Montella’nın kadro tercihi, sakatlıklar gibi zorunlu bir gerekçeyle olsa da soru işaretleri ile doluydu. Bu soruların yanıtı bizim açımızdan biraz acı oldu. Bu maç, Gürcistan maçı gibi ‘bireysel yetenekler’ ile kazanılacak bir maç değildi. Takım olarak oynamamız gereken bir maçtı. O bireysel yeteneklerin en kralı kulübedeydi. Sahada olanlardan ise, ilk yarıda Kerem dışında verim alamadık. Portekiz’den gol yemek anormal bir durum değil ama kendi kendimize attığımız gol bize yakışmadı. Çok büyük şanssızlık !. İkinci yarıya bir umutla başladık ama arkaya atılan bir topta fark üçe çıktı. Rakip sahaya giden tek adamımız Kerem çıkınca Portekiz olayı tamamen antrenman maçına bağladı. Çekya maçında tabi ki böyle oynamayacağız Oynamamalıyız da… Her maçta bir kahraman beklemek yerine takım olarak oynamak zorundayız. Biz bu guruptan çıkarız. Çıkarız da; bu maçtan çıkartacağımız dersler olmalı. Öncelikle defans güvenliğini bu kadar boş bırakma lüksümüz yok. Bir de, bir zahmet bir forvetle oynayalım artık. Arda oyuna girdikten sonra verdiği katkı ortada. Portekiz maçı gibi önemli bir maçta en azından kazanan kadroyla başlasaydık. Gürcistan galibiyetini biraz büyüttük. Bu galibiyeti sadece kutlamış, dün akşamki maça çalışmamışız. Şimdi gerçekçi olmak ve işi sıkı tutmak zorundayız. Maça, tribünden sahaya giren taraftarlar kadar giremedik.
23 Haziran 2024, Pazar 07:00
Haberin Devamı