Şoray UzunPerşembenin gelişi

HABERİ PAYLAŞ

Perşembenin gelişi

Haberin Devamı

Avrupa’da durduk yere kendini zora sokan Galatasaray, Amsterdam’da son kozunu oynamak üzere sahadaydı. Bir türlü çözülemeyen bek sorunları ile birlikte. Yahu iki bek bulamıyor musunuz sayın yönetim?! İki takım arasındaki fizik farkı maçın hemen başında göze çarptı. Osimhen 18’de kafayla, 22’de karşı karşıya kaçırdı. Biz ararken golü yedik. Ataklarda çok şey beklediğimiz Barış ve Yunus etkili olamadı. Hele Yunus sadece etkisiz değil, top kayıplarıyla da düşündürücüydü. 45’te Yunus’a penaltı yaptılar, kalkıp devam etti iyi mi. Maça bakıyorsun; Galatasaray bu Ajax’tan hem daha iyi hem daha kaliteli bir takım. Uyuz oluyorum böyle gıcık takımlara. Ajax’ın en büyük numarası hücuma hızlı çıkıyorlar. Bunun için ne yapacaksın? Bu takıma top kaybetmeyeceksin! Rakibe kaybettiğin iki topta iki gol yiyiyorsun. Torreira da 50 metre koşup itirazdan kart görüyor. Play-Off ilk maçında olmayacak. Kötü de oynamıyoruz ama Sara’nın kaleciden dönen topunda Batshuayi topa vurmayı unutmuş. Osimhen kaleciyi geçip dışarı vuruyor. Nasıl olacak bu işler? Takımda bir süredir çok ciddi konsantrasyon sorunu var. Son maçlarda bunu iyice gördük. Bu ciddiyetsizliğin sonucu ise sahaya beceriksizlik olarak yansıyor. Bunu da çözecek olan kişi Okan Buruk. Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Rigas’ı, Kiev’i yenememişsin. Şimdi ilk maçta Osimhen, Torreira ve Sanchez de olmayacak. Olay iyice sarpa sardı anlayacağınız. İki takım iki önemli ekolü temsil ediyor. Rakip Ajax 70’lerde Cruyff önderliğinde modern hücum futbolunu tanıtıyordu. Galatasaray ise 80’lerde Jupp Derwall’le bu anlayışı daha ileriye taşıyordu. İki takımın da genlerinde hücum var esasında. Biz hücumlardan faydalanamadık ve kaybettik.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder