Son birkaç günün gazete manşetleri yine kadın cinayetleriyle dolu… Çeşitli nedenlerle, çeşitli şekillerde öldürülen kadınların hikayeleri. Durmuyor, bitmiyor. Okuyup okuyup ne kadar hasta olduğumuzu izliyoruz ama neye yarıyor bu bilmiyorum! Dünkü POSTA’da detayları vardı, gördünüz muhakkak…
5 yılda 41 kişi cezaevinden izinle çıkan ve kaçanlar tarafından öldürülmüş. Kadın katilleri de bir şekilde işledikleri suça rağmen, şikayetlere rağmen serbest kalıyor. Bir kez daha, bir kez daha, öldürene kadar deniyor. Bu arka arkaya cinayetler başka ülkede işlense, ortalık ayağa kalkar; yetkililer, ihmali olanlar, adalet sistemi vs toptan tartışılır, çözüm yolları aranırdı.
Bizde söylenen ne peki? “İhmal varsa soruşturulacak!” Ya da “Her tekil olayda sistemi yargılarsanız, kurumları çalışamaz hale getirirsiniz…” Söylenen bu! Pes diyorum başka bir şey de demiyorum. Sistem epeydir çalışmıyor zaten, sistem infilak etmiş, bunu fark edin artık!!! Bu rahatlığa gerçekten pes.
BU OYUNU İZLEYİN...
‘Çıplak Vatandaşlar’, uzun zamandır Türkiye’de izlediğim en cesur oyunlardan biri. Neden mi? Sahnede 6 erkek birden soyunup tangayla kalıyor da o yüzden! Hikaye, Thatcher dönemi İngiltere’sinde geçiyor. Bir çelik fabrikası özelleştirilince bir grup işçi; iş bulamıyor ve striptiz yapmaya karar veriyor.
O andan itibaren o adamların kararsızlıklarını, gel gitlerini izliyorsunuz ve şunu net söylüyorum: Beklemenize değiyor! Çünkü oyunun sonunda tangalı beyler kadar müthiş bir curcuna da bekliyor sizi. Cansel Elçin, Reha Özcan, Erdal Uğurlu, Alican Altun, Bedir Bedir ve Sedat Mert’ten oluşan kadro, oyun sonunda tangalarıyla kaldıklarında salon resmen bir striptiz kulübüne dönüyor.
Seyircinin alkışları, çığlıkları, kahkahaları gerçekten inanılmaz. Müthiş eğlenceli, müthiş sevimli. ‘Çıplak Vatandaşlar’ı izledikten sonra hemen Cansel Elçin’i aradım ve merak ettiklerimi sordum:
STRİPTİZE DEĞİL HİKAYEYE BAK!
Bu Türkiye için çok cesur bir oyun değil mi?
Çıplaklık nefes almak gibi doğal bir durum bence. Gereksiz yere büyütülüyor. Ben oyunun çok cesur olduğunu düşünmüyorum!
Nasıl düşünmüyorsun? 6 erkek tangayla sahnede...
Biz öyle bakmıyoruz... Bu oyunda striptiz sadece bir sonuç. Herkesin bir derdi var. Biri karısına işsiz olduğunu söyleyemiyor, biri nafakasını ödeyemiyor. Erkeklerin parası yokken ne kadar çaresiz kaldığını, itibarsızlaştığını anlatıyoruz. Bir sistem eleştirisi aslında.
Tereddüt etmedin mi?
Hayır, soyunmak hiç rahatsız etmiyor çünkü hiç aklıma getirmiyorum... Bir de 6 kişi soyununca daha iyi hissediyorsun. (gülüyor)
Aklıma getirmiyorum dediğin, bildiğin tangayla kalıyorsunuz! Provalarda mı aştınız bu durumu?
Evet, birinin denemesi gerekiyordu, ben başlattım. Tangayı elime aldım ve “bu ne ya?” dedim. (gülüyor) En kilolu olanımız Alican giymek istemedi, “Bu bende görünmez” dedi. Provalarda çok eğendik.
Hiç olumsuz tepki aldınız mı peki?
Sıfır! Sadece bir seyirci biz pantolonları çıkarırken elleriyle gözünü kapattı karşımda ama gülüyordu.
Bir gün gerekse, striptiz yapar mısın?
Hayatta her şey olabilir.. Gençliğimde zor durumda kaldığımda kuryelik yaptım, garsonluk yaptım. Striptiz de ilk tercihim olmaz ama büyük konuşmayacaksın şu hayatta. Keşke kimse soyunmasa, striptiz yapmak zorunda kalmasa aslında.
Kurduğun tiyatronun ilk oyunu değil mi bu?
Evet bu oyunla girdim işe. Çünkü nasıl yapılması gerektiğini kafamda tasarladım, kimsenin değiştirmesini istemedim. Bu, Türkiye’de izlenmesi gereken bir oyun ve yaptığım için mutluyum.
GALATAPORT NASIL OLACAK?
İstanbul'un dünyaya açılacak yeni kapısı olarak lanse edilen Galataport’ta geriye sayım başladı… Otelleri, kafeleri, restoranları ile tam bir ‘turizm kompleksi’ olan Galataport’u tanıtma buluşmaları da sıklaştı. Geçenlerde ‘Jet Sosyete’nin daveti vardı, ondan önce de başka lansmanlar yapıldı.
Açıkçası merakla gittim... 1.2 km’lik sahil şeridini kapsayan Karaköy’deki projenin maketini görmek bile heyecan vericiydi. Bütün yolcu giriş çıkışlarının ve bagaj operasyonlarının limanın altında yapılacağını anlatmak için binalar yükseldi ve yerin altındaki alanları da görebildik.
Maket böyleyse aslı nasıldır diye bekler olduk. Neyse ki az kaldı. Proje, yeni yılda hazır. İlk gemi nisan ayında Galataport’ta olacak.