Mourinho maç öncesi “Bu maç için özel bir hazırlık yapmadık” demişti. İlk yarıya baktığımız vakit hocanın pek de hakız olmadığını gördük. Okan Buruk’un ilk 11 tercihi, Galatasaray taraftarı tarafından mutlaka tartışma konusu olmuştur. Ancak; Fenerbahçe-Galatasaray maçları kadronun, saha dizilişinin, taktiğin bir şekilde ikinci planda olduğu maçlardır. Adı üstünde derbi. Bulduğu pozisyonu değerlendirenin kazandığı maçlardır. Nitekim ilk 45’te bunu gerçekleştiren takım Galatasaray oldu. 2-0’dan sonra farkı daha da açabilecek pozisyonları ise cömertçe harcadı. İkinci yarıya çıkarken Sanchez, Kaan Ayhan ve Yunus’un sarı kartlı olması ciddi bir handikaptı. Fenerbahçe beklendiği üzere baskılı başladı ikinci yarıya. Fenerbahçe’nin baskısı defansının güvenliğini bozunca Sara bulduğu boşlukta nefis vurdu. 3-0 sonrası tam değişiklik zamanıydı ama Okan Buruk bekledi. Düşmeyen tempo Fener’in işine yaradı ve Dzeko’nun penaltısı geldi. Rakibin forveti ikilemesi bence riskli bir tercihti. Değişiklikler takım çok yorulduğunda geldi. Açıkçası Batshuayi’yi bekledim ama Okan Buruk bunu tercih etmedi. Jakobs kangrene dönen sol bek sorununu çözmüş. Yunus ikinci yarı büyük oynadı. Mertens yaşına göre çok iyiydi. Yaş demişken Dzeko’yu da ayrı kutlamak lazım. Altıda altı önemli bir başarı. Galatasaray’ı tebrik ediyorum. Darısı PAOK maçına. Açıkçası ne hakem konuştuk ne de pozisyon. İki takım çıktı çatır çatır topunu oynadı. Bir tanesi kazandı. İşte futbol. İşte derbi dedik.
22 Eylül 2024, Pazar 07:00
Haberin Devamı