Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümü. Dünya tarihine geçmiş, zorlu bir savaşın yıldönümü. Peki yeterince biliyor muyuz bu savaşın büyüklüğünü? Hadi gelin Çanakkale savaşının bilinmeyen yönlerine beraber bakalım.
Osmanlı İmparatorluğunun İtilaf Devletlerine karşı yaptığı bu savaşın kazanılma ihtimali milyonda birmiş.
Savaş istatistiklerine göre bir m2’ye 6000 mermi düşmüş ve bu oran dünya savaş tarihinin en yüksek oranı olmuş.
Savaş alanında havada çarpışarak yapışmış sayısız mermi bulunmuş. Havada iki merminin çarpışma ihtimali ise 600 milyonda birmiş.
Güneş batmayan imparatorluk denen İngiltere İmparatorluğu donanması 200 yıl sonra ilk yenilgisini Çanakkale Deniz Muharebesi’nde almış. Asla Batırılamaz anlamına gelen IRRESISTABLE gemisi Nusret gemisinin döşediği mayınlarla ilk batan gemilerinden olmuş.
7 Mart gece yarısı Nusret gemisi düşman devriye gemilerini atlatarak Erenköy mevkiinde 26 mayını teker teker ve sessizce suya bırakarak, savaşın kaderini değiştirmiş. O karanlık gecede boğazı gözetleyen düşmanlar Nusret’i görmez ve görev layıkıyla yerine getirilirken Nusret’in vatansever komutanı Yüzbaşı Hakkı’nın hasta kalbi bu heyecanı kaldıramamış ve Türk milletine zaferi getiren görevi tamamlamanın huzuruyla oracıkta şehit olmuş.
1915'te Tıbbiye'ye kaydolan 1. sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale'de şehit düştüğü için Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane 1921 yılında mezun verememiş.
Savaşta şehit düşen askerlerin yaş aralığı 15-42 yaş imiş.
Türk tarafının toplam zaiyatı 251.309, İtilaf Devletlerinin toplam zaiyatı 252.446 olarak kayıtlara geçmiş. (Sayılara şehit, yaralı, esir, kayıp sayısı dahil)
Şehit olan 2500 askerin göğsünden içinde kesilmiş saç tutamları olan oyalı mendiller çıkmış. Göğsünde o mendilleri taşıyarak çarpışan ve şehit düşen askerlerimiz yine göğüslerinde oyalı mendilleriyle defnedilmişler.
Edremitli Seyit Onbaşı, topun ağzına mermi süren vincin arıza yapması sonucu üç tane 275 kiloluk mermiyi tek başına arka arkaya kaldırarak ateşlemiş. O mermiler üçüncü atışta İngilizlerin “Ocean” zırhlısını batırmış.
Arıburnu çıkarması sırasında büyük kahramanlık gösteren 57.Alay en büyük kaybı da veren alay olmuş. O günden beri Türk ordusunda 57. Alay hiç olmamış. 57. Alay, dünya üzerinde en fazla madalyaya sahip olmasıyla dünyanın en kahraman alayı olarak nitelendirilmiş.
25 Nisan 1915'te Çanakkale'yi denizden geçemeyen İtilaf Kuvvetleri Arıburnu ve Seddülbahir bölgesine karadan çıkarma yapmaya karar verdiklerinde, düşman çıkarmasını haber alan Mustafa Kemal, Arıburnu komutanı olarak tüyleri diken diken eden o meşhur emrini vermiş. “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!”
Savaşın şiddetine bir de Mustafa Kemal’in şu sözleriyle bakalım. “Bomba sırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Siperler arasında mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak… Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına kâmilen düşüyor. İkincidekiler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe göstermiyor, sarsılmak yok. Okuma bilenlerin ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şehadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik bir misaldi. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Savaşları'nı kazandıran bu yüksek ruhtur.”
Demem o ki, Çanakkale Savaşı dünya savaş tarihine geçen ve onca zorluğa rağmen Türk askerinin istiklal mücadelesi ve vatan topraklarını ne olursa olsun koruma kuvvet ve inancıyla kazanılmış eşi benzeri görülmemiş bir savaştır. Bu nedenle unutulmamalı ve yeni nesle de öğretilmelidir.
Böyle bir ecdadın torunları olarak ne kadar gurur duysak azdır. Sonsuz saygı ve minnetle…