Galatasaray, zorlu Şampiyonlar Ligi’nden ligimize dönüş maçına rotasyonlu bir kadroyla çıktı. Fakat kadro kadar futbolu da rotasyona uğramış. Koskoca bir ilk yarıyı resmen heba ettiler. Düşünün ilk şut 35’te geliyor! İlk yarı akılda kalan ne bir pozisyon ne de bir hareket var. Pendik’in bu kapalı savunmasını aşamayan takımın Kopenhag’ın kilidini nasıl aşacağı tartışmaya açık bir durum. Takım mental ve fiziksel olarak yorgun. Anladık tamam ama takımın, sanki ilk defa bir araya gelmiş oyuncu topluluğu görüntüsü hiç hoş değil. İkinci yarıya iki değişiklikle başlayan Galatasaray’da hiçbir şey yapmayan Tete ve kredisini hızla tüketen Kazımcan’ın yerine, Mertens ve Barış girdi. Icardi bir süredir formsuz görünüyor. Yeterince topla buluşamadığı bir gerçek ama antrenman eksikliği de her halinden belli. Ne kaa ekmek o kaa köfte bu işler. Çalışma yoksa başarı da zor. Neyse ki oyuna girenlerden Mertens vurdu, kaleciden dönen topu kenarda unutulan Bakambu tamamladı. Bunda artık oyuncu değiştirmek için gecikme yaşamayan Okan Buruk’u tebrik etmek gerekiyor. Maç kör topal giderken Ziyech’in muazzam golü geldi. Neyse ki biri şapkadan tavşan çıkarmış oldu. Başlangıç kadrosu gibi oyun da rotasyonluydu. Kadronun rotasyonunu anlıyorum fakat oyunda ne diye rotasyon var anlamadım ben. Yedek oyun diye bir şey mi var? Pendikspor’u tüm kalbimle tebrik ediyorum. Yüzlerine yapmış oldukları yara iziyle Gazze’de hayatını kaybeden masum çocukları hem andılar hem de bu alçak zulüme dikkat çektiler.
03 Aralık 2023, Pazar 07:00
Haberin Devamı