Giriş
Geçen hafta sonu Roma’daydım... İtalyan kanalı Rai1 TV’de cumartesi akşamları yayınlanan ‘Yıldızlarla Dans Etmek’ (Ballando Con Le Stelle) isimli dans yarışmasının canlı yayınında, seyircilerin arasında oturuyordum. Hani bizde de benzeri yapılmıştı, onun aynısı. Gerçi sunucular, yarışmacılar, set ekibi İtalyanca konuştuğu için tek kelimesini bile anlamadım ama acayip keyifli danslar izledim.
Neden orada olduğuma gelince... ‘No:309’ ve ‘Bir Zamanlar Çukurova’ dizileri İtalya’da yayınlanınca orada büyük şöhrete kavuşan Furkan Palalı’nın dansını izlemek için gittim. Furkan, yarışmanın 12 dansçısından biriydi ve İtalyan partneri Erica Martinelli ile Adele şarkısı ‘Set Fire to the Rain’ eşliğinde şahane bir tango yaptı. Evet, yarışmanın ilk gecesiydi, Furkan’da biraz gerginlik ve tutukluk vardı ama ikilinin siyah ve kırmızı kostümleriyle yaptığı şov ile stüdyo resmen alev aldı. Biz bol bol alkışladık ama jüri düşük puan verdi. Bir jüri üyesinin ‘Selamünaleyküm’ diyerek Furkan’ı selamlaması, diğerinin onu İtalya’da şöhret olan Can Yaman’la kıyaslaması derken, ‘tavır mı var acaba’ diye düşünmedik değil. Bunların hepsini de yarışmanın sosyal medya adresine yapılan yorumları çevirerek öğrendik. Furkan fanları jüriye ateş püskürdü. Bu arada şunu ekleyeyim hemen... Furkan Palalı’nın İtalya’da kavuştuğu şöhret ona bu yarışmanın kapılarını açtı. Israrla yarışmaya katılmasını isteyen yapımcılar tarafından ikna edildi, bölüm başı yüklü bir ücret teklif edildi. Basında görmüşsünüzdür bölüm başı 50 bin Euro! Furkan da bu teklifi, mesleği adına maddi manevi bir yatırım olarak gördüğü için kabul etti. 8 aydır İtalyanca öğreniyor, 1.5 aydır Roma’da yaşıyor ve İtalyan yapımcılarla görüşüyor. Bu arada da gayet iyi paraya dans ediyor, şöhretini perçinliyor ve kendine yol çiziyor. Kim yapmaz ki? Bu kafamdan geçenleri ertesi gün biraraya geldiğim Furkan’a da sordum; işte size konuşmanın bir özeti...
İtalya hayalimi yaşıyorum
Dansın biraz düşük puan aldı ama nasıl geçti sen anlat?
Öncelikle dansçı olmadığımla alakalı kimsenin şüphesi yok diye düşünüyorum (gülüyor) Biz bu anlaşmayı, içinde olduğum projelerin başarısından dolayı yaptık. İlk bölüm için de tatlı bir yerden başladım diye düşünüyorum. Yaptığım dans tangoydu ve o tutkuyu herkes net şekilde hissetti bence. Bu kadar kısa zamanda daha fazlasını yapamazdım.
Jüride önyargı var mıydı sence?
Yoktu aslında... Bu tür programlarda böyle çatışmalar hep vardır, normal.
Can Yaman’la karşılaştırdı hatta biri. Kızmadın mı?
Ben onu duymadım mesela. Kulağımda kulaklık vardı ve bir çevirmen her ihtimale karşı çeviri yapıyordu ama orayı bana iletmedi. Ben sonuçta işimi en iyi şekilde yapıyorum, gerisi onlara kalmış. Benim İtalya’daki hayran kitlemi biliyorlar ve insanları arkama alabileceğim bir atmosfer yaratmaya çalışıyorlar bence çünkü bu tür işlerde çatışma şart.
Daha önce profesyonel dans ettin mi?
Hayır, sadece oynadığım projelerde, dans sahnelerinde.
Dans yarışmasında olmayı neden istedin?
Oyunculuğa ara verip de yeni bir bina dikmiyorum ki sonuçta. Oyunculukla paydaş bir iş yapıyorum; sahnedeyim. Hayran kitleme hitap eden bir iş yapıyorum, İtalyancamı geliştiriyorum. Bir yatırım bu. Bana maddi manevi en mantıklı gelen projenin içindeyim.
Aldığın paranın da etkisiyle evet demiş olabilir misin peki?
Yani kim hayır diyebilir ki? Hem İtalya’da iş yapmak istiyordum hem de bunun karşılığını almak.
Diyelim ki 3. bölümde elendin; dönecek misin?
Hedeflerim doğrultusunda buraya geldim ama Türkiye ya da burası fark etmez, gelecek projeye göre devam edeceğim. Şu an bu projeye kanalize olmuş durumdayım.
İtalyancan nasıl?
8 aydır eğitim alıyorum. Kendimi ifade edebiliyorum, iletişim kurabiliyorum. Ama devam tabii ki.
Hayalin İtalya’da yaşamak mı peki?
Çok sevdim burayı, istediğim hayali yaşıyorum zaten.
Hayran olduğumuz pislikler!
Ne kadar aşağılık bir şey; bir insanın gücünü kudretini kullanarak başkalarına zorbalık yapması. Tacizle, tehditle, şantajla hem de! Seviyesizliğin en dibi. Üstelik Hollywood’ta şöhretinden sual olunmayacak şahsiyetler yapmış bunu. Gizli bir örgüt gibi çalışmış, hem de yıllarca. 54 yaşındaki ABD’li rap şarkıcısı Diddy, tam adıyla Sean Diddy Combs’un kirli hayatını okuyor musunuz haber sitelerinde? Bence hemen okuyun, ibretlik bir hikaye. Şöhretler dünyasının kirli perde arkası resmen. Diddy’nin cinsel istismar, seks ticareti, zorla alıkoyma ve şantaj gibi yüz kızartıcı suçlardan tutuklanmasıyla ortaya saçıldı kurduğu leş düzen. Justin Bieber’in 15 yaşında onun eline düşmüş olması ise işin en dikkat çekici ve acıklı kısmı bence. Rapçinin özel partilerine kimler katılmamış ki... Ne oyuncular/şöhretler bu partilerde gününü gün etmiş ama biri bile onca yıl şantaja, tacize sesini çıkarmamış. Ta ki eski sevgilisi şikayet edene ve tutuklanmasını sağlayana dek. Asıl enteresan olan da bu işte! Kimsede mi insanlık kalmadı artık?
