'Yargı' müthiş

Cinayet romanlarını oldum olası severim. Hele Ahmet Ümit en sevdiğim yazarlardan biridir.

Okumadığım kitabı kalmadı desem yeri. İpuçlarını birleştirip katili doğru tahmin ettiğimde değmeyin keyfime. İki haftadır bunu bilen birkaç arkadaşım “Yargı’yı izledin mi?”, “Yargı’yı izlemen lazım”, “Bayılacaksın mutlaka izle” deyip durdu. Böyle ısrar edildiği zaman ne yalan söyleyeyim izlemek çok içimden gelmiyor. Taa ki annem izlerken denk gelene kadar. Hani bazı denek ailelerin televizyonlarına ‘peoplemeter’ (izleyici ölçer) adı verilen cihazlar takılıyor ya, bizim evin peoplemeter’i de annem. Bu zamana kadar hiç yanıldığını görmedim. Ne izliyorsa ertesi gün reytingi iyi geliyor.

Bu sefer ‘Yargı’yı izlerken denk gelince yamacına iliştim. Diziye kilitlendim desem yeridir. Senaryo müthiş, tüm oyuncular oynamıyorlar adeta rollerini yaşıyor, izleyiciye de yaşatıyorlar. Hele şarkı seçimleri nokta atışı. Dizi biter bitmez, internetten hemen ilk bölümü açıp izledim. Ama katili bulmak için ne kadar sabrederim bilmiyorum. Keşke biri kulağıma fısıldasa da bu stresten kurtarsa.

BİRİ MALİ’Yİ DURDURMALI

Mehmet Ali Erbil’in her açıklamasını hayretle izliyorum. Önce yakın dostu Seda Sayan’a demediğini bırakmadı, sonra katıldığı programda oğlunun annesinin ihaneti anlatılırken buna ortam hazırladı.

Ardından “Serenay Sarıkaya’yı çok beğeniyorum. Olgun ve komik erkeklerden hoşlanıyormuş” açıklamasını yaptı. Hızını alamayınca da Emel Sayın ile 3 ay aşk yaşadığını ama neden ayrıldıklarını anlatamayacağını söyledi. Hem kariyerine, hem de en sevdiklerine büyük zarar veriyor. Biri artık Mehmet Ali Erbil’i durdursun ve sustursun.

YAVUZ ŞAŞIRTTI

Uzun bir aradan sonra başrollerini Yavuz Bingöl, Fikret Kuşkan, Mine Çayıroğlu’nun oynadığı, yönetmen koltuğuna Sadullah Şentürk’ün oturduğu ‘Akif’ filmini izlemek için önceki gün Maslak Tim Sinemaları’nda aldım soluğu. Koca salonda tek başıma izledim filmi. Konserler tıklım tıklım dolarken sinemaların hali içler acısı. Çekilen onca film var ama pandemiden dolayı vizyona sokabilecek cesaret yok.

‘Akif’, benim çekim sürecinden beri en merak ettiğim filmlerden biriydi. Görüntü yönetmeni, sanat yönetmeni, saç ve makyaj uzmanlarına teşekkür etmek lazım. İşlerinin hakkını sonuna kadar vermişler. Usta yönetmen Sadullah Şentürk, eksik hikayeye ve Yavuz Bingöl’ün kötü oyunculuğuna rağmen müthiş bir iş çıkarmış. Oğlu ‘Emin’i canlandıran Kıvanç Aktan bile rolünü hissederek oynamış. Hele bir okul sahnesi vardı izlerken gözlerim doldu. Atatürk’e hayat veren Fikret Kuşkan’ı ise ayakta alkışlıyorum. Millet Meclisi’nde kürsüde konuşurken titreyen sesi hâlâ kulaklarımda. Sözün kısası; bu kadar önemli bir vatan şairini acaba Yavuz Bingöl yerine başka biri mi oynasaydı?

ACUN FARKI

Önceki akşam ‘O ses Türkiye’ Ebru Gündeş, Beyaz, Oğuzhan Koç ve Murat Boz ile geldi ekrana. Yıllar sonra Hadise’nin ‘O Ses’e veda etmesi manidardı. Hadise’nin adı geçtiğimiz yaz Ebru Gündeş’in boşandığı eşi Reza Zarrab ile anılmıştı. Bütün yaz ‘O ses Türkiye’ yarışmasının jürisi kim olacak diye onlarca yazı yazıldı. Bu zamana kadar O ses Türkiye’de birçok isim değişti, değişmeyen iki isim vardı o da Murat Boz ve Hadise.

Ben bile Hadise’nin koltuktan kalkacağını düşünmemiştim. Ama hemen aklıma Acun Ilıcalı’nın yıllar önce ‘Yetenek Sizsiniz’ programının jüri üyeliğini yapan Ali Taran ile nasıl yollarını ayırdığı geldi. Ali Taran kanser hastası eşi Selma And Desmond’dan Ayşe Özyılmazel için ayrılmış, üzerine de şatafatlı bir düğünle evlenmişti. Acun Ilıcalı da sevgili Selma ablanın yanında yerini almıştı. Ve ölene kadar da en büyük destekçisi olmuştu. Hadise’nin ayrılması, Ebru Gündeş’in kadroya katılması nedense bana bu olayı hatırlattı.