Giriş
Formula 1 yarışını yıllar sonra, üstelik elini taşın altına koyarak Türkiye’ye yeniden getiren Intercity’nin patronu Vural Ak’la buluştuk... Büyüklüğü yüzünden hiçbir marinaya sığmayan, bu yüzden Sarayburnu’nda demirlemek zorunda kalan bir mega yatın içinde; bir grup gazeteciyle Formula 1’i masaya yatırdı. Neden bir mega yattaydık, gelin onu sonra anlatayım… Önce Formula 1 nasıl geçti, trafik yüzünden aldıkları eleştirilere ne dedi, bizimle paylaştıklarını aktarayım… Genel olarak başarılı ve güzel bir yarıştı, Türkiye’nin tanıtımına da müthiş katkı sağladı, bunu kabul edip Vural Akı’ı tebrik etmek lazım öncelikle. Bazı eksikler ve hatalar yok muydu? Elbette vardı. İşte bu konuda Vural Ak’ın söyledikleri...
‘Paşam’ tepkisi samimiyetten
Bilenler vardır; bir izleyici yarış günü trafikten şikayet edip geç kaldığını yazınca, Vural Ak da sosyal medya hesabından “Erken geleceksin o zaman paşam!” diye tepki göstermişti. Bu sözleri haliyle eleştirilmişti. Yekten bunu sordum Vural Ak’a; işte yanıtı: “Bana yazan genç bir arkadaştı, sürekli ‘Abi trafikte kaldım, beni buradan aldırsana’ diye yazıp duruyordu.
Cumartesi günü, tepemde 70 bin kişi var, ben de insanım ve tepem attı. Bunu yazdığında öğlen saat 2 idi. Bir saat sonra yarış var. ‘Paşacım bi zahmet erken kalkıp gelseydin’ dedim. Bu benim samimiyetimden kaynaklanan bir şey. Ama insanlar sosyal medyadan yazdıklarında ayarını kaçırıyor. Dünyanın her yerinde Formula 1 pistleri şehirlerin dışında olur. Oraya giderken de insanlar erken çıkar yola. Biz konforu sevdiğimiz için, bunu kabul etmiyoruz…”
Birkaç yerden sabotaja uğradık
İstanbul gibi bir yerde trafik elbette sorun olacaktı, tamam. Ama başka bir kaos vardı ve görevliler bilinçsizdi. Vural Ak, diyor ki... “Birincisi pistin dışına biz karışamıyoruz. Trafik, jandarma, belediye gibi beş ayrı kurum koordineli çalıştı. Onlar da 120 bin kişinin geleceğini hesap etmemiş olabilir.
İkincisi, hatalı bir kaç uygulama yapıldı. Mesela pistin dibindeki, Kuzey Marmara otobanının giriş gişesi kapatıldı. Oysa trafiğin yarısı oradan gelecekti, niye kapattılar bilmiyoruz. Üçüncüsü, İstanbul Park’ın arkasında inşaat atık alanı var. Cumartesi pazar trafik yasağı getirildi ama bir TIR, bizim piste 550 metre kala, ana yola, nedense yanlışlıkla (!), damperini açıp harfiyat döktü.
Tam 4 saat, tek çalışan yolu tıkadı. Yani birkaç yerden sabotaj oldu. İnsanlar da kalabalık paniğiyle yol kenarlarına araç park edince, iyice kilit oldu. 125 bin kişi geldi o gün. Çalışanlarla birlikte 140 bin kişi o gün ordaydı. Çok büyük bir insan hareketi bu. Sonuç olarak, biz öğrenen bir yapıyız, hepsinin notunu aldık, yanlışları öğrendik.”
150 milyon Euro nakit girdi ülkeye
Vural Ak, başka detaylar da verdi yarışa dair…
- Cuma cumartesi pazar, üç günde toplam 190 bin kişi geldi. Herkes mutluydu ve gülüyordu.
- İstanbul Valisi, tek bir adli olay yaşanmadığı ve suç işlenmediği için bize teşekkür etti.
- Biz THY ve otellerle bir kontrol yaptık. Yurtdışından gelen seyirci; oteli, uçak bileti, minik alışverişi, yarış bileti, araç kiralamasıydı derken üç günde ortalama 4-4.500 Euro harcadı. 34-35 bin kişi yarış için yurtdışından geldiğine göre, 150 milyon Euro nakit girdi o hafta İstanbul’un cebine. Dolasıyla kimileri kızıp bağırabilir, hakları da var ama bizim açımızdan, en önemlisi de Türkiye açısından çok iyi bir yarış oldu.
Tek kişi için çok ağır bir yük
“Peki seneye var mısınız?” dediğimde de şunları söyledi Ak: “Formula 1, 22 ülkede yapılan dev bir organizasyon. Acayip pahalı bir şov. Sahibi de bir şirket. İstedikleri bedeli ödeyen ülkelere gidiyorlar. Türkiye uzun süre bu maliyeti karşılamak istemedi. Ben delilik yapıp, iki senedir hiç para kazanmadan, Türkiye kazansın diye bu işi yaptım ama yoruldum artık. Özel sektör ve kamu beraber çalışmalı çünkü bu rakamlar tek kişi için çok ağır. Turizm bakanımız geçen gün ‘Sponsor olmaya hazırız’ dedi, izleyip görelim.”
‘Victorious’ yat değil sanat eseri
‘Neden mega bir yattaydık?’ sorusuna ve cevaba gelince... Yapımı 4 yıl süren, 85 metrelik bu mega yatı üreten kişi Vural Ak olduğu için! Bu büyüklük ve konfora sahip Türkiye’de üretilmiş ilk yat bu. Ak Yacht’ın ikinci üretimi. Monaco’da fuarda görücüye çıktıktan sonra İstanbul’a getirilmiş ve Formula 1 ekibini ağırlamış.
Yaklaşık 125 milyon Euro değerindeki ‘Victorious’a sanat eseri demek daha doğru olur. Peki alıcısı kim bu yatların? Vural Ak diyor ki; “Araplar, Rus oligarklar ve Silikon Vadisi zenginleri.” Yani toplasanız dünyada 4 bin kişi. Allah sahibine bağışlasın diyor, konuyu kapatıyorum.
