En ağır cezayı gerektirir

Niğde bakımevinde 9 yaşındaki çocuk vefat etmiş. Bu bakımevinde bir sürü işkence görüntüsü ve ses kayıtları vardır. Buna neden olan kişi ve kurumlar en ağır cezayı alacaklar mıdır? F.K.

* * * * *

Okuyucumun sorusu dehşet verici. Bakımevinde bulunduğu söylenen çocuklara her ne şart altında olursa olsun kötü davranmak söz konusu olabilir mi? Okuyucumun sözünü ettiği olay bir cinayet ve cinayetten önce bir de işkence ifadesi… Bunlar asla kabul edilebilir hususlar değildir ve okuyucum bana yazmadan önce, böyle bir kurumda vefat eden 9 yaşındaki bir çocuğun cesedi üzerinde kesinlikle bir adli tıp incelemesi yapılmıştır. Adli Tıp Kurumu’nun raporlarına buna neden olanların cezalandırılmayacağı düşünülebilir mi? Bir kimsenin hayatını sonlandıran birinin zaten hukukumuzda cezası en ağır cezalardandır, bu çoğunlukla ağırlaştırılmış müebbet hapistir. Evet vefat ile sonuçlanmamış işkence olayları da var ise elbette bunun da cezası vardır ama tabii ki cinayet kadar değildir fakat bu gibi suçları işleyenler için zaten öncelikle görevden el çektirme söz konusu olur. Bu bir idari tasarruftur. Sonrasında durum mahkemece değerlendirilir ve tutuklama kararı verilebilir. Yapılan yargılama sonunda da hakkettikleri cezaya çarptırılırlar.

* * * * *

Doğrusu bugün böyle bir hususun konuşulması bile incitici. 9 yaşında bir çocuğa nasıl olur da bir işkence ve öldüresiye bir muamele reva görülür bunu anlamak mümkün değil. Bunu yapan kimselerin bu göreve getirilirken hal ve durumları incelenmemiş midir? Psikolojik halleri değerlendirilmemiş midir? Çocuklarla ilişkili bazı göreve getirilenlerin çocuk sahibi olmaları şartının arandığı durumlar vardır. Bu kimselerin durumu nedir? Doğrusu hiçbir şart altında kabul edilebilir bir durum değildir ve evet katılıyorum en ağır ceza ile cezalandırılmaları esastır. Okuyucuma yanıt verirken bu hususta da bir uyarıda bulunmuş olayım.