Bu maçta satılan bilet sayısı: 48.257! Hafta içi ve nispeten geç bir saat. Taraftarın desteğine, inancına bakın. İlk dikkatimi çeken; seneler önce gönderilen Feghouli ile onun yerine maestro(!) olarak alınan Oliviera. Bu ikisinin futbolunu izleyince bu işte bir terslik var dedim kendi kendime.
Orta alan biraz lay lay lom olunca Karagümrük her geldiğinde tehlikeli oldu. Zaten ikinci geldiğinde de golü buldu. Tete’ye baktıkça Yunus Akgün aklıma geliyor. Adam kaçırdıklarından da utanmıyor. Zaha’ya baktıkça aklıma bir şey bile gelmiyor. Onun her pozisyon sonrası hayalet görmüş bakışları kadar anlamsızım kendisine. Rakip de gol attıktan sonra maçın sonunu beklemeye başladı. Bu kadar vakit geçir geçir bitmez ki birader. İlk yarı hiç olmayan Tete ve Sergio ikinci yarıda yer almadılar.
Son yarım saat Galatasaray Allah ne verdiyse gidince defansında büyük zaaflar gösterdi. Karagümrüklü Emre Mor oyuna girince Zaha’ya ‘çalımın gerçekte nasıl atılacağı’nı gösterdi. Köhn’ün şutu bu sezon direkten dönen yirmi küsuruncu top oldu. Defansın saçma sapan boşluğu rakibe ikinci golü getirdi. Karagümrük’ü tüm içtenliğimle tebrik ediyorum. Bugünden itibaren Zaha ve Tete’nin kadroda hiç olmaması kimseyi rahatsız etmez. Tam tersi, içten içe herkes memnun bile olunur. Sezon sonu zaten... Neyse... Dün akşam Galatasaray bir çuval inciri berbat etti. Yarı final maçına bu kadar ruhsuzla çıkarsan olacağı buydu.