Giriş
Sosyal medya hayatımızı ele geçirdiğinden beri; ilişki kurma şeklimiz, kavgalarımız, sevindiklerimiz, üzüldüklerimiz, her şey değişti. Garip bir şey oldu, tuhaflaştık hepimiz… “Aa beni sosyal medyadan takip etmiyor musun?” diye bir cümle var mesela hayatımızda! Ben seni gerçek hayatta takip etmiyorum ki, sosyal medyadan edeyim balım, bile diyemiyorsun bazen. Birileri deyince de kıyamet kopuyor işte.
Misal Fazıl Say... Instagram hesabında yaptığı bir paylaşımın altına Survivor yarışmacısı, sunucusu Hakan Hatipoğlu yorum yaptı, Fazıl Say da “Siz ne iş yapıyorsunuz?” diye sordu; olanlar oldu. Çocuk ses çıkarmayacaktı belki de, gülüp geçecekti ama sosyal medya kışkırtıcıları durmadı; “Ayıp ettin Fazıl Abi”, “Nasıl tanımazsın” kınamaları eşliğinde olayı iyice köpürttüler. Hakan Hatipoğlu da duruma içerledi belli ki, kendini anlatmaya başladı... “Ama sen beni takip ediyorsun Fazıl Abi”den girdi, “Sen hayranlarına fotoğraf da vermemiştin zaten, ben veririm çünkü insanım” gibi gereksiz bir dolu cümle sarf etti.
Ne gerek var? Fazıl Say’ın seni tanıması çok mu önemli? Adamın ilgi alanına girmemişsin, TV maceranı izlememiş demek ki! Dert mi yani? “10 yıldır şöyle yapıyorum, böyle yapıyorum” diye sayfa sayfa yaptıklarını açıkladığında, seni tanımış mı oldu Fazıl Say? Gerçekten neyin hırsı bu? “Fazıl abi tanısan severdin” deyip, gülüp geçseydin. Daha samimi olmaz mıydı?
DİK DURAN KADINA ALIŞIN
Hayatta güzel şeyler de oluyor. Mesela...
■ “Aile hayatına yönelik bazı politikaları yanlış buluyorum... İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak, bakan ya da başkan olmaktan veya başarılı bir iş kadını olmaktan çok elzemdir. Yerel seçimde hiçbir kadın belediye başkanına oy vermeyeceğim bu yüzden..” Bunu diyen Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Mehmet Karalı, tepkiler üzerine görevinden istifa etti. Olması gereken buydu, oldu. Zira, milleti bu kafayla uzaya hazırlamak zor olacaktı.
■ Sonra Gülse Birsel... Kadına şiddet haberlerini normalleştirenler için ‘Jet Sosyete’ye öyle bir sahne yazdı ve oynadı ki, ansiklopedi yazsan böyle anlatamazsın! Bir skeçle hem yapımcıları eleştirdi, hem “İtiş kakış şiddet değildir” diyenlere güzel ayar çekti, hem de maço erkekleri tefe koydu. “Düşmeyen dik duran kadınlara hepinizi teker teker alıştıracağız” diye bir replikle de olayı tamamladı. Helal sana Gülse, bize bu kafadan lazım.
OLDU MU BU ŞAKA YILMAZ BEY?
Yılmaz Vural geçenlerde Buket Aydın’ın ses getiren programı ‘40’a konuktu. Aydın, “İki eşli misiniz hâlâ?” diye sorunca; “Bunu başkası yapsa ona kızarım, çünkü yanlış. Ama hayatta başınıza öyle şeyler geliyor ki, bazı şeylerden vazgeçmeniz mümkün olmuyor” dedi. Bu kadarını deyip sussaydı, irite olmayacaktım belki…
Ama “İki kadını idare etmek, bir ülkeyi idare etmekten daha zor. Bana madalya takmanız lazım” deyince, o kadınlar adına üzüldüm. Sonra şaka yaptığını söyledi ama nafile… Şakalık konu mu bu? O kadınlara da sormalı: Haklarında böyle konuşulması hoşlarına gidiyor mudur? Belki de onlara madalya takılmalıdır, ne dersiniz?
TUBA'YA STİLİST ŞART!
Demet Akalın; Tuba Büyüküstün’ün Emmy ödülleri gecesinde giydiği kıyafeti beğenmemiş; “Ben rüküşsem Tuba Büyüküstün ne o zaman?” diye isyan etmiş.
Vallahi haklı! Bu kadar güzel, bu kadar alımlı bir kadın nasıl bu kadar kötü giyinir, kendini bu kadar çirkinleştirir anlamıyorum.
Giydiği elbise ne göğüs yapısına, ne vücut yapısına uygun değil bir kere. Şayet bir stilisti varsa, hemen değiştirmeli… Eğer yoksa, neden bir stilist ya da imagemaker’la çalışmaz merak ediyorum.
Bakınız Can Yaman’a... Profesyonel destekle, kendisine çizilen yeni imajla nasıl bir fark yaratıldığı ortada değil mi? Bu sezondan önce kimsenin ondan haberi yoktu, ama stilist farkıyla artık herkesin dilinde. Reklam yüzü bile oldu. Demek ki budur!
EVLİLİK NE ZAMAN?
Bitmiyor, bitmeyecek… Ünlü biri ilişkiye başlayınca ‘Evlilik ne zaman?’ diye sormak.. Evlenince “Çocuk ne zaman” diye sormak, çocuk olunca “Boşanıyorlar” haberleri yapmak. Ortada mutsuz bir görüntü yoksa, “İkinci çocuk ne zaman” diye ısrar etmek hiç bitmeyecek!
Bakın daha birkaç hafta önce Sadettin Saran ve Emina Jahoviç ilişkisini ispat için uğraşıyordu haberciler. Çift el ele poz verir vermez başladılar “Evlilik ne zaman” diye sıkıştırmaya. İnsaf, bi durun. İnsanlar önce sevgili olmanın, el ele dolaşmanın tadını çıkarsın; sonraya bakarsınız.
