Şirin SeverKaybettiğinde nasıl birisin?

HABERİ PAYLAŞ

Kaybettiğinde nasıl birisin?

Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde MHP’li belediye başkanı kendisine oy vermeyip muhalefete oy veren pazar esnafına yer vermemiş, tezgah açtırmamış...

Zonguldak’ta seçimi kazanamadığı için yaptırdığı çocuk parkını yıkmış eski muhtar. Onunla da kalmamış; muhtarlık binasındaki elektrik sayacı ile bazı eşyaları da almış.

Buyrun edebiyle kaybetmeyi bilmeyenler kulübüne! Belli ki belediyeyi babasının malı, çiftliği falan zannetmiş. Diğer yanda başka kaybedenler var…

Kaybettiğinde nasıl birisin

Ama onlar asil, medeni, kaybetmeyi de bilen olgunlukta. Eskişehir’de seçimi kazanamayan Burhan Sakallı’nın; yeniden seçilen Yılmaz Büyükerşen’i tebrik eden, başarılar dileyen tweet’i mesela… Sonra aynı zarafetle cevap verilmesi…

Haberin Devamı

Konya’nın Karapınar ilçesinde muhtarlık seçimini kaybeden Zafer Öztaş’ın, merkezdeki billboard’lar vasıtasıyla vatandaşlara teşekkür etmesi, “Hayırlısı böyleymiş” demesi… İnsan bunları görünce dünya bir anda güzelleşiyor mu ya?

Kaybetmeyi bilmek ne güzel şeymiş, kaybedenler de nasıl güzel adamlarmış dedirtmiyor mu insana? Tam da Twitter ahalisinin yazdığı gibi: Kaybettiğinde Zafer Öztaş gibi ol! İşte bizim bu olgunluğa, bu zarafete ihtiyacımız var.

DUYARLI OLMAK DERKEN?

Bizim başımıza gelmediyse önemli değil ya… Biz yaşamıyorsak, derdi olanın derdi umurumuzda değil ya…

Kaybettiğinde nasıl birisin

Sosyal medyadan her şeye duyar kasıp geçiyoruz, hiç anlamaya çalışmıyoruz ya... İşte geçtiğimiz günlerde spiker Sonay Dikkaya’nın yazdıklarını gösterdi bir arkadaşım; duyarlı olmaktan anladığımız nedir diye düşündüm hakikaten. Biliyorsunuzdur belki, Dikkaya’nın otizmli bir çocuğu var ve onun eğitimi için Amerika’da yaşıyor. 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü sebebiyle sosyal medyasında paylaşım yapıp güya duyarlı olduğunu gösterenlere öyle güzel anlatmış ki meseleyi… Gerçekten anlamamız için buraya da koymak istedim: “Genelde babalar zaten kolay yolu seçip kaçıyor... Oğlumu yolladığım otizm merkezlerinde nasıl sömürüldüğümüzü, başından kaynar su döküldüğünde ömrümden ömür gittiğini, parasız kalmayalım diye işimi yapmaya çalışırken geceler boyu oğlumla uykusuz kalıp, ertesi gün haber sunmaya çalıştığımı.. Sokakta çocuğum ses çıkarıyor diye sinirlenen insanlara sadece gülümseyip, gözümden yaşlar akıttığımı… Ayakta durabilmek için ruhumu besleyen şeylerden çok uzakta hayatta kalmaya çalıştığımı… O gördüğünüz güya farkındalık afişleriyle anlayamazsınız bunu. Farkında olmak istiyorsanız otizmli çocuklarla ve aileleriyle 1-2 gün geçirin. Onlara acıyıp sonra unutmakla olmaz..”

Haberin Devamı

Sonay Dikkaya’ya teşekkürler… Duyarlı olmanın nasıl bir şey olduğunu bize çok güzel anlatmamış mı?

ADANA EĞLENDİRİYOR VE BİRLEŞTİRİYOR...

Bir kez daha Adana’dayım.. Dünyanın dört yanından binlerce insanı aynı anda, portakal çiçeği kokusuna çağıran, güldüren yediren, içiren eğlendiren Adana Portakal Çiçeği Festivali’ndeyim. Memleketi Adana’ya gönülden bağlı olan Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un yedi yıl önce hayata geçirdiği karnaval; Türkiye’nin ilk ve tek sokak karnavalı... Adanalı da bu işe gönülden bağlı. O yüzden her sene oduğu gibi bu sene de Adana dolup taşmış..

Haberin Devamı

Kaybettiğinde nasıl birisin

Otellerde yer yok, uçaklar dolu, kentin ekonomisine katkı süper. Siyasetten, her türlü görüşten bağımsız iyi hissetme/hissettirme hali. Her il yöneticisi keşke görse, incelese, feyz alsa.. Kültürel ve sanatsal etkinlikler de var, Adana lezzetlerinin peşine düşenler de... Sokak lezzetleri de restoranlar kadar revaçta. Kazancılar çarşısındaki Ciğerci Mehmet Usta ciğer yetiştiremiyor mesela... Onur Kebap’ta Adana kebaba doyuluyor, muzlu süt ya da kağıt üzerinde börek yemek için uzun kuyruklar oluşuyor belli mekanlarda. Ali Haydar Bozkurt’un da dediği gibi “Biz birlikte eğlenmeyi başarabildiğimiz ölçüde medeni olabiliyoruz.” İşte Adana’da bunu görmek mümkün. İyi geliyor.

BUNLARI ATLAMAYIN...

■ İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği Türkiye’nin en büyük sinema etkinliği olan 38. İstanbul Film Festivali başladı. 16 Nisan’a kadar dolu dolu film gösterimi var…

■ Ankara’nın en uzun soluklu uluslararası etkinliği 36. Ankara Müzik Festivali de başladı. 25 Nisan’a kadar klasik, dans ve caz sanatçıları dinlenebilir.

■ İzmir, Denizli ve Kocaeli’nde kitap fuarları var; kitap kokusunu sevenlere duyurulur..

■ Tasting Alaçatı, 26-28 Nisan tarihleri arasında yeni deneyimler, farklı tatlar ve keşifler yapmak isteyenleri bekliyor. Yemek workshop’ları, tadımlar, mekanlar şaşırtabilir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder