Cim Bom’un ‘ait olduğu yer’e son engel olan iki maçın ilki deplasmandaydı. İsviçre futbolu her yıl üstüne koyarak ilerliyor, tamam da Young Boys henüz Galatasaray’ın rakibi olabilecek bir takım değil. Ayrıca kazmalar da... Sara’lı orta saha maça oldukça yumuşak başladı. İlk rakip atakta da golü yedik zaten. Şu ligde çıkarken top kaybetmeyin artık be kardeşim! Hemen cevap verecektik ama önce Barış vurmadı, sonra Icardi kaçırdı. Bu dakikadan sonra Ballbons mudur, Ballon mudur ne karın ağrısıysa zırt pırt yatmaya başladı. Hakem de bir sevimsizleşti. Mertens bu itici kaleciye dersini verecekti ama o da dışarıya vurdu. Maç o kadar lüzumsuz durdu ki gazı kaçtı diyebiliriz. Galatasaray’ın kaçan gazla birlikte konsantrasyonu da bozulunca Young Boys iki net golü kaçırdı. Uzatmalarda Abdülkerim, Monteiro’yu bir daha kaçırınca Muslera 2. defa kapattığı köşeden yedi. İkinci yarı Ziyech, Mertens’in Günay da Muslera’nın yerine mecburiyetten girdi. Bizimkilerden gol beklerken adamlar direkten döndü. Canımızın sıkıntısını Batshuayi giderdi. Girdiği gibi attı. Yetmedi bir daha attı. VAR’ın uydurduğu, hakemin üstüne atladığı penaltı kararı gerçekten çok çok ucuzdu. Penaltıya neden olan Abdülkerim ikinci sarıdan atıldı ama ilk sarısı da çok çok ucuzdu. Öyle oldu, böyle oldu. Şunun yerine şu oynasaydı vs vs. Bu saatten sonra bunları konuşmanın bir önemi yok. Herhangi bir mazeret duymak istemiyoruz. Bu lüzumsuz takıma elenmek hiç bir şekilde kabul edilemez. İstanbul’da bunları geçmek şart oldu.
22 Ağustos 2024, Perşembe 07:00
Haberin Devamı