‘Filenin Sultanları’na tarihin en büyük desteği

Kazandıkları maçlar, elde ettikleri şampiyonluklar, tüm ülkeyi sevince boğmaları bir yana... Filenin Sultanları bu ülkede önemli bir şeyi daha başardı; Rol model olmayı ve ilham vermeyi! Güçlü duruşları, kararlı tavırları, başarı odaklı olmaları, onları birer star haline getirdi. Ataerkil bir toplumda, kadınlara biçilen rolü yerle bir ettiler diyebiliriz. Gençlerin boş beleş şöhretler yerine onlar gibi olmayı istemesi, nereden baksanız bir zihniyet değişimini gösteriyor ve son derece mutluluk verici.

Sultanlar, voleybolu futbolun gölgesinden bile kurtarmış durumda; burası da gayet net! Dolayısıyla Filenin Sultanları artık paha biçilemez bir değer. İşte geçen gün tam da bunun deklare edildiği bir törendeydim... Vodafone, dünya voleybol tarihinin en kapsamlı sponsorluk anlaşması için Türkiye Voleybol Federasyonu ile el sıkıştı. Yani dünyanın en iyi voleybol takımı, kadın voleyboluna yapılan en büyük yatırımın da sahibi oldu. İmza töreninin ardından, kadınların ağırlıkta olduğu bir grup gazeteciyle yemekte buluşan Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ ve Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy’a bu sponsorluğun bütçesi soruldu ısrarla ama onlar da ısrarla “Sınırsız bütçe” diye cevap verdiler. “Bu noktada önemli olan, voleybol adına çok büyük bir hareketin başlayacak olması” diye de konunun altını çizdi Üstündağ. Yani voleybol okullarının yapılması, alt yapı için çalışmaları da dahil, voleybolda çok yeni projeler hayata geçirilecek.

Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, konuya dair şu eklemeyi yaptı: “Vodafone bu kapsamda sadece alt yapı çalışmalarına destek vermeyecek, aynı zamanda voleybol maçlarında farklı iletişim teknolojilerini kullanarak izleyenlerin daha fazla eğlenmesi için de çalışacak. Hedefimiz dünyada birinci sırada yer alan A Milli Kadın Voleybol Takımımıza en iyi desteği sağlamak.” Dünyada özel bir şirketin bugüne kadar voleybola yaptığı en büyük destek olarak tanımlanan bu anlaşma; ‘Türkiye bir voleybol ülkesidir’ cümlesinin altını da doldurmuş görünüyor.

Anlaşma üç yıl sürecek

Türkiye’de sporun en önemli destekçilerinden biri olan Vodafone,bu anlaşma kapsamında Sultanlar Ligi İsim Sponsoru ve Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımlar Ana Sponsoru oldu. Buna göre, A Milli Kadın Voleybol Takımı ve tüm alt yaş grubu (U21, U19, U17) takımlarının kullandığı formaların göğsünde Vodafone logosu bulunacak. Türkiye Voleybol Federasyonu’na bağlı en üst klasman kadınlar ligi olan Sultanlar Ligi’nin yeni adı ise Vodafone Sultanlar Ligi olacak. Vodafone, Sultanlar Ligi logosunu da değiştirdi. Anlaşma 3 yıl sürecek.

Duygu-Sevgi Nebioğlu / Metin-Göksel Akpınar

35 yıl sonra size deseler ‘Baba biz geldik’ diye?!

İki üç gündür film gibi bir hikayenin ayrıntılarını okuyoruz... Usta oyuncu Metin Akpınar’ın 1988 yılında dünyaya gelen ikiz kızları olduğunu öğrendi bütün Türkiye. Kendisi 14 yıldır biliyormuş ancak kızı Duygu Nebioğlu tarafından açılan babalık davası yeni karara bağlandığı için bizler de öğrenmiş olduk. Metin Akpınar’ın evlilik dışı ilişkisinden doğan... Pardon pardon, tek gecelik ilişki demek daha doğru olacak. 35 yıl önce yaşanan bu tek gecelik ilişkiden doğan ikiz kızları anneleri terk ediyor, kızlar yetiştirme yurdunda büyüyor, bir aile tarafından evlatlık alınıp büyütülüyorlar, sonra dayılarından babalarının kim olduğunu öğreniyorlar, yıllar sonra bir tanesi babayla tanışıyor ama baba ‘hep bu anı bekliyormuş gibi’ kızı sarıp sarmalamadığı için gidip babalık davası açıyor.

Olayın özeti bu. Çocukların yaşadıkları hiç kolay değil, adil de değil, tamam. Ama kaç gündür okuduklarımın ardından şunu sormak istiyorum: Seni istemeyen bir babaya mahkeme kararıyla sahip olsan ne olur, olmasan ne olur? Ya da şöyle sorayım: Bir adam; tek gecelik ilişkinin ardından, kendisine hiç sorulmadan doğurulan bir çocuğu bağrına basmak ve babalık yapmak zorunda mıdır? 81 yaşındayken kızları olduğunu öğrenmek, birinin hormonal olarak baba hissetmesini sağlar mı mesela? Adil mi bu sizce?

62 yıldır evli bu adam! Çocuk yapmamış, belki çocukları olamamış, bilemeyiz. Ama böyle bir özlemi, isteği yok belli ki. Zamanında bir kaçamak yapmış, o da onun ve karısının meselesidir, kimseyi ilgilendirmez. Sonra yıllar geçiyor, bir çocuk diyor ki “Ben senin kızınım!” Belki babanın haberi yoktur diye anlatmak istemiştir, bu da normal. Ama seni anında nüfusuna geçirmemiş bir babaya ısrarla sahip olmayı ben anlamıyorum. Zorla babalık nasıl olacak? Hiç suçlamadan soruyorum; bunu sebebi gelecek güvencesi değilse ne?! Aynı şey şarkıcı Emrah’ın da başına geldi malum...

Kamuoyu, çocuğunu sarıp sarmalamadığı için adamı yıllarca günah keçisi yaptı. E adam kendisine sorulmadan yapılan bir çocukla duygusal bir bağ kuramadı, bunda anlamayacak ne var? Zira babalık isteyerek, severek, bilinçli bir tercihle, ortak kararla yapılmalı. Benim derdim olaylara diğer tarafından da bakmak... Yasal olarak bir adam, çocuğuna bakmak, masraflarını karşılamak zorunda elbette tamam. Ama bir gecelik ilişkinin sonrasında ‘sürpriz çocuk’ doğuranların hiç mi kusuru yok yahu! Ki anladığım kadarıyla burada bütün suç o annenin! Hem bir adamın haberi olmadan onun çocuklarını doğuracaksın, hem de onları ortalıkta bırakacaksın, onlar da yıllar sonra ‘baba biz geldik’ diyecek! Haksızlık değil mi Allah aşkına? Elinizde tuzlukla koşup olaya müdahil olmadan önce, ‘ne biçim baba?’ naraları atmadan önce bunu da düşünün ve biraz insaflı olun.