Sosyal medyayı en aktif kullanan isimlerden biri Demet Akalın. Kimi zaman story’lerini izlerken kendimi evinde birlikte dizi izliyormuş gibi hissediyorum, kimi zaman bir eğlence mekanındaki coşkusuna gülümsüyorum. Bazen de birinin hayatına dokunduğunda yaptığı paylaşımlarla hüzünleniyorum. Nerede bir mağdur görse hem kendi cebinden hem de sosyal medyanın verdiği gücü kullanarak elinden geldiğince herkese yetişmeye çalışıyor.
Demet şimdi de Kütahya Tavşanlı’da yaşayan Mehmet adındaki öğrencinin başını sokacağı bir evi olsun diye kolları sıvadı. Hem kendi cebinden hem de yakın arkadaşlarının desteği ile Mehmet’e ev yaptırmak için uğraşıyor. Sıfırdan ev almak, ev yaptırmak şu dönemde çok zor. Demet geçenlerde bunun için sosyal medyadan prefabrik hazır evler için destek istedi. Yok efendim bir konserini verse ev yapılırmış, yok geçen hafta Amerika’ya gittiği uçak parasını verse olurmuş... Yahu bari destek olmuyorsunuz, yapana köstek olmayın.
Bu kadın cebinden de dünyaları yapıyor. Gerektiğinde şöhretini ve milyonlarca takipçisini güzel bir amaç için de kullanıyor. Başkaları gibi köşesinde suya sabuna dokunmadan prenses gibi oturmuyor. Birçok insanın hayatına bu anlamda dokunan Demet Akalın’ı sosyal medya şövalyeliğine soyunup eleştirmek yerine ayakta alkışlamak gerek. Bravo Demet. Bu konuşanlara kulaklarını kapatıp yola devam et.
OKAN’IN YAPTIĞI KADINA ŞİDDET
POSTA’nın pazar ilavesinde yaptığı röportajlarla gündem belirleyen sevgili Oya Çınar, Okan Bayülgen ile bir röportaj yaptı. Okan, bu sefer de estetikli kadınları hedef almış. Komedyen, estetik yaptıran kadınlar için “Zaten kocaları da bakmıyor onlara, hiçbir şekilde çekici gelmiyor” demiş. İşi daha da ileri götürerek “Yapılmış yüzler bende tiksinçlik yaratıyor” diyerek ne kadar nefret ettiğini söylemiş.
Okan Bayülgen bu aman boşver ne dediğini biliyor diyeceğim ama yaptığı kadına şiddetin farklı bir boyutu. Söylediği ile yaptıkları bir olsa anlayacağım da değil. Bayülgen’in sözlerinden sonra Google’da aklımda kalanların dışında acaba kimlerle aşk yaşamıştı diye şöyle bir bakayım dedim. Kimler yok ki. Çoğu estetik harikası. İnsan ister istemez bu kadar iğrenç gördüğü kadınlarla nasıl aşk yaşadığını merak etmeden duramıyor. Demek ki yıllar içinde Okan Bayülgen doğallığa dönüş yapmış. Keşke bu sözleri söylerken geçmişteki aşk listesine şöyle bir baksaymış...
ŞAKA GİBİ!
Nedir bu popçuların son dönem başına gelenler... Önce Ajda Pekkan kasım ayında evinin merdivenlerinden düşerek kalça kemiğini çatlatıp ameliyat oldu, sonra Tan’ın ses tellerindeki rahatsızlık yüzünden 4 ay şarkı söyleyemeyeceğini öğrendik, geçenlerde de Aleyna Tilki ses tellerinin yırtıldığını bir süre şarkı söyleyemeyeceğini açıkladı. Birkaç gün önce de Zeynep Bastık korseyle bir pozunu paylaşıp merdivenlerden düşme sonucu omurga kemiklerinin kırıldığını söyledi. Bu kadar üst üste gelmesi inanılır gibi değil. İnşallah artık kimseye başka bir şey olmaz. Yoksa sahneye çıkacak popçu kalmayacak.
BÜYÜK JEST!
Gülşen konser sırasında sarf ettiği sözler nedeniyle ev hapsi almış, ceza kaldırılınca Barselona’ya gitmişti. Yılbaşı için birçok yerden konser teklifi alan Gülşen’in henüz nerede sahneye çıkacağı belli değil. Ama yılbaşı için astronomik bir ücret istediği söyleniyor.
Aylardır konser vermeyen Gülşen, ekibini de mağdur etmemiş. 10 konser ücretini ödeyerek jest yapmış diye bir haber okudum. Asıl jesti menajeri Haluk Şentürk’ün yaptığını duydum. Haluk tıpkı Bülent Ersoy’un Kıbrıs konseri sonrası cezaevine giren saz ekibinin ihtiyaçlarını kendi cebinden karşıladığı gibi Gülşen’in de orkestrasına böyle güzel bir jest yapmış. Şaşırdım mı? Asla.
ŞEVVAL SAM CEO MU OLDU?
Şevval Sam’ın geçenlerde bir AVM’de muhabirler fotoğraflarını çekmiş. Bu durumdan pek memnun olmayan Sam, arkadaşlarımıza “Ben magazin figürü değilim. Beni niye çekiyorsunuz?” diye sitem etmiş. Şevval Sam’ın kendini hangi sayfalara uygun gördüğünü merak ettim. Ekonomi desen olmaz, spor sayfaları desen çok zor...
Bazı ünlülerin kendini magazinden ayrıştırma durumunu oldum olası anlayamadım. Sahi kendinizi hangi sayfalarda, nasıl bir figürle görmek istediğinizi söyleseniz de biz de bilsek. En azından bu kafa karışıklığı ortadan kalksa...