Sporcu nasıl olur?

Bugünlerde spor fırtınası var. Paris Olimpiyatları’nı zevkle izliyor ve sporcularımıza başarılar diliyorum. Bu arada bazı haberler de gözümüzden kaçmıyor, mesela benim gözüme takılan bir haber: “66 kiloda dövüşen Cezayirli İmane Khalif önceki gün İtalyan rakibi Angela Carini’yi attığı tek yumrukla burnunu kırıp ringden çekilmeye zorladı.”

* * * * *

Peki spor ve sporcu için yaygın olarak yapılan tariflerin bir özetini verirsem şöyle: “Sporcu, fiziksel ve zihinsel üstünlüğe sahip, bu üstünlüğünü saygısız ve rahatsızlık verecek şekilde kullanmayan, aynı saygıyı rakiplerine karşı uygulayan, her zaman sevecen olma karakterini terk etmeyen kişidir.” Peki yukarıda verdiğim haber bu tarife uyuyor mu? Yani bir yumrukta rakibinin burnunu kırmak sporun tarifine uyuyor mu? Kabul edelim ki bu hareket sokakta birine yapılsa, bunu yapanın yeri cezaevidir ama ringde yapılırsa eli havaya kaldırılıp galip ilan edilmektir. Bu bir çelişki değil mi?

* * * * *

Şimdi bunu niye anlattım, bir süre önce bir görüşümü ifade ettim. Birbirini bayıltana kadar dövmenin veya üç beş kuruş para almak için birilerine avlanma izni verip masum, benim kadar yaşamaya hakkı olan canlıları öldürtmenin sporun tarifine girip girmediğini sormuş ve görüşüm olarak sporun tarifine girmediğini ifade etmiştim. Şimdi bugünlerde yine birbirini bayıltana kadar döveni veya bir yumrukta burnunu kıranı alkışlamaya kalkmanın manasını çözemediğimi ifade için tekrarladım. Tekrarlıyorum, bu kolları spor olarak benimsemiyorum.