Ciddiye alınca

Avrupa’ya gitmenin en kestirme yolu Ziraat Türkiye Kupası. Bu yüzdendir ki, katılan her takım kupaya dört elle sarılıyor. Galatasaray bu kupanın hem ilk hem de en çok kazananı. Okan Buruk kupanın 5. turunda taraftarın istediği kadroyla çıktı. Özellikle Eyüp’ün ilk 11 performansı merak ediliyordu.

Tarzını biraz Emre Belözoğlu’na benzettim. Yaptığı fauller bile onu andırıyor. Yalnız bir pozisyonda hakem, Eyüp’ün bir sarısını vermedi. Kendi evinde beklendiği üzere Galatasaray baskılı başladı. Kerem ve Eyüp’ün şık voleleri dışarı çıktı. Demirbay’ın frikiğini ise Abdülsamet çıkardı.

Gol için fazla varyeteye girilince ve top ayağına gelene taraftar ‘vur vur’ dedikçe gaza gelip vurulunca o gol rakipten geldi ama atan Barış Alper’di. Müdahale etmese zaten tehlike yoktu aslında. Aynı Barış bu defa doğru kaleye attı. Oyundaki atraksiyonların tamamı Barış’a aitti. Beraberlik sonucu Ümraniye de oynamaya başladı ve hadise daha çekici bir hal aldı. Tete’nin yaptıklarını, daha doğrusu yapamadıklarını görünce topun ona gelmesini istemezken dayının (Kerem Demirbay) pası ona geldi.

O da golü yaptı. İkinci devre Abdülkadir’in kafa golü Ümraniye’nin direncini kırdı. Senegal tipi saç modelini bırakması yaramış Abdülkerim’e. Yeniliğe açık biriyim ama sen Konya Meram’lısın be abicim. Böyle daha iyi. Halil’in kadro sayılırken söylenmese ya da penaltı atmasa adını duyacağımız yok. Nasıl olacak bu iş Halil ? Dayı (Demirbay) maçın en iyisiydi. Berkant’ın dönmesi iyi olmuş.

Torreira’yla ikisini bir görmek lazım. Zaha bildiğiniz gibi; kendi kendine bir şeyler yapıyor. Ümraniye tertemiz oynadı. On kişiyle bir karakter ortaya koydu. Kutluyorum. Galatasaray ‘nasıl olsa alırım’ı bırakıp işi ciddiye alınca son 16’ya kaldı. Bakalım rakibi kim olacak ? Pazar günkü rakip belli; zorlu Trabzon deplasmanı. Dün akşamki maç Trabzon için bir ölçü olmaz.