Suna AkyıldızBiraz vicdan

HABERİ PAYLAŞ

Biraz vicdan

90’larda tam bir Yıldız Tilbe fanıydım. İlk 3 albümünün tüm şarkılarını bugün bile ezbere bilirim. Sonraki albümlerinde ise ne aynı ruhu ne de aynı sesi bulabildim. Şimdilerde ise eski Yıldız’dan da hiç eser kalmadığını görüyorum. Dobralık diye iyice patavazsızlaşmış, ağzından çıkan cümleler iyice şuurunu yitirmiş, ruhunun ışığını iyice kaybetmiş, vicdanı bile uçup gitmiş...

Bir canlının yaşam hakkını elinden alarak, can çekişerek ölmesini isteyip teşvik edecek kadar ruhu karanlığa gömülmüş bir Yıldız var artık karşımızda. Sokak hayvanlarıyla ilgili yaptığı korkunç çağrıyı duyunca adeta buz kestim. Velhasıl kelam; eski şarkılarıyla anılarımızda hâlâ yaşayan bu Yıldız ile vedalaşıp, onu kendi karanlık dünyasında bırakmanın tam vaktidir.

Haberin Devamı

İMZAYI ATAR ÖNÜNE BAKAR

Seda Sayan’ın sevgilisi Çağlar Ökten ile 7. kez evleneceği haberi gündeme bomba gibi düştü. Yapıcı yorumların yanında eleştiriler de oldukça çoktu. Kadın kendinden küçük bir erkekle birlikte olduğunda toplum baskısı, ama aynı şeyi erkek yaptığında sırt sıvazlaması.

İşte bu iki yüzlülüğü sevmiyorum. Tam da şu sırada Seda Sayan’ın “Hadi be, hadi be” diye sinirlendiğinde bağırması durumu özetliyor gibi. Sahiden de “Hadi be” ikiyüzlülüğünüze de size de. Yaşından, konumundan, içinde doğduğu aile durumundan dolayı sevmekten, sevgisini göstermekten korkan binlerce kadın var.

Ayıp, günah, yanlış. Ahh o millet, milletin diyecekleri. İşleri güçleri yok, başkalarının mutluluğunda gözleri. Kim ne derse desin, nasıl isterse eleştirsin sırf cesaretinden dolayı bile ayakta alkışlıyorum Seda Sayan’ı. Evlenir mi, toplum baskısına mı yenilir bunu zaman gösterir. Ama yıllar içinde biraz tanıdıysam Seda Sayan’ı kulaklarını tıkar, imzayı atar, önüne bakar.

AYIP ARTIK

Nihayet Gülşen’in beklenen ‘Lolipop’ şarkısı çıktı. Metin Aralot da çektiği muhteşem kliple ortalığı adeta yıktı. Gülşen son iki günde tüm listelerde bir numaraya oturmuş durumda. Son dönemde giydiği kıyafetlerden, açıklamalarına kadar gündemden düşmüyor.

Tüm eleştirilere rağmen adeta fırtınalar estiriyor. Sosyal medya paylaşımlarına bakıyorum şarkıcılardan çok oyuncular Gülşen’i tebrik ediyor. Sanırım aynı işi yaptığı meslektaşları kendilerine rakip görüyor. Eleştiriler öyle amacını aştı ki tercih ettiği kıyafetlerin seksiliği en son eşiyle mutsuz olmasına bile bağlandı. Hatta ben bu yazıyı yazarken sosyal medya işi boşanmaya kadar dayadı. Ayıp artık insan bu kadarına da pes diyor.

Haberin Devamı

BABAMIN SAATİ

Babamı kanserden kaybettiğimde 9 yaşındaydım. Hatıralarımda ondan kalan; öldüğünde de kolunda olan sayıları büyüklü küçüklü kayışı ise deri kol saatiydi. Ne zaman babamın saatine benzeyen bir saat görsem, gözlerim dolar. Saati ölümünden sonra büyük amcası almış.

Amca vefat edince de çocukları kaybetmiş. (Bunlar onların söylediği) Hâlâ aklıma geldikçe üzülürüm. Şimdi bunları yazma nedenime gelince, geçtiğimiz hafta Ece Erken ile ilgili bir haber okudum. Kaybettiği eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu’ndan kalan özel eşyaları eşinin ailesine vermek istememiş. Annesine, babasına, kardeşine özel eşlarını vermemesine; anlarım. Ama konu kızlarıysa orada düşünmek lazım.

Haberin Devamı

Sevgili Ece yapar mısın yapmaz mısın bilmem. Fakat vereceğin kişi lütfen sadece kızları olsun. Çünkü kız çocuklarının ilk aşkı babalarıdır. Büyürken babalarını hatırlatacak, anılarına sarılacakları tek şey babalarından kalan hatıralar olacak. Bunları onlardan esirgeme. Bir kız çocuğu olarak kendi babanı düşünerek empati kur, bu sana en doğru yolu buldurur.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder