Giriş
Şampiyonlar Ligi macerası sonrası yeni hedef; daha önce müzeye konulan UEFA Avrupa Ligi Kupası. Rakip şimdilik Prag. Praglılar pabucun fiyatını iyi bildiği için işi baştan sıkı tutmak istemiş. Ev sahibi gibi başladılar. Muslera gol ve moral bulmalarına mani oldu.
Sanki Kopenhag gitmemiş, Prag formasıyla geri gelmiş. “Hoop n’ooluyoruz kardeş ?!” dakikalarından sonra karşı kaleye gitmeye başladık. Dayı (Demirbay) öyle soldan giderken ‘kime verecek acaba’ diye düşünüyorduk ki; o düşünmedi. ‘Jilet yok kardeş, ben varım’ dercesine vurdu. Gol! İyi oynamazken gelen bu gol ilaç gibi oldu. Prag 1-0’a bile razı bir oyun tutturdu.
Konrtatak, sert oyun ve fırsat buldukça ağırdan alma. Icardi 10 numara gibi oynadı. Servis ettiği paslar bir başka efsane Hagi’yi hatırlattı. Sparta Prag, ligimizdeki tüm takımlardan daha dirençli. İkinci yarı başında da bunu gösterdiler. Preciado sağdan müthiş vurdu. Hemen öne geçecektik ama Icardi önce kafayla kaçırdı sonra direğe takıldı. Bu kadar kaçınca top ‘bari ben gireyim’ dedi.
Mertens’in şutunda rakibin kafasına çarpıp girdi. Hakem maçı neredeyse katletti. Bir de bizim hakemlerimize, VAR’ımıza laf söylüyoruz. İspanyol iki net penaltımızı vermediği gibi rakibin sertliğine izin verdi. Anladık bizi istemiyorlar. Sıkıntılı oyunda 10 kişi kalınca da golü yedik. Eksik olmasına rağmen golü arayan taraf Galatasaray’dı ve bu tempo takımı oldukça yordu. Sararmaya başlayan umutları Icardi yeşertti. Tarafarın sevgilisi, sevgililer gününün ertesi ‘Aşkın olayım’ı söyletti.
