Giriş
Anne babaların yaptıkları neden çocukların hayatını etkilesin? Hayati durumlardan söz etmiyorum elbette... Anne ve babanın ilişkileri mesela, neden koskoca yaşa gelmiş çocuklarının hayatını yerinden oynatsın ki? Anneni ya da babanı seçebiliyor musun?
Hayır. O zaman onların seçimlerinden de sen sorumlu olmamalısın. Cansu Tosun’un babası Kenan Tosun ile Serenay Sarıkaya’nın annesi Ümran Seyhan’ın ilişkisi ortaya çıktı ya hani; o meseleden bahsediyorum. Herkes istiyor ki, Cansu Tosun’la Serenay Sarıkaya karşı karşıya gelsin. Gazeteciler sürekli bu meseleyi soruyorlar Tosun’a her rastladıklarında. Ne desin kız? “Sildim babamı” ya da “kulaklarını çektim” falan mı desin? Neticede babası ve koskoca bir adam. Yanlış var ama onun yanlışı.
Neyse işte, Tosun’a geçen gün yine sorumuşlar, o da “Serenay Sarıkaya ile merhabalaşırım, aynı projede de yer alırım” demiş. Bravo gayet olgun, gayet yeterli bir cevap. Ama sosyal medyadaki kimileri onaylamamış her zamanki gibi. Şöyle bir yorum okudum haberin altında:
“Yedi kapı ele neden pozitif vibe vereyim? Kızıım alooo, uyan.. Senin annen acı çekiyor, aldatıldı, umursanmadı. Kameralara gülündü, oynandı, anladın mı? Annen için dünyanı karşına alacaksın, öğren!” Haklı bir yorum olabilir ama Serenay’ın suçu ne? Büyüklerin halt yemesinin ceremesini niye çocuklar çeksin? Evde babasıyla verdiği bir savaş varsa, bunu bize mi anlatsın mesela? Demem o ki, dram yaratmaya gerek yok, kızlar işlerinde güçlerinde. Bu yaştan sonra da anne babaya terbiye verecek değiller. Verseler de kimse dinlemeyecek zaten. Salsak mı artık gençleri acaba, ne dersiniz?
Ayvalık’ın en güzel markası
“Eşit olmayan yaşam koşulları, ekonomik dalgalanmalar ve eğitim sistemindeki çarpıklaşma... Ve bunların sonucu her geçen gün artan beyin göçü. Aslında baktığımızda bir toplumun yapısını değiştirecek sorunlarla karşı karşıyayız. Tüm bu süreçte şirketlerin de bu sorunlara karşı bakış açısı değişti diyebiliriz. Artık şirketlerin değerleri ve başarıları, kazandıkları parayla, yıl sonundaki ciro artışıyla sınırlı değil. Yeni dönemde şirketler, sadece para kazanmakla da mükellef değil. Bir şirket aynı zamanda hem çalışanlarına hem müşterilerine hem tedarikçilerine hem de yaşadıkları çevreye ve ülkeye olan sorumlulukla çalışmak zorunda...” G G G Bu sözler Boyner Holding Yönetim Kurulu üyesi Ümit Boyner’e ait.
Bu bakış açısıyla 10-15 yıldır sosyal sorumluluk projelerine odaklanan grup, bugüne dek toplumdan çevreye, eğitimden istihdama, en önemlisi de kadınlara dair sayısız projeye imza attı. Onlardan biri de müzikle gençlerin yolunu aydınlatan AIMA. Bu yıl 25. yaşını kutlayan AIMA (Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi), Cumhuriyet’in 100. yaşına özel bir beste yarışması gerçekleştirdi. Kazanan bestenin duyurulduğu ve dinlendiği gecede konuşan Ümit Boyner, AIMA’nın önemini şöyle özetledi: “AIMA’yı çok önemsiyoruz; Cem Boyner ve ben bireysel olarak destekleyerek hikayeye başladık.
Ayvalık Müzik Akademisi hikayemiz 1998’de başladı. 1998’de Filiz Ali ile tanıştık. Ona evimizi açtık ve küçük çaplı bir çalışmayla, 20 öğrenci ile başladı. Sonrasında Suna Kan, İdil Biret, aklınıza gelebilecek çok sayıda virtüöz sanatçı gönüllü bir şekilde ders verdi. Ve bu desteklerle AIMA 25’inci yılına geldi...” AIMA, 25 sene içinde yetiştirdiği öğrencileriyle birlikte hem Türkiye’yi tanıttı hem de kendilerini geliştirdi. En güzeli de Ayvalık için güzel bir marka oldu. Bu vesileyle, bu başarıda payı olanları tebrik etmek ve alkışlamak gerekiyor. Umalım ki bütün şirketler ve holdingler için iyilik, modası geçmeyecek bir kavram olsun.
Paranız mı çok, aklınız mı yok sizin?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya TikTok’ta müstehcen içerikler oluşturan, bu görüntülerle canlı yayında kazanç sağlayanlar hakkında işlem yapıldığını açıkladı ve şu rakamları verdi: “6 ayda 1.332 hesap yöneticisinden 13’ü tutuklandı. 48’i hakkında adli kontrol kararı verildi. 14 kişi ise sınır dışı ediliyor. 612 hesapla ilgili de işlemler sürüyor.” Dilerim ki bu özen artarak sürsün ve bu ahlaksızlıklara asla göz açtırılmasın. Gerçekten büyük rezillik! Kadının teki canlı yayında göğüslerini açıyor, millet para yolluyor. Kadın 100 bin lira kazanıyor, kocası yanında pişkin pişkin gülüyor.
Bir başka kadın yine canlı yayında gaz çıkarıyor, onu da 1.200 kişi aktif olarak izliyor. Bir saatlik yayın sonrası 35 bin lira kazanıyor bu kadın! İnsanlar şuursuz olabilir, geri zekalı olabilir, ahlaksız da olabilir ve böyle şeyler yapabilir diyelim ki. Onca izleyen ve para yollayana ne demeli? Bir insanın gaz çıkarmasını izlemeyi geç, bunu yaptığı için ona para yollamak nasıl bir kafadır? Paranız mı çok, aklınız mı yok sizin? Ben bu saçmalıkları yapanlara hiç kızmıyorum biliyor musunuz… Bunları izleyenlere ve para yollayanlara kızıyorum. Hatta bir sakıncası yoksa, ‘enayi’ demek istiyorum kendilerine. Buyrun, dedim işte.
