İnternette her haber çalkalıyor, sallıyor!

İnternet sitelerinin ‘tıklanmak’ için attığı, içerikle alakasız başlıkların resmen suyu çıktı. Bu düpedüz bilerek ve isteyerek okuyucuyu kandırmak sınıfına giriyor. Geçen gün yine oldu…

‘Orhan Gencebay Müge Anlı ile birlikte kayıp arayacak’ başlığını görünce “Aa ne alaka?” diyerek tıkladım habere. Çünkü başlığa bakınca Orhan Baba’nın da Müge Anlı’nın programında işe başladığını zannediyorsun. Oysa hikaye şu: Evlatlık verilen ablalarının, küçükken Orhan Gencebay’ın filminde oynadığını düşünen kardeşler, Müge Anlı’ya çıkmış..



Orhan Gencebay da o kızı hatırladığını, bulunması için filmin prodüktörünü arayıp yardım edeceğini söylemiş. Olay bundan ibaret. Bir tek bu mu?

Ünlülerin sosyal medyada paylaştığı her kareyi kullanıp “Öyle bir poz verdi ki sosyal medya sallandı, çalkalandı’ başlıkları atılması artık mide bulandırıyor. Biraz ayarınız olsun ya. Bıktım artık tıkladığım her sayfada reklam izlemekten, 55 tane fotoğrafa bakıp habere ulaşmaktan, saçma sapan seksist başlıklardan ve fotoğraflardan.


Şu devirde tek önemli olan şey hız. Kimsenin vakti yok. Herkes bilgiye çabuk yollardan, en hızlı ve temiz şekillerde ulaşmak istiyor. Bunu yapan kazanacak. Biraz fark yaratın bence.

Adaletin bu mu dünya?

Reza Zarrab ve Ebru Gündeş çiftinin Kanlıca’daki yalılarında yaptırdıkları tadilatların Boğaziçi Kanunu’na aykırı tadilatlar olduğuna karar verildi. Yani suçlular. Malum Sevan Nişanyan da benzer suçtan suçlandı…



Şirince’de Matematik Köyü’nün içinde, öğrenciler için yapılan 60 metrekarelik bir evin tadilatı yüzünden. Ama o 4 yıldır hapiste! O zaman söyleyin bana, adalet nerede bu durumda? Başka bir örnek…



Bir yıl önce Ayşe Çelik isimli öğretmene “Çocuklar ölmesin” dedi diye 1 yıl üç ay hapis cezası verildi ama “Oluk oluk kan akacak” diye tehditler savuran mafya liderlerine takipsizlik veriliyor. Sormak lazım, adalet bu mudur gerçekten?

CEVAPSIZ BİR SORU: NEDEN?

■ Neslihan Atagül eşi Kadir Doğulu’nun adının baş harfini dudağının iç kısmına dövme yaptırmış. Tebrikler, gerçekten vücudun en ilginç yerine dövme yaptırma yarışında ipi göğüslemiş. Herkesin kendi kararı, laf söylemek bana düşmez ama meraktayım: Neden?



■ Bir Amerikalı firma, üzerinde çamur desenleri olan jean üretmiş, 1528 liraya da satıyormuş. Parası olan giyer, zenginin parası da züğürdün çenesini yorar biliyorum ama normal bir kotu alıp çamurlara banıp giymek yerine bu parayı vermek neden?

■ Caner Erkin, Demet Akalın’ın doğum günü partisine gitmiş. Eski eşi Asena Atalay ile evli oldukları dönemde kendisini aldattığı yazılıp çizilen Berkay’la pişti olmuş. İşin ilginci Berkay sahnede şarkı söylemiş Caner de dinlemiş. Evet medeniyet iyidir de, bu kadarı biraz fazla değil mi?

Neden yani?

■ Ankara’da boşanmaya giderken aracını süsleyip üzerine “Boşanıyorum, mutluyum” yazdıran 28 yaşındaki Serkan Erkişi demiş ki: “Evlenirken süsletiyorsak, boşanırken niye süsletmeyelim?” Doğru, madem boşanırsa mutlu olacak, neden süsletmesin değil mi?

Meryem Uzerli doğru yolda

Meryem Uzerli ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisine dahil olduğu günden beri eleştiriliyor. ‘Starlıktan yan karaktere düştü, kariyerini yönetemedi’ eleştirileri var. Büyük haksızlık ediyorlar…



Evet Meryem Uzerli ilk dizisinden sonra çok dikkat çekti, dolayısıyla da çok abartıldı ama işler asıl şimdi rayına giriyor...

KODLAR DEĞİŞTİ ARTIK...

Bir kere devir değişti, tek bir star üzerinden yatırım yapılan işler tutmuyor, örnekleri malum. Zaten pek çok star isim de, dizilerin en heyecanlı yerine yan karakter olarak girebiliyor, olayı kızıştırıyor, sonra da çıkıp gidiyor. Kıvanç Tatlıtuğ ‘Ezel’ dizisinde böyle yapmadı mı?

Yani oyuncu bunu eğlenmek için de yapabilir, farklı bir rol deneyimlemek için de, o sene projesi yoksa kısa zamanlı kendini göstermek için de. Yani kodlar değişti; bu kadar zorlu bir piyasada keskin kurallar işlemiyor. Herkes işine bakıyor.

Ha, kaldı ki Meryem Uzerli’nin ‘Eşkıya’daki rolüne, kahkahalarına bayılıyorum. Deli dolu, çapkın kadın rolünde yeniden hayat buldu. Meryem’in dizinin reytinge katkısı var mı diye sorarsanız...

Bana kalırsa, artık kimsenin tek başına böyle bir görevi yok.

Dalida’nın müthiş öyküsü

Bu hafta sinemalarda müthiş bir hayat hikayesi var... Kahire’de doğan ve henüz 23 yaşında Paris Olympia’da ilk konserini vererek şöhret basamaklarını tırmanan Dalida’nın hayatı perdede.



Ünlü şarkıcıyı İtalyan oyuncu Sveva Alviti’nin canlandırdığı filmde; Dalida’nın sadece Gigi L’amoroso (Aşkı Bulacaksın) ile uluslararası müzik dünyasında büyük üne kavuşması değil, içsel arayışı için gittiği Hindistan yolculuğu, disko müziğinin altın yıllarında parlaması, bir kadının olağanüstü öyküsü anlatılıyor.

Dalida, 1987’deki ölümüne kadar, sahne performansı ve akıl almaz yeteneğiyle pek çok stara da öncülük etmiş biri. Ajda Pekkan da dilimize ‘Palavra Palavra’ diye çevrilen ‘Paroles Paroles’ başta olmak üzere pek çok şarkısını Türkçe sözlerle söyledi. 55 Altın Plak sahibi Dalida’nın filmini müzik ve biyografi severler kaçırmasın.