Yaz geldi, yine yeniden şort muhabbeti başladı… Moda dünyasının usta isimlerinden Yıldırım Mayruk konuşmuş bu kez. Bir röportaj vermiş, 25 yıl önceki şıklığın artık kalmadığını söylerken şu cümleleri sarf etmiş:
“İstanbul gibi 17-18 milyonluk bir şehirde kalçalarını kapatmayan şortlarla gezen kadınları yadırgıyorum. Bana çok müstehcen geliyor. Burada şort giyilmez, git adaya orada şortunu giy!”
Tabii hemen ‘Yıldırım Mayruk da şortumuza karışacaksa…’ diye başlayan cümleler. İnsanlar tepkili çünkü kimse kimsenin şortuna da, başörtüsüne de karışmasın istiyoruz. Kıyafet üzerinden yapılan tartışmalardan artık kurtulalım istiyoruz, herkes kendinden sorumlu olsun arzusu taşıyoruz. ‘Sokakta şorta karşıysan bu senin sorunun dostum’ demek istiyoruz. Hele de ‘git adaya giy’ demek tamamen ötekileştirmek demek; kulağa epeyce kötü geliyor... Bu hikayelerden canımız yandığı için, cümleler böyle kurulmasın istiyoruz. Amaaa….
Evet, aması var! Giyim kuşam konusunda kimsenin kimseye karışmaması gerektiğinin altını her zaman itinayla çizen biri olarak Mayruk’a hak verdiğim bir şey var: Teşhircilik ve özgürlük arasında çok ince bir çizgi olduğunu düşünüyorum. İstanbul gibi bir şehrin ortasında, mesela bir AVM’de, kalçalarının en ince ayrıntısını gösteren şortlar giymiş gencecik kızlar görüyorum. Plajda mısın, teknede misin? Elbette özgürsün ama görgü de önemli. Nerede nasıl giyinilmesi gerektiğini bilmek de kıymetli. Yıldırım Mayruk’un demek istediği de bu olsun isterim: Adabına, yerine göre giyinmek. İşte ince çizgi bu. Vücudunu teşhir etmek mi istiyorsun, şık ve özgür olmak mı? Yine de tercih insanlara kalsın, kimse kimseye karışmasın. Yaz kapıda ya, bunu da buraya not düşmekte fayda var dedim, buraya bıraktım işte.
SAHNEDEN 'ÇOK DA FİFİ' DİYEN HATUNLAR!
Geçen akşam müthiş altı kadınla tanıştım... Tanıştım dediysem arka arkaya sahneye çıkıp yaptıkları stand up’ları izledim. Komik, tatlı, yetenekli kadınlar gerçekten. İsimleri Aslı Akbay, Buse Sinem İren, Deniz Özturhan, Hande Yögen, Meltem Parlak, Şirincan Çakıroğlu. ‘Çok da Fifi-Hatunlar Stand Up’ isimli, Türkiye’nin ilk kadın stand up grubu kendileri. Kimi oyuncu, kimi yazar; kimi evli, kimi bekar. “Hayatla dalga geçmezsek valla çatlarız” diyerek 2015’ten beri çeşitli mekanlarda sahneye çıkıyorlar, turneye gidiyorlar, baya ezberleri bozuyorlar.
Zorlu PSM’deki Touche’de izledim kendilerini ve bayıldım. Çünkü her biri kadınların kendine dert edindiği başka bir sorunu anlatıyor. Biri kadınların WhatsApp gruplarındaki şaibeli muhabbetleri, biri kadınların tuvalete giderken yaşadığı hijyen takıntısını, biri kocasıyla ayrı dünyaların insanı oluşunu, biri sevgili bulamamasını, biri kadınların sarışın olmaya çalışmasını ti’ye alıyor. Hele adı Şirincan olan, Şirin ismiyle yaşadığı sıkıntıları anlattı ki kahkahalara boğuldum...
Kadınların birbirlerine anlattığı o malum hikayeleri komikleştirip ‘farklı pencereden bakabilirsiniz’ tavsiyesi veriyor; dertlenmeden dertleşelim diyorlar. Yani “Umrumuzda değil” diyorlar ‘çok da fifi’ derken. Üstelik bunu erkeklere de söylüyorlar çünkü gördüğüm şuydu; en çok da erkekler gülüyor onlara ve epeyce şaşırıyor! Çünkü sahnede epey cesurlar. Cinsellik de, küfür de, tabu olmuş mevzular da onların dilinde. Yani hayatın tüm gerçekleri ve tezatlıkları. Bu şahane kadınları illa ki bir yerlerde yakalarsınız, altını çizerek kaçırmayın diyorum.
'GÜZEL ŞEYLER' DUYURUSU
■ Her yaz dört gözle beklediğimiz, müziğe doyduğumuz Harbiye Açıkhava konserlerinin haberi geldi! Türkiye’nin en ünlü sesleri bu yaz da Atlantis Yapım ve SM Production işbirliğiyle, Bellona Harbiye Açıkhava Konserleri’nde... İlk konser 20 Haziran’da MFÖ ile başlayacak; 28 Haziran’a kadar Teoman, Yıldız Tilbe, Edis, Kenan Doğulu, Nilüfer ile sürecek.
■ Twitter’ın patronu Jack Dorsey’nin AHBAP’a verdiği destek, Haluk Levent’in ne kadar şahane bir iş yaptığını göstermiyor mu? AHBAP’ın topladığı burs paralarını bu kez Twitter karşılayacakmış. Haluk Levent sadece iyilik yapmıyor, iyilik ne kadar güzel yayılıyor, onu da gösteriyor, öğretiyor.
■ Haluk Levent’ten bir haber daha var: Bunca yardım işinin arasında, herkesin single yaptığı bir dönemde, bir de 17 şarkılık albüm yapmış ki bravo! Cuma günü bütün şarkıları dinleyebiliyoruz. O, yardıma ihtiyacı olanlara destek veriyorsa, biz de şarkılarını dinleyerek ona destek veriririz. Çünkü neden yapmayalım?
■ Hala izlemeyenler varsa, hatırlatma… Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) kart dolandırıcılığını azaltmak için yaptığı Demet Evgar’lı reklamı izleyin. Hem uyanık olmak, hem ‘Palavra’ şarkısının yeni yorumu, hem de oyunculuk için ısrarla tavsiye ediyorum. Çok başarılı, çok eğlenceli.