Okuyucular soruyor: “Her konuda yazı yazıyorsun, niye Murat Başoğlu’yla ilgili iki satır karalamadın?” diye.
Birincisi, yazı günüm bugün.
İkincisi, ne yazayım sevgili okurlar?
Neresinden tutayım?
Olay o kadar iğrenç, o kadar mide bulandırıcı ki; insan yazmaya utanıyor yemin ederim!
Teknedeki çapkınlık kareleri ilk çıktığında da “O kişi yeğeni” denildi.
Hatta kızı tanıyan bir arkadaşım bana mesaj atmış, ısrarla bu iddiayı dillendirmişti ama inanmadım.
O kadar ihtimal vermedim ki bunun gerçek olabileceğine…
“Yok artık” dedim, “Sapık mı bunlar, olamaz” dedim.
“Başka insan mı kalmadı yeryüzünde?” dedim.
Ama ‘yeğen’ Burcu Başoğlu Kabadayı’nın kocası olayı doğrulayınca, ağız dolusu ‘yuh’ çektim oturdum. Şaşakaldım resmen. İnanılır gibi değil çünkü.
O kadar saçma ki, ikisi de o kadar suçlu ki…
Aldatmak isteyen şöhretli bir adama kız mı yoktu?
Kocasını aldatmak isteyen kadına, amcadan başka kimse mi kalmadı?
Yani bunların gözlerini bu kadar döndüren neydi acaba? Neyin kafasını yaşadı bu insanlar?
Murat Başoğlu bu saatten sonra “Yeğenim değildi” deyip duracağına ya bu söylediğini ispatlayacak ya da susup ortadan kaybolacak.
Normal bir şey yaşamış gibi ortalıkta demeçler patlatmayacak, bu olayı normalleştirmeyecek.
O kadar uzun boylu değil.
Bu su samurları şahane!
Ben Avrupa yakası insanıyım...
İstanbul’un Anadolu tarafını bilmem, o yakada randevu varsa gitmem! Ama işte, geçen gün mecbur kaldım, gittim...
Gitmişken de yeni açılan Emaar Square Mall’u teftiş ettim. Hani Üsküdar’da açılan, Türkiye’ye giriş yapan Fransız ‘LaFayette’ ile sükse yaratan yeni AVM’miz. Gerçi yurt dışındaki gibi havalı ve donanımlı bir LaFayette yok ortada ama AVM’nin açık hava meydanı İstinyePark gibi lüks marka cenneti. Ferah, şık bir AVM.
Beni benden alan en güzel yer ise 20 binden fazla canlıya ev sahipliği yapan Akvaryum ve Sualtı Hayvanat Bahçesi oldu.
Arkadaşım beni çekiştire çekiştire soktu ama 2-3 saat nasıl geçti anlamadım. Şahane bir yer. En çok da su samurlarına bayıldım. Saat 3’te beslenme saatleri var ve bakıcıların elinden yemek yemeleri tablo gibi. Çoluk çocuk herkes o camekâna yapışıp büyülenerek onları izliyor.
Resmen terapi, çök bir sandalyeye, izle, kafa dağıt!
50 KİLO TAVUK YİYEN TİMSAH
Emaar Akvaryum, Anadolu yakasının ilk akvaryumu. İçinde inanılmaz balıklar ve su hayvanları var. İlk kez gördüğüm öyle egzotik tipler var ki, büyüleyici...
Vatozlardan penguenlere, su farelerinden dev bir timsaha kadar tüm sualtı canlıları burada. Rehberler, sorduğunuz her şeye cevap veriyor zaten. Mesela penguenleri görünce, sorma ihtiyacı duydum, “Burada mutlular mı sizce?” diye. “Evet” dediler. Çünkü onlar Dubai doğumlu penguenler. Dubai’deki akvaryumlarında dünyaya gelen ve büyütülen canlılarmış. Yani doğal ortamlarını hiç görmemişler. Belki de o yüzden havuzlarında sevinçli taklalar atıyorlardı...
Avusturalya dolaylarından gelen 5 metre uzunluğundaki erkek ve 3 metre uzunluğundaki dişi timsah ise epey görkemli. Yine sordum; günde 50 kilo tavuk ve antrikot et ile besleniyorlar. Onların beslenmelerini de izlemek mümkün.
Uzmanlar özel bir bölmeye geçiyorlar ve suya düşmemek için emniyet kemeri takarak önlem alıyorlar. Bambu çubuk ile timsahın bulunduğu tanka eti sarkıtıyorlar ve timsah da sıçrayarak eti kapıyor. Hazır bayram tatili başlamışken, İstanbul’da kalanlar...
Gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Yasemin’in şerefine bu film izlenir!
Hintli, güreş şampiyonu bir babanın tek hayali, bir gün oğlu olduğunda, onu da kendisi gibi güreşçi yapmak ve ülkeye altın madalya kazandırmaktır. Gel gör ki dört kızı olur...
Hayal kırıklığıyla yaşayıp dururken; iki büyük kızının bir kavgada yaşıtı erkekleri fena patakladığını görür ve kızlarını güreşçi olarak yetiştirmeye karar verir. Türlü imkansızlıklar ve parasızlık içinde, kendi teknikleriyle kızlarını dünyanın en iyi güreşçisi yapar.
Gerçek bir hikaye anlatan ve Hindistan’ın ünlü oyuncusu Aamir Khan’ın başrolde oynadığı ‘Dangal’, tüm zamanların en çok hasılat elde edilen Hint filmi oldu.
Avrupa ve Amerika filme bayıldı. Hem duygusal, hem komik filmin güreş sahneleri müthiş. En son Rocky filmlerinde böyle müthiş karşılaşmalar izlemiştim sanırım! Hazır milli güreşçimiz Yasemin Adar, Türkiye’nin kadınlardaki ilk dünya şampiyonluğunu kazandı; bu filmi izlemenin tam zamanıdır. Son yılların en iyi filmlerinden.
26 Ağustos 2017, Cumartesi 05:00
Haberin Devamı