılar tarafından seslendirilecek. Bazen adını anmanın bile eleştirildiği insanları böyle sahnelerde görmek şahane gelmiyor mu size de?

Ey Google, söyle bana… Normal miyiz biz şimdi

Yerel lezzetler, modern sunumlar

  • Anadolu kültürüne ait yemekler ve onların modern yorumu her zaman ilgimi çekmiştir. Ödüllü şef Umut Karakuş’un Galataport’taki Muutto Anatolian Tapas Bar’ı da aynen öyle bir yer. Mezeler, atıştırmalıklar, yemekler tam annemizden bildiğimiz tatlar. Ama İspanyol tapas kültüründen ilhamla servis ediliyor. Menüde tek lokmalık Bafra pidesi de var, İskendurun karidesi de, Kastamonu friği ile keşkek de. Mesela öyle bir içli köfte yorumu var ki, parmaklarını ye! Umut, Anadolu mutfağını dünyaya yeni bir dille anlatmayı seçmiş, çok da iyi yapmış.
  • Türk mutfağını dünyaya şahane şekilde anlatan özel yerlerden biri de Cağaloğlu Hamamı’nın içindeki Lokanta 1741. Ambiyansının ve şef Durukan Özgen’in yarattığı tatların fanıyım. Çünkü durmuyorlar, yıllardır lezzetlerini hep bir adım ileriye taşıyorlar. Şimdi yeni menüye geçtiler; yine şaşırtıcı lezzetler, özel tatlar hazırlamışlar. Kaz mantısı, keme mantarlı patates sarması, Çerkez tavuğu gibi özel lezzetler her zamanki şıklık ve mükemmel servisle masanıza geliyor. Sevgili Osman Yitgin, vizyonun ve istikrarın için seni seviyoruz.
Sıradaki haber yükleniyor...
holder