Bunlar ceza değil!

Yavru kedilerin üzerine asit (kezzap) atıldı. Bir başka yavru kedi üzerine basılıp öldürüldü. Önceki aylarda bir köpeğin bacakları kesilmişti. Bütün bunlar haber olarak bize yansıyan, bize yansımayan hayvana işkence ve öldürme olayları var. Bunların önlenmesi şart değil mi? Bunların önlenmesinde öncelik cezaların arttırılmasında değil mi? Zira gördüğüm kadarı ile ‘hayvandır’ denilip geçiliyor. Anlayış bu mudur? Y.L.

Okuyucum benim de en hassas noktama değinmiş. Evet ne yazık ki toplumun bir kesiminde hayvan, eşya olarak kabul ediliyor. Hatta sadece toplumun bir kesimi değil, ceza hukuku bile hayvanı eşya olarak kabul ediyor. Mesela sahipli hayvana zarar verme ile ilgili maddede diyor ki: “Haklı bir neden olmaksızın sahipli hayvanı öldüren, işe yaramaz hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında (mağdurun şikayeti üzerine) dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.” Peki öldürülen sahipsiz hayvan ise! Buradaki eleştirim, sadece tatbik edilecek cezanın bir kuruşluk caydırıcılığı olmadığı hususu değil, hayvanın bir eşya muamelesi görmesidir.

Bir de 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu var. Bu kanunda da hayvanların korunması için bazı önlemlerden söz edilir de verilen cezalara bakın: “Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanunu’nda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır. Bunun cezası hayvan başına 600 TL’dir. Hayvanlara tıbbi ve cerrahi müdahaleler sadece veteriner hekimler tarafından yapılır, aksine davranışta hayvan başına 200 TL para cezası verilir. Kanunî istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında yavrulama, gebelik ve süt anneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülemez, aksine davrananlara hayvan başına 600 TL ceza verilir. Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirme halinde hayvan başına 300 TL ceza verilir.” Şimdi soruyorum caydırıcı olacak cezalar bunlar mıdır?

Değerli okuyucularım artık kabul edelim, hayvan, bir türün adıdır, bir eşyanın değil. Hayvan da bir canlıdır, hayvanın da yaşamaya hakkı vardır hatta hayvanların varlığına biz insanların ihtiyacı vardır. Evde bekçilik yapması halinde köpeklere gözümüz gibi bakarız, süt vereceği zaman inekleri besler gözetiriz, yumurta veren tavuğu yere göğe koyamayız da süt azalınca, yumurta bitince keser öldürürüz. Süt de yumurta da vermeyen kedi yavrusuna basar öldürürüz de hiç ceza görmeyiz, bu mudur insanlık? Israrla söylüyorum, bir hayvanı acımadan öldüren biri, insanlar için de bir tehlikedir. Aynı şeyi, gücünün yettiği durumlarda mesela bir çocuğa veya güçsüz bir insana karşı da her zaman uygulayacak demektir. Artık yeter, hayvanların da canı olduğunu, onların da yaşamaya hakkı olduğunu, onların da acı çektiğini ve onlara muhtaç olduğumuzu unutmadan, bu gibi suç işleme temayülü olan kimselere uygulanacak cezaları caydırıcı hale getirmek ZORUNDAYIZ. Bu insanların korunması için de ŞARTTIR.