Öncelikle iki takımı birden tebrik etmeliyim. Strateji, mücadele, hırs, heyecan, ne arasan dolu dolu bir maç izlettikleri için. Sayın Avcı da, Sayın Kafkas da dersine iyi çalışmış. İkisi de ‘ellerindeki en iyi kadro’yu saha sürmüşler. Karagümrük’ün öncelikle Trabzonspor’un pas trafiğini kesme düşüncesi kendini hemen belli etti. İlk yarım saat bunda başarılı da oldular. Trabzonspor, elinde kalan ‘kanatlardan hücum’ alternatiflerini denemek zorunda kaldı. Çünkü dikine gidilen her atak Karagümrük duvarına tosluyordu. Kenarlardan gelen toplar da tehlike oluşturmayınca ilk yarı golsüz kapandı. Bu kanat organizasyonlarında ne yalan söyleyeyim gözlerim Trezeguet’i aradı. Sağ bek Meunier’in çabasını ilk yarı itibarı ile diğer arkadaşlarından göremedik. İkinci yarı mutlak gole ihtiyaç duyan Karagümrük’ün, bu golü ararken açıklar vereceği aşikardı. 54’te ‘iyi ki alınmış’ Meunier, Onuachu’yu, bilardo deyimiyle ‘çok ince’ gördü. Onuachu da sayıyı yaptı. Ardından da sakatlanıp çıkmak zorunda kaldı. Yerine giren Umut Bozok, Paul’u hiç aratmadığı gibi şovunu da yaptı. İlk golden sonra Gümrük kapıları açıldı. Bir baktık 4-0 olmuş. Hele 4. gol antrenman golüydü. Karagümrük ne bu skoru ne de ligdeki konumunu hak ediyor. Keşke sezona Tolunay Kafkas’la başlasaydı. Final de kupa da Trabzon’a yakışır. Avcı’nın Trabzon envanterinde ‘eksik parça’ o kupa kaldı. Yakışır mı? Yakışır.
09 Mayıs 2024, Perşembe 07:00
Haberin Devamı