Şu ara sosyal medyanın gündeminde iki mevzu var…
Biri, bazı ünlülerin Barış Pınarı Harekatı’na dair neden cümle kurmadığına dair kendine dert yaratanların yazdıkları… Diğeri de havalı bir avukatın sosyal medya paylaşımları.
İlk konuya bir sonraki yazıda bakalım diyorum ve avukata dair iki çift laf bırakıyorum buraya..
İstanbul Barosu’na kayıtlı Avukat Begüm Kaçmaz’ın ‘adliyede bir gün’ adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı videoları izledim.
Adli işlemlere dair takipçilerine tavsiyede bulunuyor, şoförünün kapısını açtığı otomobiline biniyor, bilgisayarda çalışıyor, çantalarını gösteriyor falan...
Tabii ortalık anında karıştı, ‘lüks yaşantısını göstermek için mesleğini kullanıyor’ diyenler eleştiriye başladı, hakkında soruşturma bile açıldı. Bildiğim kadarıyla işinin şovunu yapmayana kız bile vermiyorlar artık!
Herkes böyle yaşıyor, böyle çalışıyor neredeyse. Kabul edelim yeni iletişim biçimi bu! Sosyal medya hesaplarımız artık her birimizin yayın organı, gazetesi. Herkes hayatını sergiliyor.
Bunu yaparak öne çıkıyor ya da puan kazanıyor. Bize yabancı belki ama durum bu! Sosyal medyada kaslarını sergileyen, seksi görüntülerini paylaşan doktorlar da var, ‘Instagram’ın en seksi doktorları’ diye haber bile oluyorlar.
Belki biraz bakınsak, avukat da buluruz. Ama işte, yapan kadın olunca, herkes ayaklanıverdi... Böyle bir avukatı ciddiye alır mısınız, sizin bileceğiniz iş… Ama soruşturma gerektirecek bir durum yok bunda.
Belli ki kendinden çok memnun bir kadın var; mesleğinin ve kendisinin reklamını yapıyor. Yapmayan mı var? Hiçbir şey olmadan, çok şeymiş gibi davrananlara lafınız yok ama avukat yapınca var! Ben de bunu anlamıyorum.
Kimse sandığınız gibi değil
Tuhaf milletiz gerçekten! Ne zaman memlekette ciddi olaylar, operasyonlar, politik gelişmeler olsa; olayın özünü konuşmak yerine konuşmayanlara takıyor millet. O neden tweet atmadı, niye bir şey demedi?
Hayır iki cümleyle duyar kasmak mı bütün mesele? Üstelik olayın özü de şaşmış durumda... Mesela Sıla gibi duyarlılık gösterip konserini iptal etmek, Cem Yılmaz gibi gösterisinin gelirini Mehmetçik Vakfı’na bağışlamek bile kesmiyor birilerini.
İlle de sosyal medyaya yazacaksın. Hesap sormalar da öyle komik ki… Cem Yılmaz tweet atmadı diye vatan haini, askerlik yapmamak için kendini futbolcu gösterenler kahraman!
Bedelli askerlik yapan şarkıcı, 18 ay askerlik yapandan daha vatansever. Neden? Çünkü sosyal medyada duyar kastı diye! İnsanları rahat bırakın, huzur verin biraz. Kimse kendini sosyal medyada gösterdiği gibi değil. Kimse sosyal medyada sandığınız kadar da değil.
Metroya binen ünlü bir tek bizde haber olur!
Hande Atazi sevgilisi ile belediye otobüsüne binmiş; şaşıran şaşırana! Çok mu sıra dışı bir olay bu, anlamıyorum! İstanbul gibi trafiği çıldırmış bir şehirde, toplu taşıma kullanmayanlara şaşırın asıl!
Hele metro… En hızlı, en temiz çözüm. Dünyanın her yerinde de ünlüler metroya biniyor, toplu taşıma kullanıyor ve buna kimse bizim kadar şaşırmıyor. Keanu Reeves bunun en iyi örneğidir.
Metrodaki hallerini gören herkes ‘helal olsun’ der ama sadece bizde ‘paranız mı yok?’ diye röportaj yapılır o insanla!
Dünya üzerinde toplu taşıma bu kadar yaygınken, ünlü insanların toplu taşımayı kullanması ve bunun mesele haline gelmesi tuhaf değil mi?
Bazı güzel şeyler…
İstanbul’un Asya kökenli tek oteli Shangri-La Bosphorus İstanbul, ‘Dünyanın En İyi 50 Oteli’ sıralamasına girmiş, bravo. Dünyanın en köklü seyahat yayınları arasında olan Conde Nast Traveler dergisinin her yıl okuyucuları arasında düzenlediği bu bağımsız ankete; dünyanın dört bir yanında yaşayan ve listede yer alan otelleri deneyimlemiş okuyucular katılıyor. Gidip tadını çıkarmak için sebep olsun.
İstanbul’un Anadolu yakasındaki en iyi restoranlarından Lacivert, 20’nci yılını kutluyor. 20 yıldır mekanın şefi olan Hüseyin Ceylan, 20 yıldır en çok tutan mezeleri yapıyor. Tam sonbaharın tadını çıkarmalık mekan.
Fikret Şeneş tribute albümü de tam sonbaharlık! Şeneş imzalı o klasik şarkıları yeni seslerden dinlemek iyi de.. Ajda Pekkan’ın kariyeri için çok önemli olan bu ismin albümünde olmaması, şarkı ve sanatçı eşleştirmeleri albümü biraz eksik bırakmış. Yine de nolstalji için dinlenir.
Elle dergisinin kadın hereketine destek vermek için 23 muhteşem kadına yer verdiği ekim sayısı mutlaka alınmalı, destek olunmalı.
Sarı Bezli Kadınlar
Instagram’da çok tatlı bir hesaba rastladım geçenlerde… ‘Sarı Bezli Kadınlar’. Cemile Türkmen isimli bir kadın açmış; evlerde temizlik için kullanılan sarı bezden esinlenerek kurduğu platform ile ev kadınlarının kitap okumasına destek oluyor.
“Elinde her sarı bez olan kadın sadece temizlik yapmak istemiyor, okumak da, tiyatroya gitmek de istiyor. Onlara olanak sunuyorum” diyen Türkmen, daha çok kadına ulaşmak için çabalıyor ve kadınlardan destek bekliyor.
Göz atın; belki kitaba ve kültürel faaliyetlere katılamayan kadınlar için yapacağınız bir şeyler vardır.