Giriş
Neresinden bakarsanız bakın zor maçtı. Hem deplasman hem kış hem de Sivas’ta. Üstüne bir de sakat ve cezalılar olunca maçın zorluk derecesi daha da arttı. Boey ve Kaan’ın sakatlığı, Barış’ın cezası sonrası 18’lik Ali Turap ilk 11’deydi. Bu durumu görünce ‘Dubois’in Başakşehir’de ne işi var’ diye düşündüm. Öyle ya; Boey’i almadıkları için kızdığımız Fransa Milli Takımı’nın sağ beki değil miydi Dubois?
Sivasspor beşli savunmayla başladı. Bülent Uygun ‘Defansımı sağlam tutayım’ demiş. Rakibin oyunu geride kabul etmesi Galatasaray’ın işine geldi. 17’de Mertens’in nefis pasında Kerem direğe takıldı. O pası veren Mertens de 22’de. Zaha, kaybettiği topların gerekçesini arkadaşlarına açıklarken harcadığı enerjiyi futbolu için kullansa çok daha verimli olacak. Kaptırdığı toplar da cabası. Devre biterken ‘dayı’ sahne aldı ve Galatasaray soyunma odasına galip gitti. Golü atan Kerem Demirbay’a taraftar dayı diyor. O da soldan dayılığını gösterdi.
İkinci yarı Galatasaray önemli futbolcuların eksikliğini çok fazla hissetti. Son on dakikaya girilirken Sivas baskısını iyice artırdı ve dayının eline çarpan topta penaltıyı aldı. Uzatmalarda Ali Şaşal üst üste gelen şutları çıkardı. Galatasaray’ın son dönem futbolu ve alternatif kadrosu yetersiz. Sakatlar ve cezalılar dönecektir. Önemli olan oyunu geliştirmek. Bu potansiyel de hem Okan Buruk’ta hem de takımda fazlasıyla mevcut. Eskiler ‘teker kırıldıktan sonra akıl veren çok olur’ derler. Doğrudur. Şimdi teker kırıldı. Akıl verenler de çok çıkacaktır. Sorun değil. Bu takım şampiyonluğu sonuna kadar kovalar.
