Yılların sanatçısı Cengiz Kurtoğlu’na katıldığı bir etkinlikte sormuşlar; “Son dönemde sanatçıların evlilikleri çok uzun sürmüyor. Sizin tavsiyeniz var mı?” Ne alaka şimdi? Adam ilişki koçu mu? Evlilik terapisti mi? Benim bildiğim; her evlilik kendi içinde biricik. Dışarıdan herhangi biri ‘içeriyi’ bilebilir mi? İşte laf olsun torba dolsun, maksat soru olsun! Kurtoğlu da malzemeyi vermiş; “Ses sanatçılarında böyle bir şey yok. Sinema sanatçılarında daha çok boşanma var. Eskiden popüler müziği başaramayanlara ‘meltem rüzgarı gibi pazartesinden pazartesiye varlar’ derdik. Onun gibi oldu. Pazartesi tanışıp pazartesi ayrılıyorlar” demiş. Hadi buyrun… İşiniz yoksa şayet, gelin birlikte beyin fırtınası yapalım.
Birincisi… Evlilik beceremeyenleri ses ve sinema sanatçısı diye ayırmak saçma değil mi? ‘Sinema oyuncuları partnerleriyle yakınlaştığı için evlilikleri yürümüyor’ demeye mi getiriyor acaba?
İkincisi… Pazartesi tanışıp pazartesi ayrılma kısmına katılıyorum ama ses ve sinema diye ayırmadan! Gerçekten herkes ne kadar çabuk evlenme kararı alıyor, ne kadar çabuk boşanmaya karar veriyor; o arada ne oluyor da olmuyor mesela? Evlilik çocuk oyuncağı gibi bir şey oldu. Gencecik yaşta kimse evlenmek zorunda değil ama herkesin hedefi bu nedense! ‘Hemen evleneyim, olmazsa boşanırım’ fikri niye bu kadar yaygın? Neyin kafasıdır bu gerçekten?
Azıcık beyefendi olun!
Bakın yine bir klasik yaşanmış... Patlayan flaşları görünce yanındaki kadını bırakıp gitmiş bir ‘beyefendi’. En nefret ettiğim şey. Kusurlu on hareketten biri. Hatta ilki! Batuhan Karacakaya diye bir ünlümsü. Ünlümsü derken, sakın küçümsediğim sanılmasın, tam ünlü değil, ondan. Eski sevgilisine şiddet iddialarıyla adını duydum. İşte bu ‘beyefendi’ geçen gece aracına binerken görüntülenmiş, yanında da genç bir kadın varmış, gazeteciler yanına gelip soru sorunca kadını aracın içinde bırakıp gitmiş. Yuh bence!
Yakalanınca kadını bar kapısında bırakıp gideni, aracın kapısını açmayıp gaza basıp gideni her gördüğümde itinayla yazıyorum: Yuh size be! Yanında yürümekten utandığın kadınla dışarı çıkmayacaksın! Sobelendin diyelim, adam gibi davranacaksın. Böyle erkeklik mi olur be? Vallahi erkeklerin bu kaba saba zottirik hanzo halleri bana aşırı batıyor, her fırsatta ifşalıyorum böyle. Azıcık beyefendi olun artık.
Sürpriz isimler bu sahnede
Artık eğlence demek canlı müzik demek! İnsanlar dışarı çıktığında, ‘hadi eğlenelim’ dediğinde ille de canlı müzik olsun istiyor. Bu işin en iyilerinden biri de Emirgan Group bünyesindeki La Boucherie. Etiler’deki mekan, bayram sonrası başlayan canlı müzik gecelerine mayıs sonuna kadar devam edecek ve sahnede süpriz isimler olacak.
Ercan Saatçi, 4 Mayıs’ta unutulmaz şarkıları ve onların hikayeleri eşliğinde özel bir gece yapacak. ‘O Ses Türkiye’nin bağlama virtüözü Mustafa İpekçioğlu sesi ve sazıyla, Saki Çimen etnik jazz konseptli programıyla sahne alacak. Aybüke Albere, Serhat Kılıç ve ‘Komedi Dükkanı’nın ‘Minik’i Özer Atik ve Ceren Akın ikilisi de La Boucherie de olacak diğer isimler. Canlı müzik, iyi ambiyans, lezzetli yemeği bir arada isteyenler kaçırmasın.
Antalya’nın içinde ama başka dünya
Yaşadığımız iklim krizi ve pandemi sonrasında insanlar doğaya, doğala, kendilerine, daha sürdürülebilir bir hayata yönelmeye başladılar malum... 1971’den beri Antalya Side’de önemli bir turizm markası olarak faaliyet gösteren Barut Hotels de, bu talepleri göz önünde bulundurarak ‘Lara Barut Collection Bayou Villas’ adında yeni bir konsept yaratmış. Antalya’nın içinde ama başka bir dünya. Tamamen kişiye özel. Konaklayanların inzivaya çekilebilecekleri, doğayla içiçe, kişiye özel hizmet alabilecekleri villalar yaz kış hizmete açık.
‘Dünyanın En İyi Sahil Otelleri’ arasında ilk 10’a, ‘Dünyanın En İyi Her Şey Dahil Otelleri’ arasında ilk 20’ye girmeyi başarmış grubun en büyük özelliği ise doğaya saygılı duruşu. Barut Hotels, 2019’da hayata geçirdiği ‘We Care Çevre Bilinci Projesi’ ile pek çok başarıya imza atmış. Dünyanın en üst çevre ve Sürdürülebilirlik tarafından tanınan Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’nın da sahibi. Karbon ayak izini azaltmak ve yenilenebilir enerji kullanımını desteklemek adına kullandığı elektriğin tamamını yeşil enerjiden sağlıyor. Doğaya saygı, gastronomi alanında da öne çıkıyor… Antalya’ya özgü bir baklagil olan Tirmis’ten adını alan ‘Tirmis A’la Carte’ isimli restoranda; yöresel ürünler kullanarak misafirleri bölgenin lezzetleriyle tanıştırıyor
HABER VAR MI LARA BARIŞ’TAN?
İki yıl önce bir kaplumbağa; bağırsaklarında bol miktarda plastik, boynunda yaralarla Lara Barut’un sahilinde kıyıya vurmuştu. ‘Lara Barış’ adı verilen kaplumbağa, grubun girişimleriyle sağlığına kavuşmuş, uydu takip cihazı takılarak denize bırakılmıştı. 49 günde 600 kilometre yüzen Caretta’yı internet üzerinden 29 bin kişi izlemişti. “Akıbeti nedir Lara Barış’ın?” dedim, şöyle dediler: “Bilmiyoruz, çünkü takip cihazını atmış ya da alet düştü. Bizi hatırlayıp uğrasın diye bekliyoruz...”